İnsanların en şerlileri ....

İnsanların en şerlileri onların aralarını açanlardır

İslam hukukunda üç yerde yalan söylemeye ruhsat verilmiştir. Birincisi savaş, ikincisi karı koca arasını bulmak, üçüncüsü ise iki mümin kişinin arasını bulmak. Bunun dışında yalan söylemek yasaklanmış hatta en büyük günahlar arasında sayılmıştır.
Gerek siyasi hayatta, gerek ekonomik hayatta, gerekse sosyal hayatta bilgisi, kültürü ve karakterine güvenen insanlar kendilerinden emin olan insanlardır. Bu insanlar konuşurken olayları konuşurlar, insanları konuşmazlar. İnsanların aralarını bulmaktan zevk alırlar, dostlar küstüğü zaman üzülürler, kimsenin işi gücü onları ilgilendirmez. Sadece kendi işleri ve ülke meseleleri ile ilgilenirler.
Kapasitesiz, yeteneksiz, kültürsüz insanlar ise sürekli onun bunun dedikodusunu yapıp, insanların arasını açmaya çalışıp, kendilerini ön plana çıkarmaya çalışırlar. Torbaları boş olduğundan, insanlara konuşacak birşey bulamayacaklarından, işi gücü dedikodu yapıp, insanları birbirine düşürürler. İşte Allah Resulü bu tip insanları insanlığın en şerlileri olarak adlandırır.
Bundan birkaç yıl önce, yüzme öğrenebilmek amacı ile birkaç arkadaş hoca tutup spor salonuna giderken, daha önce tanıdığım, Sakarya Caddesi"nde esnaflık yapan, babasını çok sevip saydığım, Büyük Otel"in sahibinin akrabalarından olan, genellikle sakallı dolaşan, müslüman ancak yukarıda tarif ettiğim kültürsüz, cahil, bir o kadarda ahmak cinsinden olan arkadaş yanıma gelip, kendisinin de yüzme bilmediğini, birkaç arkadaşıyla bize katılmak istediğini söyleyince, olur dedim. Aradan birkaç gün geçince birde baktım yanında mafyavari bir adamla yüzmeye geldi. Çağırıp bir daha o adamla gelmemesini isteyince yer yerinden oynadı. Ne kadar tanıdığım arkadaşım varsa hepsini dolaşıp, olur olmaz yalanlar uydurup onlarla aramı açabilmek için elinden geleni yaptı. Muvaffak olamayınca, köşe yazısı yazan bir arkadaşıma gidip, onun aleyhinde bir şeyler dediğimi, hatta bana camiye yardım için gönderdiği adamları kovduğumu söyleyince, arkadaşımı etkilemeyi başarıp, aleyhimde yazı yazdırıp, sevdiğim dostumla aramı açtı. Aradan belli bir zaman geçip, olayın aslını öğreninceye kadar arkadaşımla küs kaldım.
Bu adam kılığındaki yaratık hacca gitmiş, namaz kılar, oruç tutar, zekat da verdiğini düşünüyorum. Bunları niye yaptığını ise bilmiyorum. Zira Allah Kuran"da namaz kötülüklerden alıkoyar buyurmaktadır. Şayet adam gibi namaz kılıyor ise bu yaptıklarını yapması mümkün değil, yok sadece yatıp kalkıyor ise bilemem.Yüce Allah Kuran-ı Kerim"in cuma suresinde bu tür insanları sırtında Tevrat"ı taşıyan eşeklere benzetiyor. İnsanların arasını açarak kendilerini ön plana çıkartan insanlar, su bulamadığında teyemmüm yapan insanlara benzer. Suyu gördüğünde abdestleri bozulduğu gibi gerçekler ortaya çıkınca da bu yaratıkların oyunları bozulup, toplumdaki itibarları biter.
Birde göremediğiniz zaman burnunuzda sigara gibi tüten insanlar vardır, onlarla birlikte olduğunuz meclislerde dedikodu olmaz. Hak"dan, hakikatten, güzellikten bahsedilir. Para, mal, mülk, itibar o meclislerin gündeminde olmaz. O meclislerde kardeşlikten, dostluktan, fedakârlıktan, ahretten bahsedilir. İşte o meclisler gerçek dost meclisleridir. Oralarda bulunduğunuz zaman vaktin ne zaman geçtiğini anlamazsınız. Her şeyi unutup, sadece orada konuşulanlara gönül verirsiniz. Konuşan mutlu, dinleyen mutlu, yaratan razı, yaratılan razı, her şey mecrasında su gibi akıp gider. Bir de bakmışsınız gece yarısı olmuş, telefon çalmış, evden arıyorlar, telefonu açasınız gelmez. Açmasanız olmaz, açsanız huzurunuz kaçacağını biliyorsunuz. İyisi mi telefonu sessize alıp, bakmazsınız. İşte meclis o meclis, sohbet o sohbet, sevgi o sevgi, Allah o meclislerden ayırmasın. Hoşçakalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR