HER ÇIKIŞIN BİR İNİŞİ VARDIR

Yüce Rabbimizin koyduğu kuralların uygulama biçimine Adetullah denir. Adetullah Dünya kurulduğu günden beri insanoğlunun mutluluğu için uygulanagelmiş kurallar manzumesi olup her kavme farklı uygulanan bazı kurallar olması yanında Dünya kurulduğu günden bu güne dek değişmeyen kurallar olduğu da muhakkaktır. Her toplumun taşıyabileceği kadar sorumlulukla mükellef kılınmış, bu mükellefiyetlerin örnek uygulayıcısı olarak da peygamberler gelmiştir.

Yüce Kitabımızda Rabbimiz “Hiçbir kavme peygamber göndermeksizin onları muaheze etmeyiz” buyurarak örnek uygulayıcılar olarak peygamberlerin gönderildiğini beyan etmiştir. Her insanın belli bir ömrü olduğu gibi, her Devletin, her iktidarın, her beşeri faaliyetin bir sonu vardır. Hele hele zulüm ederek insanları yönetmek isteyenlerin sonu çok fenadır. Tarih bu örneklerle doludur. Yüce Efendimiz küfür Devleti ayakta durabilir ancak zulüm ile hükmeden hiç bir Devletin ayakta durma imkanı yoktur buyurmuşlardır.

Bundan sadece onbeş yıl önce 28 Şubat postmodern darbesini yapan zihniyet topluma adeta zulmedercesine insanların inançları, giyim kuşam biçimleri, eğitim haklarına varıncaya dek herşeye müdahil olmuşlar, inançlı kesimi adeta nefes alamaz hale getirmişlerdi. İmam Hatip Liselerinin sadece ortaokul kısmı kapatılmakla yetinilmemiş, Üniversiteye girme yolu kapanıp sadece din adamı yetiştiren ruhban okulları haline getirilmişti. Üzülerek ifade etmek gerekirse bazı cemaat liderleri bu durumdan memnun olmuş, kamuoyuna yapılan icraatları destekler mahiyette beyanatlar vermiştir. Bu beyanatı verenler daha sonra icraatın bir parçasının da kendileri olduğunu, çuvaldız'ın kendilerine de batırılacağını görünce bu kez ellerindeki yazılı ve görsel basın araçları ile bangır bangır bağırmaya başlamışlardır.

Belanın hususisi olmaz bela bir topluma geldiğinde umumi gelir. Lüt kavminin büyük bir kısmı geceleri sabahlara kadar ibadet eden insanlardan oluşmasına rağmen toplumun küçük bir kısmının yaptığı fenalık sonucu tamamı helak olmuştur. İmam Hatip liselerinin kapatılmasının kendi cemaatlerine bağlı okulların önünün açılmasına yardımcı olacağını sanan zihniyet günün birinde o belanın kendilerine de bulaşacağını anlamayacak kadar basiretsiz olduğu aşikardır. Nihayet olay dediğim gibi cereyan etmeye baqşlayınca herkes aklını başına aldı ama bir hayli inanan insanın canı yandı.

28 Şubat sürecinin üzerinden henüz oniki yıl geçmişti ki İlker Başbuğ Genelkurmay başkanı olmuş, yaptığı açıklamalarda 28 Şubat sürecinin bin yıl daha devam edeceğini söyleyen zihniyetin devam ettiğini göstermişti . Ne gariptir ki aradan henüz üç dört yıl gibi kısa bir süre geçmiş olmadan kendisi 28 şubat sürecinin devamı niteliğinde olan 2007 e muhtırasının kurbanı olmuştu. Bu durum adetullah'ın tecellisi değil de nedir? Zulüm ile abad olunmaz neden söylenmiş? Bu tür organizasyonlardan sonuç alınamayacağı ortada ancak süreç biraz gecikmişti, şimdi tecelli etti. 28 Şubat süreci değil bin yıl on yıl bile zoraki sürdü.

Yaşanan son gelişmelerde yukarıda zikrettiğim Cemaatin büyük katkısı olduğu, ellerindeki cemaat mensuplarını, yazılı ve görsel basını kullanarak bir çok olayın ortaya çıkmasını temin ettikleri muhakkaktır ancak Cemaatin geldiği nokta daha önce askerlerin bulunduğu noktadan farklı değil. Ellerindeki imkanların tamamını cemaat liderinin kayıtsız şartsız hakimiyetini tesis etmekte kullandıkları açıkça ortada olup, cemaate mensup olmayan hiç bir kişi, kurum ve kuruluşa hayat hakkı tanımadıkları açıkça ortadadır.

Dün kendilerini kayıtsız şartsız ülkenin hakimi gören askerlerin durumu ne ise bugün onların boşluğunu dolduran veya birileri tarafından o boşluğu doldurmakla görevlendirilen cemaatin yaptıkları onlardan farksız olduğunu unutmamak gerek. Sizin anlayacağınız bir yanlışla başka bir yanlış düzeltilmeyeceği bir kez daha ortaya çıkmış durumda. Dün hükümete ve Başbakan'a kayıtsız şartsız destek verip yanında olduğunu söyleyenler bugün mesafeli davranmaya çalışıyor iseler talimatı başka yerden aldıkları açıkça ortadadır. Mavi Marmara gemisi ile ilgili yapılan saçma sapan açıklamalar bu dediklerimin açık delilidir.

Her çıkışın bir inişi olduğu açıkça ortadadır, hatta adetullahtır. Dün zirvede olanlar bugün sefil ise bugün zirvede olduklarını düşünenlerin yarın sefalete olması mukadderrdir. Elimizdeki gücü ve imkanları nefsimizin emrinde değil toplumun ve yaradanın emrinde kullanmak temennisi ile kalın sağlıcakla


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR