İMAM-HATİP VE İLAHİYATLAR

Yedi yıl imam-hatip orta ve lise tahsili, arkasından hazırlıkla birlikte beş yıl da İlahiyat Fakültesi tahsili yapan, 11 yaşından beri 40 yıldır Din ve Diyanet, tahsil ve hizmeti yapan, çocukları da aynı okul öğrencisi olan biri olarak, imam-hatip okulları ve İlahiyat Fakülteleri hakkında söz söyleme hakkına sahip olduğumu düşünüyorum. 

20 yıldan fazla bir zaman tv programı yöneten, bir  o kadar zaman radyo ve televizyon programlarına konuk olan, bir o kadar zaman da gazete köşe yazarlığı yapan, salon programlarına konuşmacı olarak katılan ve bir çok sohbet pogramı gerçekleştiren biri olarak; konu İmam-Hatip Ortaokulları, İlahiyat Fakülteleri, Dini Konular ve Diyanet Hizmetleri olduğunda konuşma hakkına sahip olduğumu düşünüyorum. 

Kendi ekolünü oluşturma gayretinde ve bu gayretini sahip olduğu tv kanalı üzerinden yürütmeye çalışan, bir Hilal gibi doğduğunu düşünen, Dini kabullere itirazı ile tanınan, Kâdim dini geleneği Uydurma olarak ifade eden ve İslama karşı kendi "Paralel Dini"ni inşa etmeye çabasında olan, İstifa  İsyanoğlu denen şahsın, İmam-Hatip okulları ve İlahiyat Fakülteleri hakkında bir takım boş laflar ettiğini sosyal medyadan gördük.

Paralel Din icadı ve inşası gayreti içinde olanlara, en çok da İmam-Hatip ve İlahiyat tahsili yapanlar engel olacaktır. Bunu tecrübe eden İstifa İsyanoğlu, bu okullara saldırmaya başlamıştır. 

Tarihi  süreci içinde imam-hatip okullarından ve İlahiyat Fakültelerinden bir tane bile din ve vatan haini çıkmamıştır. Eğer varsa örneği, mutlaka imam-hatip okulundan kaçıp, etrafında dolaşanlardandır.

İmam-Hatip okullarını ve İlahiyat Fakültelerini ve bu okullardan mezun olanları eleştirenler, Kur'anı kendi yorumlarıyla izaha çalışan,  Peygamberi anlayışı dışlayarak, İslâm'a saldıran İstifa İsyanoğlu gibilerdir. 

Müslümanın tanımını ılımlı, radikal diye değiştiren, Müslümanları da şucu bucu diye tarife çalışarak hainlerin ve zalimlerin içine iten de bunlardır. 

İmam-Hatip okulları ve İlahiyat Fakülteleri Din ve Diyanet hizmetinin bel kemiği, en güvenilen eğitim kurumlarıdır. Bu eğitim kurumları müfredatının biraz daha güçlü hâle getirilmesi istenebilir, yetersizliğinden de bahsedilebilir ama asla buralardan terör  unsuru elemanlar yetişir denilemez. 

Bunu ancak, bu okulları kendi ekolüne engel görenler söyleyebilir. Bu söylem, toplumda ve ülkede yeni bir gerginlik oluşturulmasına dönük  maksatlı bir çıkış olarak algılanır ancak.  Kastı aşan bu talihsiz değerlendirmenin;  Ordumuzun, Suriye'de ki takdir edilecek  başarısı ve ülkemizin Suriye ile ilgili son zamandaki politika değişikliğine denk gelmesi tesadüf değildir. 

Ayrıca, bu söylem; Din ve Diyanete karşı düşmanca tavırlar içinde olan kurum ve kuruluşların söylemleriyle örtüşmesi de manidardır. İmam-Hatip okullarının ülke sathında yaygınlaşması, bu okullara karşı düşmanlığı olanları aynı düşünce ve söylem etrafında  buluşturmuştur. 

Adına indirilmiş din dediği,  yeni dinin Peygamberliğine soyunan İstifa İsyanoğlu da,  yeni dönemin kurtarıcısı olmak üzere, "ben de varım" diyerek,  parmağını  kaldırmıştır. Bu asil millet ve arif insanlar, Kâmil imanlarıyla kaldırılan o parmağı da indirme erdemliliğine sahiptirler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR