HAYATA DAİR…

Hayatın içinde her şey var, ana rahminden ayrıldıktan ölene değin bir imtihan dünyasında yaşıyoruz. Bazen, kadere inancımız tam olmasa isyankâr olmamak içten bile değil. İsterseniz bunu kendimizden örnekleyelim; 2 yılı aşkın bir süredir gerek yazdığımız yazılar, gerekse de yaptığımız haberlerle o kadar çok kirli çamaşırı ortaya döktük ki, tehditler ve saldırılar karşısında yıldırılamayacağımız anlaşıldığında haince bir pusuyla öldürme teşebbüsünde bulunuldu ve bildiğiniz üzere aylardır Medrese-i Yusuffiyye"de kalan eğitimimi tamamlamaktayım. İsterseniz gelin hep birlikte hafızalarımızı tazeleyip, bugüne kadar ipliğini pazara çıkarttıklarımızı hatırlayalım. Eski Yimpaş yanındaki otoparktan başlayabiliriz. İntifa hakkı Çocuk Esirgeme Kurumuna, mülkiyetiyse hazineye ait ve yıllık getirisi yaklaşık 1 trilyon olan bir araziyi yıllardır otopark işleterek, tüyü bitmemiş yetimin hakkını gasp eden bir çeteden, yaptığımız haber ve köşelerle temizlemiş olduk. Düşünün ki tahliyesi sırasında 50"ye yakın polis, 4 ya da 5 ekip aracı ve 1 otobüs dolusu çelik kuvvet polisi hazır bulunuyor. Büyükşehir Belediyesinde yapılan ve yazmış olduğumuz usulsüzlükleri tekrarlamaya artık gerek bile görmüyorum. Ya büyük otele ne demeli? Üst üste yapılan zincirleme hatalar ve basiretsiz yöneticiler sayesinde atıl durumda yıllarca bekletilen ve yapılması gereken ihalesi doğru düzgün bile yapılamayan, girmek isteyenlerin de bir şekilde engellendiği! ve sonucunda da muammaya dönüşen bu yapının takipçisi olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Bir parti yöneticisinin adeta Samsun"u tekeline alması ve istediği gibi at koşturması, her bir kuruma kendi ekibinden bir çakal peydahlaması, her türlü ihaleden 3. şahıslar vasıtasıyla nemalanması karşısında bizi bulması neticesinde yapacağı bir şey kalmadığını anlayınca, Vezir Hazretleriyle ortak harekâta girişip, leş kargalarına pusu kurdurttuğunu, cihanı âlem biliyor. Şehrin kanayan yarası durumundaki çetelerle, kurulduğumuz günden bugüne kadar mücadele ettik ve bu şehir, bu mikrop yuvalarından temizlenene değin mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bunlar gibi birçok yolsuzluğun, usulsüzlüğün, peşkeş çekmelerin üzerine korkusuzca gittik ki sayısını ben bile hatırlamıyorum. Yukarıda dile getirdiklerimizse, bize kurulan hain pusunun azmettiricileri açısından bulmacanın küçük parçaları gibiler. Malzeme bizden, birleştirmesi sizden. Ancak burada ilginç olan tam da biz bu yazılanların üzerine giderken,

8–9 tane ceplerine 3-5 kuruş atılmış çete bozuntuları tarafından öldürülmek üzere haince bir pusuya kurban gidiyorsunuz, kaçmamız için yolun her 2 tarafı tutuluyor, öyle ki hiç sorgu sual olmadan, direk arkadan jiletli sopalarla kafanıza yüzlerce kez vuruluyor, silahlarını kullanıyorlar, yanlarında getirdikleri araçta da terörist gruplarında bile bulunmayacak muhimmat! barındırıyorlar ve siz devletin kendinizi koruma maksatlı silahınızı kullanıp, ölmemek için yere ateş ediyorsunuz, sonucu mu? Sonucu hepinizin malumu! Evet, her şeyin bir bedeli var ve bu inanın neyse, ödemeye hazırım. Ne olursa olsun bizi kimse ama hiç kimse, yolumuzdan döndüremez. Biat ettik, İnandık ve güçlüyüz. Ayrıca çok yakında da, mücadele verdiğimiz çetelerin basındaki ucuz kalemşörleriyle de işim var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR