İLKADIM BELEDİYESİNİN BORÇ MESELESİNİ KONUŞALIM MI?

 İLKADIM  BELEDİYESİNİN  BORÇ MESELESİNİ KONUŞALIM MI?       

                Seçim dönemleri yaklaştıkça herkes kafasına göre bir şeyler konuşup durur, kimisine göre bir Belediyenin şu kadar borcu  bu kadar alacağı vardır, kimisine göre bilmem ne kadar personel fazlalığı vardır, kimilerine göre de her şey yolunda gidiyordur, sizin anlayacağınız herkes kafasına göre konuşup durur. Geçenlerde adliyede bir dostumla sohbet ederken çok enteresan bir şey söyledi, üstad Sezai Karakoç'un bir şiirin de mealen herkes düzenin değişmesini istiyor ancak düzülenin değişmesini isteyen yok deyince ne kadar doğru bir söz söylediğini anladım. Gerçekten de herkes sürekli olarak bu düzen değişmeli der durur ancak buradaki asıl amaç düzenin değişmesi sonrasında kendisinin de düzenlerden olmak istemesidir yoksa düzülenlere acıdığından veya haksızlığın ortadan kalkması için çırpındığından falan değil. Her iktidar değişikliğinde yeni iktidara gelenler geçmişteki enkazdan bahsederler, buradaki asıl amaç da kendi istediklerini yapabilmektir yoksa kimse kamuyu düşündüğünden bu tür eleştirileri yapmadığı açıkça ortadadır. Dilerseniz bu söylediklerime bir kaç örnek vererek biraz daha açmak istiyorum. İlkadım Belediye Başkanlığını kazanan Necattin Demirtaş sevdiğim, değer verdiğim dürüst bir insandır ancak her seçilen insanın yapmak zorunda olduğu hatalardan birisi etrafındakileri kollamak olduğu gibi Necattin Başkan da  seçildikten sonra yaptığı en önemli hata Belediyeye aldığı personel olduğunu kendisi de itiraf etmiştir.

                Necattin Demirtaş ilk seçildiğinde personelin çok fazla olduğunu, bunu  İlkadım Belediyesinin kaldırmayacağını bas, bas bağırarak söylüyordu, bu olay tüm Belediyelerde olduğu ortaya çıkınca Hükümet çok güzel bir icraat yaparak tüm Belediyelerdeki  norm fazlalığı personeli başka kamu kurumlarına kaydırdı. İlkadım Belediyesi de fazla olan yüzlerce personelini bu sayede başka kurumlara gönderdi. Ancak siyasetin cilvesi gereği Necattin  Başkan'ın etrafındaki siyasetçiler, Kavaklılar ve eski ülkücü tayfası  yoğun bir baskı yaparak işe adam almasını isteyince belli bir dönem dirense de daha sonra  direnci kırıldı ve bir rivayete göre bin civarında başka bir rivayete göre beş yüzden fazla bir personel alımı yaparak İlkadım Belediyesini devraldığı pozisyondan daha fazla bir personelle seçime sokmak durumunda kaldı. Yaptığı işin hata olduğunu kendisi de biliyordu ancak yoğun baskılara dayanamayınca bir sürü işe yaramaz insanı Belediyeye aldı. Peki, bu insanları işe aldı da kime yarandı derseniz hiç kimseye yaranamadı, bir evden dört, beş kişi işe alıp bir kişiyi dışarıda bıraktıysa yandı keten helvası ondan kötüsü yok. Bir de Kavaklılar kendi köyünden fazla insan aldığı için eleştiride bulunmaya başladı, bu da yetmezmiş gibi çoluğunu çocuğunu işe alıp Devlet memuru yaptığı insanlar dahi şimdi karşısında siyaset yapmaya başlayınca bu işin ne kadar zor olduğunu anlamamak mümkün değil.

                Burada en çok üzerinde durulması gereken konu İlkadım Belediyesinin kurulduğu günden bu güne dek hiç işe gelmeden Bankamatik personeli olarak çalışan personeldir. Bu personel her Belediye Başkanı döneminde azalmamış, aksine çoğalmıştır, hiç bir Belediye Başkanı bu insanlara işe geleceksiniz diyememiş, demeye kalkanların da ya makam odaları basılmış veya yumruğu gözünün ortasından yemişlerdir. Taa 1989 yılında var olan bu yapı İlkadım Belediyesi'nin kanayan yarasıdır, Necattin Başkan bu insanlarla mücadele etmek istemiş ama etrafındakiler aşırı derecede baskı yapınca geri adım atmıştır. Oysa ki tüyü başında bitmemiş yetimin hakkı olan kamunun parasından maaş alan bu insanlar bu parayı hiç Allah'tan korkmadan yiyorlar da buna izin verenler bunun hesabını ahirette nasıl verecekler çok merak ediyorum. Bundan bir veya iki yıl önce bir arkadaşımla Acem Tekkesinde kahvaltı yapalım dedik, Tekkeye gittiğimizde karşılaştığımız manzara gerçekten içler acısı ne kadar çetevari insan varsa oralarda pinekliyorlar, bizi görünce adeta cin çarpmışa döndüler. Ondan sonra bir daha o mekâna gitmedim ancak aldığım duyumlar mekânda en ufak bir değişikliğin olmadığı yönünde, bu konuda Necattin Başkan'a çok iş düşüyor haberi ola.

                Yazımızın son paragrafına gelince asıl konumuza gelme fırsatı bulabildik ancak hiç önemli değil, önemli olan doğruları kamuoyu ile paylaşmaktır. Son günlerin en çok konuşulan İlkadım Belediyesinin borç miktarı konusunu biz bundan  iki buçuk yıl önce merak edip 08.08.2011 tarihinde İlkadım Belediye Başkanlığına resmi bir yazı yazarak sormuştuk. 06.09.2011 tarihinde aldığımız resmi cevapta ilkadım Belediyesinin  2004 yılındaki borç miktarının 8.240.842,65TL olduğu, 2009 yılında ise eski İlkadım Belediyesinden devreden borcun 28.471.106.20 TL olduğu, eski Gazi Belediyesinin 21.092.967.25TL olduğu eski Yeşilkent Belediyesinin ise 53.153.54TL olduğu toplam borcun ise 49.617.226.99TL yani yaklaşık olarak elli milyon lira olduğu resmen bize bildirildi. Günlerdir herkesin konuştuğu 2009 yılındaki borç miktarı şu muydu bu muydu sorusunun cevabi bu. İlkadım Belediyesinin bugün itibarı ile borcu nedir derseniz onu bilmiyorum, bir yetkili kalkıp onu da açıklarsa beş yılda ne kadar borç yapıldığı ortaya çıkar. Bir şeyi konuşurken doğru konuşabilmek için elinizde belge olması gerekir aksi halde boşa konuşmuş olursunuz biz bu duruma düşmemek için elimizde ki  resmi evrakla sizleri bilgilendirmeye çalıştık, bundan sonraki değerlendirme siz değerli okurlarımızındır. Sözlerime burada son verirken şehrimiz ve ülkemiz için en doğru olanın olabilmesi umuduyla kalın sağlıcakla                     

                 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR