ÇOCUKLARIN İKİSİNİ BULDUM DA ÜÇÜNCÜSÜNÜ BULAMADIM

Konumuza girmeden bazı okurların yazılarıma yazdıkları yorumlara cevap olması bakımından birkaç konuya açıklık getirmek istiyorum.  Konularımızdan birisi Cüppeli Ahmet Hoca ile ilgili. Yazdıklarıma yorum yapan bazı okurlarımız haklı olarak izahat istediler. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki: On yılı aşkın bir süre rahle-i tedrisini yaptığım İslami İlimlerin bana öğrettiği İslam Ahlakı'nın Allah Resulü'nün yaşam biçiminin ta kendisi olduğudur. Allah Resulü hayatının hiç bir döneminde Dünya hayatını tercih etmemiş, bırakın Dünya hayatının lüks yaşantısını yiyecek ekmek bulamayıp, açlıktan karnına taş bağladığı günlerin sayısı oldukça fazladır. İslam'ın Fetih dönemleri başladığında Efendimiz eşlerinin dünya malı istemeleri üzerine onlara küsüp konuşmamış ve sizin hükmünüzü ancak Allah verecek deyip tam bir ay süreyle onlardan ayrı yaşamıştır. Daha sonra Ahzap süresi 28. ve 29. Ayeti Celileri inzal oluyor Ayeti Kerimelerde Allah Resulüne hitaben  “ Ey Peygamber Eşlerine söyle eğer Dünya malını istiyorsanız gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de sizi salıvereyim. Eğer Allah'ı, Peygamberi ve ahret yurdunu istiyorsanız bilin ki büyük mükâfat alacaksınız.”   mealindeki ayeti Celilelin gelmesi üzerine Allah Resulünün tüm eşleri Ahireti tercih edip dünya malından vaz geçmişlerdir.

                Efendimiz Ahiret'e irtihalinden önce üzerinde Dünyalık ne varsa dağıtmış, üzerindeki elbisenin de kendisine kefen olarak sarılmasını istemiş ve üzerinde dünyalık hiç bir şey bırakmadan ebedi hayata göç etmiştir. İmam Humeyni'yi severiz sevmeyiz tasvip ettiğimiz yönleri var. Tenkit ettiğimiz yönleri olduğu muhakkak. Hayatımın hiç bir döneminde İmam Humeyni'ye sempati duymadım ancak adam bir ülkenin kaderini değiştirmiş bir lider. İran İslam Devrimi gerçekleştikten sonra Humeyni Kum kentinde basit bir evde, bir odada sedirin üzerinde ömrünü tamamlamış, dünya malına tamah etmeden bu dünyadan göç etmiştir. Sorarım size Beykoz Acarkent sitesinde bir dairenin fiyatı kaç liradır, bu ülkede öyle lüks sitede kaç kişi oturabilmekte, hangi maneviyat sultanı öyle bir köşkte oturmaktadır? Bana kimse kalkıp yok efendim babadan, dededen kaldı falan demesin. Herkesin geçmişi bellidir. Ben kimin mazisinin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Bir insanın İslami hayatın temsilciliğini yapabilmesi için önce bizatihi kendi yaşam biçimine dikkat etmesi gerekir. Bunun dışında yaşam biçimi olan kim olursa olsun benim için hikâyedir.

                Gelelim asıl konumuza dün Başbakan bazı illerin Belediye Başkanlarını açıkladı. Sıra Samsun'a gelince bizim adayın biyografisi okunurken üç çocuk babası denildi ve hemen telefonum çaldı.” Sen bu adamı tanırsın bizim bildiğimiz evlatsızdı bu üç çocuk nereden çıktı.” dediklerinde onlara dedim ki: “O biyografiyi oraya kendisi vermiştir. Üç çocuk demesinin nedeni emeksiz evlatları var onları kast etmiş olabilir.” Örneğin ta ilk seçildiği günden buyana yanından ayırmadığı, onun için Mehmet Keçeciler'e rest çektiği altına işeyen adam emeksiz evladı olabilir. İkincisi kimdir dediklerinde olsa olsa Cukkacıbaşı olur dedim. Kim bu Cukkacıbaşı dediklerinde meclise gelen evraklardan Cukkasını dolduran kimse o Cukkacıbaşıdır dedim. İnsanların geçmişteki mal varlıkları ortadadır. Yaptıkları ticaretten tek kuruş üst üste koyamazlarken anında hanları, hamamları, dükkânları, çarşıları olunca bunun kaynağını çok araştırmaya da gerek yok. Arkadaşımın biri yan yana yapacağı iki binanın alt kısmında bulunan dükkânları birleştirmek istemiş ona adres olarak Cukkacıbaşına müracaat etmesi gerektiği söylenince Cukkacıbaşının yolunu tutmuş. Cukkacıbaşı arkadaşıma demiş ki:” sen oradan rant elde edeceksin bana dört yüz metrekarelik bir dükkan verirsen olur.” Bunun üzerine arkadaşım adeta isyan edip teklifinden vazgeçmek zorunda kaldı.

                Ak  Parti Gerup toplantısında yapılan açıklamada Samsun adayının biyografiside ilan edilen üç çocuğun ikisini bulduğumu düşünüyorum ancak üçüncü çocuğu henüz bulabilmiş değilim bazı arkadaşları arayıp onların görüşüne müracaat ettim, bir kısmı şu anda ona destek veren kayınçon dedi  olmaz dedim, bir kısmı fino köpeği dedi yine olmaz dedim, bir kısmı Kayıkçıbaşı dedi hiç olmaz zira onu da terk etti dedim. Sizin anlayacağınız ilan edilen üç çocuğun ikisini buldum ama üçücüsünü bir türlü bulamadım. Bana kalsa Miletvekillerinin hepsini onun nüfusuna kaydetseler daha doğru olur, zira onların kavgası yüzünden üç dönemdir aday olmadı mı? Bunu bir Babanın değil üvey veya emeksiz evladı öz evladı dahi yapar mı?  Sırf egolarını tatmin edecekler veya kendilerine makam mevki bulacaklar diye kavga edip kendilerine çalışmamış olsalardı böyle bir sonuç alınır mıydı? Birde hiç  sıkılmadan gidip adama birlikte poz vermelerine ne demeli siz takdir edin. İl Başkanlığı veya iki üç Milletvekili dik durup Osman Genç'e destek vermiş olsaydı kesinlikle aday oydu ama ne teşkilat ne de vekiller istemediler, Allah tercih ettikleri ile birlikte onları haşru cem eylesin diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla