Kamyon şoförünün marifetleri

Önceki gün yapılan AK Parti İl Kongresi'nde seçimi kazanan Adem Güney, "Bu şehri ya Adnan, ya ben terk edeceğim! Zaten bir sürü mahkemem var onunla. Ne pahasına olursa olsun onu bu şehirden çıkaracağım" demiş. Seçimi kazandığına göre şehri terk etme zamanım geldi. Ancak, AK Parti iktidarda olduğuna göre gideceğim şehre girip, girmemem konusundaki vizeyi de Adem Güney imzalayacağına göre vay halime! Bana iki seçenek kalıyor; ya havada gezeceğim ya da ülkeyi terk edeceğim. Onun da kararını verecek olan Hazreti Adem olmalı. Bilmeyenler için hatırlatmakta yarar görüyorum; biz bu filmi daha önce bir kez daha seyretmiştik. Hem o zamanlar elimizde basın, yayın da yoktu. Ben aynı filmi iki kez seyretmem, seyretmeyenler seyredebilir. Kavgamızın sonunda Parti kapatılınca, Adem Güney'i hapishanede beş kez ziyaret eden ender kişilerden birisi ben olmama rağmen, ben hapse girince o beni sadece bir kez ziyarete geldi. Dün, Adem Güney ile ilgili ne dediysem, bugün de aynı şeyleri söylüyorum ve sözlerimin arkasındayım. Sizin anlayacağınız durmak yok, yola devam.
Gelelim bu seçim sonuçlarının neden böyle olduğuna; Benim hesaplarıma göre Erdoğan Tok 250 oy, Adem Güney 200 oy, Savaş Güven ise 180 oy almalı idi. İş normal seyrinde gitse idi, sonuç bu doğrultuda olurdu. Ancak, son gece yaşanan bazı olaylar olayın seyrini ciddi boyutta değiştirmiştir. Aslında daha önce de söylediğim gibi Erdoğan Tok, İlkadım Belediye Başkan adayı yapılmadığı dönemden sonraki süreçte izlediği yanlış politikalar sonucu bu yarışa mağlup başladı. Ben ta üç ay önce kendisine dedim ki; "Bak Erdoğan Başkan; Şayet İl Başkanlığı düşünüyor isen, öncelikli olarak yapman gerekenleri sana söyleyeyim; Eski İl Başkanı'nın ve Suat Kılıç'ın gölgesinden çıkacaksın. Tüm milletvekillerine eşit mesafede duracaksın. Partide ne kadar küsmüş insan varsa onları barıştırmak için elinden geleni yapacaksın, ondan sonra da İl Başkanlığına aday olacaksın." Bu mübarek adam, benim dediklerimin tam tersini yapınca doğruyu bulacağını düşünmüş veya hocaları öyle akıl vermiş olmalılar ki, adamcağız benim o konuşmamdan sonra yaklaşık iki ay beni aramadı. Ne zaman ki İl Başkanlığına aday oldu, o zaman geldi yanıma, "Adayım, desteğini bekliyorum" dedi. Bende ona dedim ki; "Bak Erdoğan Başkan; ben sana daha önce bazı şeyleri söyledim. Sen bildiğini yaptın, ama yinede sana yardımcı olacağım." Beni sık, sık arayıp Hasan Uzunların desteğini sağlamamı söyleyince dedim ki; "Tamam, ben kendisi ile görüşüp, sana dönerim." Hasan Uzunlar, listelerin hiç birisine girmek istemiyordu. Nedeni ise yapılacak yanlışlıklara ortak olmak istememesiydi. Buna rağmen, kendisini arayıp, "Hasan Bey; görevden kaçılmaz. O listelerin birisinde olmalısın. En az zararlı olanı da Erdoğan Tok'un listesi olur kanaatindeyim" deyip, rica ederek, ikna etmeye çalıştım. Seçimden bir gün önce Erdoğan Tok'u arayarak, Hasan Uzunlar'ı arayıp, konuşup, onunla anlaştıktan sonra, bana dönüp, durumu anlatmasını ve ben de ona göre son gece operasyonları yapacağımı söyledim. "Olur" dedi. Daha sonra, Hasan Uzunlar'ın yanına gitmiş, konuşmuş. Hasan Uzunlar, ona demiş ki; "Bak Erdoğan Başkan; ben hiçbir listeye girmek istemiyorum. Ancak, arkadaşların ısrarını kırmak da istemiyorum. Daha kötü bir liste kazanırsa kendimi de sorumlu görebilirim. O nedenle listene girebilirim, ancak bazı şartlarım var. Birincisi; siyaseti ticaret için yapacak insanlar listende olmayacak. Gördüğüm kadarı ile bu türden bazı isimler var. Onları çıkar. İkincisi listene bazı düzgün arkadaşları koy" dedikten sonra, 10 tane isim vererek, bu arkadaşların mutlaka listede olmasını istemiş. O da, "Olur ağabey, ne demek. Siz, sabah en erken saat 09.00'da, kongre salonuna gelin, orada buluşalım" diyerek, yanından ayrılmış.
 Cuma akşamı, AKS televizyona program yapmak için giderken binanın kapısında kamyon şoforünün arabasını görünce, "Bu arabanın ne işi var burada" dedim. Daha sonra öğrendim ki kamyon şoförü Erdoğan Tok'un bürosunda yanında eski teşkilat Başkanı ve Bilgisayar uzmanı arkadaş, Böyyük demir tüccarı, iş ortağı arkadaşımız ve kamyonlarını aldığı şirketin patronu ile birlikte, Yönetim Kurulu listesinin taslağını belirledikten sonra, Kamyon şoförünün, Liman mahallesindeki evine giderek, listeye son şekli vermişler. Taslak listeler yapılmakta iken, Davut Albayrak listeyle ilgili bilgi almak üzere yüce heyetin yanına vardığında birde ne görsün! Bizim muhterem heyet Hasan Uzunlar'ın verdiği isimlerin tamamını silmiş, olaya sinirlenip, tepkisini gösteren Davut Albayrak,  "Ya arkadaşları da koyarsınız, ya da beni de silersiniz" diye rest çekince, onu da listeden silmişler. Erdoğan Tok, birkaç isim verip, birkaç isim çıkartmak isteyince kamyon şoförü ters bir bakışla işine bak deyip, adamı ciddiye bile almamış, o zavallı da İl Başkanlığı yapmak için yola çıkmış, biz de kendisini bir şey sanıp, destek vermişiz.
Yönetim kurullarına giren isimlere baktığımızda, partiye en az zarar verecek listeyi Savaş Güven'in yaptığını gözlemlemek mümkün. Erdoğan Tok'un listesinde olanların tamamını kamyon şoförü bizzat telefonla arayarak, "Seni listeye yazıyorum, haberin olsun" diyerek yazmış. İçerisinde delegeden oy alabilecek bir Allah kulu yok. Kaliteli insanlar var ancak, olmaması gereken bir sürü isim var. Olması gerekip, olmayan da bir sürü isim yok. Bunlar yetmemiş, birde çıkıp, "Erdoğan Tok'un arkasındayım" demecini vermenin, ne anlama geldiğini çok merak ediyorum. Malumu ilana gerek var mı? Yani ben çok böyyük adamım. Benim gibi böyyük bir adam, bu zavallının arkasında. Siz, benim hatırıma bu zavallıyı destekleyin demek gibi bir şey.
Kazanan yönetim kurulu listesi dillere destan bir liste, yapacakları her icraat bana haftalarca malzeme olacak gibi gözüküyor. Umarım beni yanıltırlar, ancak birçoğu daha önce tanıdık simalar. Anlaşılan şu ki AK Partiyi sıkıntılı bir süreç bekliyor. Hayırlısı olması temennisiyle, mutlu haftalar.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
16 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR