KİMSE SUÇLUYU DIŞARIDA ARAMASIN

Toplum olarak en önemli sıkıntılarımızdan birisi de alınan yenilgilerin veya yapılan yanlışların sorumlularını dışarıda aramaktır. Kimse acaba ben ne hata yaptım da bu sıkıntıları yaşıyorum demiyor. Oysaki efendimiz “Ayağınıza taş takıldığında kalbinizi yoklayın” buyurmaktadır. Çektiğimiz sıkıntıların tamamı ya kendi hatalarımız veya dost bildiğimiz içimizdeki insanların ihanetleri veya hataları sonucunda yaşadığımızı unutmayalım. Geçtiğimiz mart ayında yapılan yerel seçimlerde kaybeden belediye başkanları bunun en güzel örneğidir. Kimisi mafyaya olan teslimiyeti nedeniyle seçim kaybetti. Kimisi belediyenin parasını hak etmeyenlere peşkeş çektiği için seçimi kaybetti. Kimisi de kendi partilerinin ihanetine uğradı. Ama emin olun olanda hayır oldu. İlk zamanlar bazı arkadaşlara üzüldük ama daha sonra yaptıklarını öğrendikçe iyiki kaybetmişler, demekten de kendimizi alamadık. Son günlerde gündemden düşmeyen eski AK Partili bazı yöneticilerin kendi partilerinin adaylarına destek olmadıkları yönündeki haberlerin tamamı doğru, hatta eksiği var da fazlası yok. Bazı eski parti yöneticilerinin el altından kendi partilerinin adaylarına destek olmayı bir yana bırakın karşı adaya destek olduklarını çok iyi biliyorum.

Bunun dışında bir de eski il başkanlarından bir tanesi kurduğu internet sitesi üzerinden sürekli olarak Erhan Usta’ya destek verdi. Yalandan uydurma anketlerle seçimi kazanacağını yayınladılar. AK Parti’ye en büyük zararı onlar vermiş olmalarına karşın son eski İl başkanları toplantısına çağrılmamış olmalarına ve alınmalarına da neremle güleceğimi bilemiyorum. İnsan biraz sıkılır, biraz utanır, biraz da Allah’tan korkar. Onca habere, onca propagandaya rağmen hiçbir şey yokmuş gibi davrananlar ya akıl tutulmasına yakalanmışlar ya da milletin aklıyla dalga geçiyorlar. Bu noktada dik duran vekilleri ve il başkanını tebrik ediyorum. Şayet farklı bir uygulama yapıp, partilerine yapılan ihaneti affetmiş olsalardı onları tarih affetmezdi. Siyaset çok enteresan bir iştir, adamın yüz işinden doksanını yaparsınız bir işini yapamaz iseniz sizden kötüsü olmaz. O nedenle de insanları mutlu etmek çok zordur.

ONLARDAN BİR CACIK OLMAZ
AK Parti’nin zayıflama sürecine girdiği kamuoyunda belli kesimler tarafından sürekli olarak seslendirilmekte. Bu konuda dikkatimi çeken ne oldu biliyor musunuz? Geçmişte AK Parti sayesinde İl Müdürü, Bölge Müdürü veya yardımcısı, Meclis üyesi olup da daha sonra bu görevlere gelemeyen insanlar öyle Tayyip Erdoğan düşmanlığı yapmaktalar ki aklınız durur. Daha düne kadar öve öve bitiremedikleri ve Reis aşağı, Reis yukarı dedikleri Cumhurbaşkanı’nı şimdi yeseler doymuyorlar. Ben bu insanların karakterine üzülüyorum, yoksa AK Parti’nin bitip bitmemesi veya iktidardan gitmesi benim sorunum değil ama kendileri varsa her şey güzel, kendileri yoksa her şey çok kötü mantığında olan insanlar şunu unutmasınlar ki onları bu toplum tanıdı, nereye isterse gitsinler. Onlardan bir cacık olmaz haberleri olsun.

DÜNKÜ ATATÜRK DÜŞMANLARI ŞİMDİ EN BÜYÜK ATATÜRKÇÜ OLMUŞLAR
Son zamanlarda en çok dikkatimi çeken konulardan birisi de geçmişte Atatürk’ü yerden yere vuran bazı insanların şimdi Atatürkçü kesilmeleridir. Çok değil daha birkaç yıl öncesine kadar bu konuda radikal olan bazı insanların şimdi tam aksine karşı cepheye geçip aynı radikallikte eski fikirlerinin karşısında olmaları aklıma şu yorumu getirmekte; olsa olsa bu insanlar gizli FETÖ’cü olur. Bunların dün yaptıkları da yanlıştı, bugün yaptıkları da yanlış. Zira insanları değerlendirirken hatalarını da güzelliklerini de söylemez isek hakikati bulamayız. Bir de sırf AK Parti düşmanlığı yapacağım diye Atatürkçü kesilenler var. Bu arkadaşların da ne kadar sırıttıklarını toplumun gördüğünü unutmasınlar. Eleştiri yapılırken de icraatlar üzerinden yapılmalı, övülürken de icraatlar üzerinden yapılmalı. Ayrıca dünü reddi miras etmek ne kadar doğru bir davranış biçimidir? Onu da siz okurlarımın takdirine sunuyorum. 
Dava adamlığı zor iştir, herkese de nasip olmaz. Partili olursunuz, partiniz sizi bir yerlere getirir, görev verir siz de yaparsınız ama dava adamı olamazsınız. Zira dava adamlığı görevlere veya güce değil inanca bağlıdır. Onu başarmak da her babayiğidin harcı değildir, bilmem anlatabildim mi? Kalın sağlıcakla.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR