BÜROKRAT SİYASETÇİ İLİŞKİLERİNDE GELİNEN NOKTA

 BÜROKRAT  SİYASETÇİ  İLİŞKİLERİNDE GELİNEN NOKTA

Merhum Özal  “Benim bürokratım işini bilir” dediği zaman  bazı çevrelerin şiddetli eleştirisine maruz kalmıştı. Aslında Merhum ülkenin gerçeklerini  haykırıyordu ama toplum bunun bilincinde değildi  ve Özal'ı anlayamadı. Bir arkadaşım der ki  “asıl siyasetçiler bürokratlardır”… Siyasetçiler  sırtlarında damga ile dolaşırlar ama bürokratlar siyasi havayı öyle güzel koklarlar ki kimin güçlü olduğunu, kimin zayıf olduğunu anında anlayıp güçlülerle birlikte hareket ederler.

Geçtiğimiz hafta bir arkadaşın yazlığında sohbet edip yemek yedik. Arkadaşlar şakadan da olsa dediler ki “bizim buradan giderken büyük kayınçona  uğramayı ihmal etme”...  Onlara dedim ki “merak etmeyin  oralarda o kadar yalama bürokrat  vardır ki bizim uğramamıza hiç gerek  yok”… Bunun üzerine dediler ki, “zaten biz en son uğradığımızda bir kamu hastanesinde müdürlük almak isteyen iki kişiyi orada otururken gördük daha sonra ikisinin de atandığını öğrendik” … Demek ki  büyük kayınçom bir hayli iş beceremeye devam ediyor. Bürokratlar da gidip bağlılıklarını belirterek yükselmeye devam ediyorlar.

Aslında bu durum ülkemiz adına son derece üzücü bir durum ama ülke gerçeği bu olduğundan yapacak çok şey yok.  Siyasetçiler istediklerini yaptırabilecekleri  bürokratları iş başına getirmek isterken, bürokratların büyük bir kısmı da  siyasetçilere iş yapmak için elli takla atıyorlar. Gariban vatandaş ise devlet kapısında perişan bir halde sürünüyor. Benim garibanım devlet kapısında iş yaptırabilmek  için saatlerce hatta  günlerce beklerken, bazı kendisini bilmez siyasetçiler ise adeta tekme ile devlet kapısını açarak işlerini yaptırma cihetine gidiyorlar.

Yine bir sohbette arkadaşlar anlattı; Bundan birkaç yıl önce bir kamu hastanesine gitmiştim. Orada beklerken ortalık birden karışınca ne oluyor? diye sordum. Dediler ki merkez ilçe başkanı falanca geliyor. Bunun üzerine merak edip gidip baktım. Hastane yöneticileri  tek sıra halinde tören alayı hazırlar gibi sıraya geçmişler.  Devletlü! İlçe Başkanı  büyük bir kibir ve gururla ayaklarını sert adımlarla yere basarak personelle tokalaşarak ilerliyor. Bu durum sadece Milli Şef dönemince CHP il Başkanlarının Vali olduğu dönemde yaşanmıştır bunun dışında eşine rastlanmamıştır.

Bir başka önemli ayrıntı siyasetçinin  birisi eşini muayene ettirmek için hastaneye gidiyor. Millet sırada beklerken siyasetçi Tababet Hukuku'nu ve özel  aile mahremiyetini hiçe sayarak polikliniğe dalıyor. Hastasını muayene eden  doktor olaya bozulsa da hoşbeş edip oturtuyor ama siyasetçi oturmaktan ziyade anında eşinin muayene olmasını istiyor. Doktor elindeki hastasını muayene ettikten sonra  siyasetçinin eşini muayene edebileceğini söylemesine rağmen  siyasetçi  ikna olmuyor. Doktora  muayene ettiği hastayı bırakıp eşini muayene etmesini söyleyince doktor “olmaz” diyor. Bunun üzerine siyasetçi doktora, kendisini atayan siyasal iktidara (Kendi partisine)  ağır hakaretler yaparak oradan ayrılıyor. Doktor olayı yargıya taşıyor ancak davadan vazgeçmemesi halinde sürgün edileceği söylenerek davayı geri alması isteniyor. Devlet memuru olan doktor davadan vazgeçiyor ve mahkemeye gidip siyasetçinin kendisine değil, partiye küfrettiğini söylüyor ve siyasetçi de böylece beraat ediyor.

 Biz, bu tür siyasetçilerin siyasette olmaması için yıllarca mücadele etmiş olmamıza rağmen maalesef hep oldular. Bu kafa yapısındaki siyasetçiler sürekli olarak birileri tarafından korunurken bizler disiplin  kurullarına sevk edilme ile karşı karşıya kaldık. İşin daha da enteresan tarafı  görevde bulunduğumuz süre  zarfında her türlü işlerini gördüğümüz siyasetçiler de karşımızda yer alıp bizim siyasetin dışında kalmamız için ellerinden geleni yaptılar. Onlara kızsam da dua ediyorum. Beni bir gazete sahibi yaptılar.  Toplumda bir çok gerçeği görmüş oldu. Bu tür siyasetçileri destekleyen   teşkilat mensupları da yok olup gittiler. Bundan beş yıl önce bu  şehirde  var olan bir çok siyasetçinin bugün esamesi okunmuyor ise bu fakirin bundaki payı büyüktür. Biz yıllarca düzgün adamları siyasette destekleyin. Özellikle seçilerek gelen kişilerin çok temiz kişilerden oluşması gerektiğini bağırarak söylememize rağmen partisine küfreden, gayri yasal kazançlar elde eden, şaibeli insanları listelere koyanlar bunun vebalini mutlak bir gün ödeyeceklerini unutmasınlar.

Geçtiğimiz hafta bir il genel meclis üyesi  geçirdiği soruşturma ve adli olaylar nedeniyle partisinden istifa etmek zorunda kaldı. Bu olay o gün il genel meclisi ve belediye  meclisleri  listelerini yapan  teşkilat mensuplarının işlerine ne kadar vakıf olduklarının göstergesidir. Teşkilatlar gerek atanacak bürokratlarda gerekse seçilecek siyasetçilerde ahbap çavuş ve menfaat ilişkilerini  ön plana alırlarsa ortaya bu tür manzaralar her zaman çıkar. İl özel idaresi kurulur iken atanan  bürokratların tamamına yakını ya bir siyasetçinin teyzensin oğlu, ya başka bir siyasetçinin emmisinin kızı veya akrabası, köylüsü v.s. olduğu  göz önüne alındığında bu kurumda yaşanan olayların neden yaşandığı daha rahat anlaşılabilir. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR