BUGÜN SİYASET KONUŞALIM

BUGÜN SİYASET KONUŞALIM

Uzun zamandır siyaset yazmıyorum, nedenine gelince siyasette sakin bir dönemi yaşadığımızdan siyasi yazı yazmadım, ancak okurlarımın siyasetten çok hoşlandığını bildiğimden dün şöyle bir piyasayı kolaçan edeyim dedim. Telefonlarım dinlendiğinden herkesle rahat konuşup olan, biteni öğrenemiyorum, zira muhataplarım da telefonlarımın dinlendiğini bildiklerinden onlar da temkinli davranmak zorunda kalıyorlar. Diyeceksiniz ki siyasi konuları başkalarının bilmesinde ne sakınca var, bence sakıncası yok ancak muhatapların söyleyeceği şeylerin birilerine anında servis edildiğini bildiklerinden konuşmak istemiyorlar.

Dünkü ziyaretlerim çok verimli geçti, çok önemli ve enteresan şeyler öğrenme imkanım oldu, bunları yazının ilerleyen bölümlerinde sizlerle paylaşacağım. Ancak bir hususa değinerek asıl konumuza geçeceğim, bazı insanlar Mahkemelerin, Savcıların, adliyenin sadece benim için olduğunu düşündüklerinden bol keseden atıp, tutuyorlar, eskiden her eleştiriye cevap vermeyi yeğliyordum ancak siz değerli okurlarımın ısrarlı uyarılarına kulak tıkamanın doğru olmayacağını düşünüp artık cevap vermek yerine Mahkemeye gitmeyi tercih ediyorum, diyeceksiniz ki onların sizden alacağı şey çok ama siz onlardan ne alabilirsiniz? Doğru mahkemeye verdiklerimin bir kısmından ekonomik durumları nedeniyle maddi anlamda bir şey almak mümkün değil ancak ceza davalarından bir hayli sıkıntı çekeceklerini göz önüne aldığımızda durum onlar adına pek de iç açıcı olmadığı kanaatindeyim.

Bugüne kadar ödediğim tazminatların hiç birisinde yapılan haberin gerçeğe aykırılığı nedeniyle ödenmemiştir, yaptığımız haberlerin tamamı belgeli olmasına rağmen, haberde eleştiri sınırları aşıldığı kanaati oluşması nedeniyle tazminat ödedim veya yazdığım köşe yazılarında eleştiri sınırını aşıp, hakaret ettiğim kanaatine varıldığından ödedim. Kaldı ki bu konuda da eleştirilmesi gereken bir hayli karar var. Oktay Ekşi bundan iki yıl önce yazdığı köşe yazısında Başbakan'a hakaret ettiği gerekçesi ile çalıştığı gazeteden ayrılmasına rağmen mahkeme eleştiri sınırları aşılmış olsa da basın hürriyeti çerçevesinde yazılmış bir yazıdır hükmünü verip, Başbakan'ın tazminat talebini reddetmiştir. Şehrimizde bu süreç çok farklı yürümekte, bununla ilgili önümüzdeki günlerde belgeleri ile bazı açıklamalarım olacak.

Son günlerde birileri bizimle ilgili ileri, geri, gerçeklerle ilgisi olmayan şeyler yazıp çiziyorlar, bizim de onlara cevap vermemizi bekliyorlar ama nafile, zira onları okutmak gibi bir niyetimiz olmadığından onlarla mahkemede hesaplaşacağız. Sadece şu kadarını bilmenizi isterim hayatımın hiçbir döneminde kimseden hak etmediğim bir parayı almadığım gibi, el altından ortaklık, alavere, dalavere gibi işler le de asla işim olmadı. Bu konuda iftira atanlarla yasal mercilerde hesaplaşacağız, iftira atmanın ne demek olduğunu görecekler. Bizim hem Allah'a hem de kullara verilmeyecek hesabımız yok. Olayları farklı mecraya çekmeye çalışanlar unutmasınlar ki ne bu Dünyada ne de diğer Dünyada gerçekleri saklamak mümkün değildir.

Asıl konumuza gelmeden az daha bize ayrılan yer bitecekti, bugün siyaset yazacağız demiştik, siyaset denilince ilk akla gelen parti iktidar partisi olduğuna göre biz de Ak Partideki son kulislerden bahsedeceğiz. Temmuz ayında yapılan kongrede Genel Merkezin destek vermemesine rağmen seçilen mevcut yönetimle ilgili o günlerde ne söylediysem bugün de aynı kanaatteyim. Yönetim kurulu gayet güzel insanlardan oluşmakta ancak görevden alınma ihtimali yüzde yetmiş olduğunu yineliyorum. Seçimi kaybeden arkadaşımız her ay Ankara'ya Ak Parti Genel Merkezine gidip bu yönetimi görevden ne zaman alıyorsunuz? diye baskı yapıyor hatta işi o kadar ileriye götürmiş ki aklınız şaşar. Adamlar İl Başkalığı için isimler tespit ediyorlar, yönetim kurulu oluşturuyorlar, yanlarına adamlar alıp onlarla Ankara'nın yollarını aşındırmanın sonuç vereceğini zannediyor. Kanaatimce onların bu davranışları yüzünden mevcut yönetim sürekli zaman kazanıyor, hatta mevcut yönetim alınmaz ise tek sebebi bu arkadaşların bu davranışları yüzünden olacağı kanaatindeyim. Bir ikinci ve çok önemli istihbarat bilgisini sizlerle paylaşmak istiyorum, Başbakan'a çok yakın bir iş adamı geçtiğimiz hafta kendisini ziyarete giden birisi aracılığı ile Samsun'daki teşkilatın yöneticilerinden birisine haber göndermiş, gönderdiği haber ise birlikte hareket ettiği siyasetçinin artık Başbakan nezdinde kesinlikle bittiği, ona bel bağlayarak siyaset yapmaması yönünde bir tavsiye olduğunu öğrendim. Bu kişilerin kimler olduğunu da siz bulun,benden size bu kadar tüyo, ancak bulamayanlara tavsiyem kuyucubaşına müracaat etmeleridir ancak bu bilgileri ondan almadığımdan konuya Fransız kalabilir sadece yorum yapar ama yorumlarında da pek yanılmaz. Kalın sağlıcakla.

Not: Rahmi Koç'un dün basındaki açıklamalarında Romney'in kaybetmesinden üzüntü duyması önceki gün yazdığım yazının doğruluğunun kantıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR