Müslüman, değerleri ile yaşar. Onun hayatını kutsalları belirler. Yol haritası fıtrat üzere şekillenir. Müslümanın, kutsal değerlere bağlı olarak vazgeçilmezleri olur. Vazgeçilmezlerini asla küçük hesaplar ve dünya menfaatleri uğruna feda etmez.

Müslümanın vazgeçilmezlerine olan sadakati, itibarını oluşturur. İtibar Müslümanın en büyük dünya nimetidir. Mal, sağlık ve itibar insanın sahip olduğu dünya nimetlerinin en önemlileredir. Müslümanın bunlar arasında vazgeçilmezi, itibardır.

Hz . Ali Efendimiz, sahip olunan dünya nimetleri ile ilgili bir değerlendirme yaparken; mal, sağlık ve itibarı en önemli ilk üç nimet olarak işaret etmiştir. Bu nimetlerden en önemli vazgeçilmez olanının da itibar olduğunu belirtmiştir. Sahip olunan malı kaybetmenin hiç önemli olmadığını, zaten sahibinin Allah c.c.ın olduğunu ifade buyuran Hz.Ali Efendimiz, sağlıklı olmanın önemini belirtip, sağlığın kaybedilmesi halinde kişinin sahip olduğu her şeyin yarısını kaybetmiş olacağını bildirmiştir. En önemli olanın itibar olduğunu belirten Hz.Ali Efendimiz, itibarın kaybedilmesi halinde, sahip olunan her şeyin kaybedilmiş olacağını hatırlatmıştır.

Müslümanın en önemli önceliği, inancı gereği sahip olduğu itibarını korumaktır.

İtibar; Müslümanın hazinesidir. Müslümanı itibarlı kılan kutsalları, ona bir duruş şekli belirler ve davranışlarının şeklini de oluşturur. İtibarı oluşturan davranışlar Müslümanın toplumsal kabulünü de sağlar.

Müslüman; kendisi için istediğini, başkası için de ister. Külfette ön sırayı, nimette son sırayı tercih eder. Önce öteki, sonra ben der. Haset değil, gıpta eder. Almaya değil, vermeye talip olur. Biriktirmeyi değil, paylaşmayı seçer. Dünyayı değil, ahireti hesap eder.

Müslümanın kavgası ve iddiası, davası ve inancı için olur.

Müslüman; inancının gereklerine hizmet eder. "Süfli" arzuların değil, "Ulvi" duyguların peşinde koşar.

Uyumayı değil, uyurken bile çalışmayı hedefler. Çalışmayı ibadet, yatmayı ihanet kabul eder.

Müslümanın önceliği, Müslümanlıktır. Müslümanlık; inandığı gibi yaşamaktır.

Müslümanın önceliği, Allah ve Resulünü her şeyden çok sevmektedir. Dünyayı, ahirete sermaye yapabilmektedir.

Müslümanın önceliği, nesline imanını öğretip, ahlaklı evlat yetiştirmektir.

Müslümanın önceliği kendini aşıp, nefsini Rabbına kurban edebilmektedir.

Müslüman önceliklerini öne çıkardığında, kendisi de Müslüman ümmet olarak öne çıkacak ve hayata hakim olacaktır.