CEMAATİN BİR AĞABEYİNİ...

 CEMAATİN BİR AĞABEYİNİ YOLCU EDERKEN

Cemaat deyince neyi kastettiğimi hepinizin anladığından en ufak bir kuşkum yok,bugün kimsenin ele almak istemediği veya çıkarları gereği viraj aldığı bir kanayan yaraya parmak basmak istiyorum. Günde kırk defa huzuruna doğrulup “İYYAKE NABUDU VE İYYAKE NESTEİN” ayeti Celilesini okuduğumuz Rabbimiz mealen “ANCAK SANA İBADET EDER, SENDEN YARDIM BEKLERİZ” surei Celilesini her namazın her rekatında okumanın farz olmasının elbette bir hikmeti vardır, nedir bu hikmet derseniz bizi yaratan yüce Rabbimiz bize diyor ki “Ey kullarım yardım istenilecek ve ibadet edilecek ancak ve ancak benim, benim dışımda kimseden korkmayın, kimseden yardım istemeyin”

Bu kadar açık ve net ilahi mesaja rağmen imanımızın kemale ermemesi nedeniyle bazen kullardan yardım bekler, kullardan korkar isek vay geldi başımıza. İnsanları ve cinleri sadece ve sadece kendisine ibadet etmek için yarattığını beyan eden Yüce Rabbimiz ibadetin ve Dinin temel direği olan beş vakit namazı kılmanın önemini Kuranda 42 yerde belirtmiştir. Demek ki namaz kılmak İmanımızın en önemli vecibesidir, namazın içerisinde olmazsa olmaz, okunması gereken surei Celile ise Fatiha suresidir. Bu surei Celileyi okumanın gayesi bülbüller gibi okuyup geçmek değil anlamını idrak edip gereğini yapmaktır.

Bu izahatı verme nedenim Müminlerin günde beş vakit namaz kılıp, namazın her rekatında Fatihai Şerifi okumayı farz kılmasının temel esprisi imanımızın, hayat felsefemizin, beşeri münasebetlerimizin düzenlenmesinde ölçümüzün ne olacağını biz kullarına öğretmektir. Bir yandan namaz kılıp, diğer yandan yardımı kullardan beklemek, kullardan korkmak, imanımıza halel getirir. Bu kriterleri en iyi bilen insanlar cemaatlerin ileri gelen ağabeyleri, vekilleri veya bu mertebede olan insanlardır. Bu insanlar temsil ettikleri Cemaatin her türlü sosyal, siyasal ve manevi aktivitelerinden sorumludurlar. Peygamber Efendimiz bir hadisi şeriflerinde “Hepiniz çobansınız gütmekte olduğunuz sürüden sorumlusunuz” buyurmaktadır

Cemaatlerin ağabeyleri manevi bakımdan çok büyük vebal altındadırlar, Cemaatlere mensup insanların beşeri münasebetlerinden, sosyal münasebetlerine varıncaya dek her şeylerini ağabeylere sorarak yapmaktadırlar, ağabeyler ise cemaatin menfaatlerini ön planda tutarak politikalar izlerler. Örneğin giden ağabey, Başarı Üniversitesini yapabilmek için izlediği politikalar tamamen Üniversitenin bitirilmesine yönelik politikalardı, Üniversitenin bitmesi için gerekli olan yaklaşık otuz milyon lirayı bulabilmek için önceliği yardım edenlere verdi, buraya kadar olanı gayet güzel ancak olayın birde manevi boyutuna bakacak olursak acaba izlenen politikanın vebali yok mu?

Sırf ekonomik destek almak için yaptığı tüm gayri ahlaki işlere göz yumulan bazı eski siyasetçilerin gerçek karakterlerini, ahlaki yapılarını tanımış olsalar, değil onlarla aile hukuku kurmak , onlara selam dahi vermezdi. Bir insan aile hukuku kurduğu insanın iffetinden, hayasından, ahlakından emin olması gerekmez mi, halbuki sırf bazı ekonomik tavizleri alabilmek adına aile hukuku kurduğu bu insanları biraz araştırması gerekmezmiydi? Bu insanların elimdeki belgelerini görseniz aklınız şaşar, ailem izin verse ibreti alem olması bakımından yayınlardım, insanlar da kimin ne mal olduğunu anlamış olurlardı.

Bu siyasetçiler o kadar pervazsız, o kadar seviyesiz insanlar ki aklınız şaşar, şehirdeki onurlu, şerefli bürokratların görevden alınmasından tutun da kimin kiminle beraber olacağına varıncaya dek her şeye müdahil olmaya kalkmaları işin bir başka boyutu. Hazreti Ömer ilk Halife olduğunda hutbeye çıktığında ashabı kirama “Bende bir yanlış görürseniz ne yaparsınız” sorusuna ashabı kiram “Kılıcımızla düzeltiriz” cevabını veriyorlar, bunun üzerine Hazreti Ömer “Elhamdülillah” diyor, işte size ideal idareci örneği, Efendimizin huzuruna giden amaya (görme engelli) bakmayıp şehrin zenginlerine İslamı anlatmak için ondan yüz çevirmesi üzerine “Abese vetevella” suresi inmiş, Cenabı hak Peygamberini yaptığı zelle(Günahsız hata) dan ötürü uyarmıştır. Giden ağabeyin yaptığı bu hataların hesabını bana değil; ama Cenabı Hakka vereceği muhakkak, biz geçmişte yaşananların üzerine kalem çizip, yeni bir sahife açmaya hazırız, umarım yeni ağabey aynı hataları yapmaz da bizim de Cemaate olan bakışımızı ve ilişkilerimiz farklı boyuta girer. Kalın Sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR