BİLMEM FARKINDA MISINIZ?

                                               BİLMEM FARKINDA MISINIZ?

       Daha dün gibiydi gazeteyi kurmuştuk. Hatta o zaman, bu işi beş yıl yapar bırakırım dediğimi de bugünkü gibi hatırlıyorum. Ama aradan tam yedi yıl geçmiş olmasına rağmen biz hâlâ daha işimize dün başlamış gibi heyecanlı, bir o kadar da çalışma azmi içersinde işimizi yapmaya çalışıyoruz. Merhum Üstad Bediüzzaman'ın kendisi ile ilgili, 'eski Sait-yeni Sait' benzetmesi olduğu gibi. Biz de Denge Gazetesi çıkmadan önceki yerel basının hali ile Denge gazetesi çıktıktan sonraki yerel basının hali olarak, şehrimizi tarif etmeye kalkar isek aradaki farkı, o günlerde gazete okuyan, şehrin dinamiklerinin durumunu bilenler, Denge gazetesi kurulmadan önceki durumla, kurulduktan sonraki durumu çok iyi tahlil edeceklerdir. Belki çok bedel ödedik ancak şehirde olup biten birçok şeyin arka planını siz değerli okurlarımıza ulaştırdık.

Genellikle Pazar günleri sabah Saat 10.00 da, TRT-1 de yayınlanan Kovboy filmlerini seyrederim. Bu filmleri hem dinlendiğimden, hem de ders verici mahiyette olduklarından severek izlerim. Bir filmde Şerif, ortadan kaldırmak istediği bir eşkiyayı yanına çağırıp sorar “ iki kere iki kaç eder” eşkiya da gayet soğukkanlı bir biçimde “dört eder” deyince, Şerif sana bu kadar akıl fazla diyerek eşkiyayı alnının ortasından vurur. Biz de bu şehirde olup biten perde arkasındaki faaliyetleri çok iyi bildiğimizden, bizi ortadan kaldırmak isteyen o kadar çok insan var ki anlatamam. Ama biz bu durumdan çok memnunuz. Zira bizim için önemli olan kulların rızası değil, Yaradan'ın rızası olduğu için bu tür çalışmaları gayet normal karşılamaktayız. Bu  detayı neden verdin derseniz, geçtiğimiz yedi yıllık süreçte o kadar enteresan olayları ortaya çıkardık ki rahatsızlık duyan insanların bizleri ortadan kaldırmak istemeleri, onlar açısından gayet doğal bir durumdur.

          Dilerseniz, şimdi son günlerde yapılmak istenen siyasi operasyonun ne olduğunu sizlere sunayım. Malumunuz AK Parti İl Başkanlığı sürecinde sona doğru gelindi. Bu arada çok ama çok enteresandır, bazı yerel gazeteler ve internet siteleri, Vezir Hazretleri'nin Türkiye ikincisi olduğundan bahisle onu ön plana çıkartıp AK Parti'nin ona muhtaç olduğunun imajını vermeye çalışmaktalar. İşin daha enteresan boyutu nedir bilir misiniz? Hani şu  BaI gazatatı arkadaşlar  yıllarca Vezir Hazretleri'nin aleyhinde yayın yapıp bizden kablo, malzeme v.s. almıyorlar diye feryadı figan ediyorlardı ya, şimdi bu arkadaşlarımızın gazeteleri Vezir Hazretlerini yerlere göklere  sığdıramıyorlar. Başyazarları onun talimatları doğrultusunda yazılar yazıyorlar. Sizin anlayacağınız, araya giren tamamen duygusal işler. Bu arkadaşlarımız yayın politikalarını anında doksan derece değiştirivermiş.

          Bu tür yayın yapan gazeteleri neye benzetiyorum  biliyor musunuz? Bizim oralarda eskiden ilkbahar da  yaylalara yaya gidilirmiş, yolda başlarına bir şey gelmemesi için de toplu olarak yaylalara giderlermiş. Bir yolculuk esnasında yolun durumundan ötürü, akşam yatıp sabahın erken saatlerinde kalkmak zorunda kalmışlar. Ama saatleri olmadığı için sabaha iki saat kala nasıl kalkılacağını aralarında görüşüp konuşurlarken, içlerinden birisinin eşi kocasının kulağına “Ben her gece iki kez ufak abdeste çıkarım, ikinci çıkışımda mutlaka sabaha iki saat kalır, arkadaşlarına söyle yatsınlar ben kaldırırım onları” deyince adamcağız yol arkadaşlarına bu durumu münasip bir biçimde anlatır ve herkes yatar. Ancak Hanımcağız yolda üşüttüğü için ufak abdeste erken kalkar. İkinci kalkıştan sonra da yolcuları kaldırıp yola koyulurlar. Aradan epey bir zaman geçip, bir hayli yol gitmelerine rağmen sabah olmayınca, daracık patikadan geçerken bir tanesi yuvarlanıverir. Kafileden bir kaç kişi arkadaşlarının yanına gidip durumunu sorunca, adamcağız çok enteresan bir cevap verir “ Hanımın tuvaleti saatimiz olursa, bize ölmek farzdır” der. İşte bizim gazetecilik mesleği de kadıncağızın küçük abdesti gibi, üç kuruşluk Dünya menfaatine göre ayarlandığından ölçüsü yok olmuş. Hangi mesleği yaparsanız yapın, üç kuruşluk Dünya menfaati için yönünüzü değiştirirseniz öyle bir hale gelirsiniz ki dolap beygiri gibi döner durursunuz.

AK Parti İl Başkanlığı İl Kongresi öncesinde, Vezir Hazretleri'nin her zamanki planlarının tekrar işleme konulduğunu görmek çok enteresan gelmedi bana. Zira ben bu duruma alışkınım. Fakat siyasi aktörler, iş çevreleri, basın yayın kuruluşları bu işlere  alet olunca hayret etmemek mümkün değil. Şayet Vezir Hazretleri'nin  başarılı olup olmadığını öğrenmek istiyorlarsa, ısmarlama anket yapmaya gerek yok. Çok uzağa da gitmeye gerek yok. Şuradan çıkın, yola gidin Kavak, Ladik, Havza, Vezirköprü istikametinde tek bir Allah'ın kulu “Ben Büyükşehir Belediyesi'nden razıyım. Çok güzel hizmet ediyor, yollarımız şahane, Su sorunumuz yok. Karda kış da tek kapalı yolumuz yok” diyor iseler o zaman ben hiç bir  şey bilmiyorum demektir. Bu insanlar kimi kaldırdıklarını zannediyorlar. Bu toplum bu kadar mı ahmak, geçtiğimiz yerel seçimlerde sadece ve sadece AK Parti'nin ve Recep Tayyip Erdoğan'ın hatırına seçilenler, kendilerini fasulye nimetinden sanıyor iseler, onlara erkek diyorum. Çıkıp bağımsız aday olsunlar da bakalım yüzde kaç oy alacaklar. Bazı Basın mensubu arkadaşlar da bu  kadar ucuza kendilerini satmaz  iseler mutlu olacağız, daha düne kadar kara dediklerine üç kuruşluk dünya menfaati için bugün ak diyebiliyor isler yazıklar olsun onlara. Sözlerime son verirken Gazetemizin kurulduğu günden bu güne kadar, bayii den satın  alarak, abone olarak, reklam vererek veya okuyarak destek olan siz değerli okurlarımıza şükranlarımı sunar, Rabbim'den  bizleri doğru yoldan ayırmadan yayıncılık yapmaya devam ettirmesini  niyaz ederim. Kalın sağlıcakla.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR