Mehmet Ali Coşkuner

Mehmet Ali Coşkuner

BU KADAR PİŞKİNLİK OLMAZ 

Son günlerdeki yazılarıma on binlere ulaşan okunma, yüze yakın yorum geldi. 

Ne kadar üstü kapalı yazsam da, herkes her şeyin farkında, bir kez daha şunu gördüm, kimse aptal değil, aptal yerine konulduğu an tepkisini ortaya koyuyor.  

Tabi ki bu tepkiler kiminin umurunda, kiminin umurunda dahi değil, öyleleri var ki pişkinlikler pes dedirtiyor.

İnsan bu kadar da pişkinlik olmaz diyor.  
  
Adamlar açık açık her şeyi yapmış,

Yaptıklarını da herkese anlatıyor,

Alan belli,

Veren belli,

Alan aldım diyor,

Veren verdim diyor,

Alan;“aldım ama niye aldım bir sorsanıza” diyor,

Veren; “verdim ama niye verdim bir sorsanıza” diyor,

Alana soruyorsun; “diğeri aldı, hani bana dedim, ben de aldım” diyor,

Verene soruyorsun; “birine verdim diğeri bakıyordu, göz hakkı var, ona da verdim” diyor,

Alana soruyorsun niye aldın; “kendi verdi, aldım” diyor,

Verene soruyorsun niye verdin; kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez demeye getiriyor.
Bir düzen gidiyor,

O almış, bu almış, şu almış,

İşin sonunda birbirlerine düşmüşler, iş ortaya çıkmış, 

Olayların patlama sebebi ise, biri ben az aldım, öbürü çok aldı derdi,

Şimdi durum öyle hal almış ki,

Veren kaz dan vazgeçmiş, verdiği tavuğu geri alma peşinde,

Bir de bunların başı var, karşıya geçmiş seyrediyor, sorunca üç maymunu oynuyor, 
görmedim, duymadım, bilmiyorum diyor.

O ne etliye karışıyor ne de sütlüye,

“Ben bilmem, kim bilir onu da bilmem” diyor.

“Bunlardan haberin var mı” diyorlar; “Allah Allah öyle mi olmuş, hiç haberim yok, vay vay, vah vah” diyor,

Sonra da adı geçenleri kim varsa topluyor;

“Bak sen bunu yapmışsın, sen şunu yapmışsın, sen de böyle yapmışsın, ortalığı toplayın, aranızda bu işleri kapatın, beni de bu milletle uğraştırmayın” diyor,

2 gün önceden kimin hangi işi alacağı konuşuluyor, bilgi geliyor, yine devrede adı geçen kim var kim yok topluyor;

“Siz nasıl iş yapıyorsunuz, yapacağınızı yapmadan millet biliyor, bu nasıl iştir” diyor.
İşin en kötüsü de dost olanlar uyar yapıyor, onları da deşifre ediyor.

Bana dokunmayan yılan kırk sene yaşasın, gerisi ne olmuş umursamıyor.

Söze gelince mangalda kül bırakmıyor, karlı dağlardan kar bağışlıyor,icraata gelince havadan başka bir şey vermiyor. 

Ben şöyleyim, ben böyleyim, ben izin vermem, ben yaptırmam, ben yedirmem, ben, ben, ben demekten geri durmuyor.

Şunu hiç düşünmüyor, bu millet günü gelir öyle şeyler der ki gece gözüne uyku girmez, sabah gün doğmak bilmez.

Sonuç olarak atı alan üsküdarı geçmiş, artık hayvan terli, bu saatten sonra ne yer ne içer bilinmez, bu günler birileri için gelip geçer, gün gelir, seçim olur, sandık açılır, hak eden hak ettiğini bulur. 

Böyle giderse işin sonu bugünden belli, kimse kusura bakmasın, doğru tekdir, burada yapılan yanlışların sayısı belli değil, bir insan bir kere yanlış yapar, ikincisini yaparsa devamı gelir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
15 Yorum
Mehmet Ali Coşkuner Arşivi
SON YAZILAR