BELGEM YOKSA AHKAM KESMEM

Her zaman ısrarla söylediğim şey, elimde belge, kesin bilgi ve şahit olmaksızın asla haber yapmadığımdır ama buna rağmen mahkemelerin müdavimleri arasında yer almaktan da rahatsız değilim. Ancak son zamanlarda beni sollayanlar çıktı, bazılarına sadece biz elli civarında dava açtık, bizim dışımızda bildiğimiz yirmi civarında kişinin dava açtığı ve davalardan ciddi anlamda hapis cezaları almalarının söz konusu olduğunu da belirtmekte yarar görüyorum. Hani birileri Adnan Bahadır'ın üç yüz davası var diyordu ya bu işin hikayesi zira iki yüz civarında davam oldu bunların yüzde doksanı bitti, yüzde onluk kısmı kaldı.Bu açıklamayı yapma nedenim birilerinin söylediklerine değil gerçekleri bilmeniz bakımından aydınlanmanız içindir.

Dün de mahkemedeydim 2011 Haziran seçimlerinde aday adayı olan bir arkadaş şikayetçi olmuş, aslında yazdığım yazıda hakaret söz konusu değildi, kanaatimi beyan etmiştim ancak arkadaş hakaret etti diye mahkemeye vermiş, ancak son çıkan 3. Yargı paketi kapsamında dava ertelendi. Bunları bizzat benden dinleyip öğrenmenizde yarar var, zira yakında kimlerin mahkemeye verdiğini, neyi iddia ettiğini, neden şikayetçi olduklarını ve sonuçlarını belgeleri ile yayınlayacağım.Biz doğruları söylemekten asla gocunmayız, velev ki aleyhimizde olsun hiç önemli değil.Toplumun doğruları tüm çıplaklığı ile görme hakkı var, kimler neden şikayetçi olmuşlar, bunu herkes bilmeli ve sonuç ne olmuş bunu da bilip ötede beride konuşanların konuştuklarının ne kadar doğru, ne kadar yalan olduğunu rahatlıkla anlayacaklardır.

Bu ülkedeki bazı kendini bilmez vatan hainlerinin batıl davaları için ölümüne mücadele edip, onca evladımızın şehit düşmesine neden olanlar kadar yüreğimiz yoksa yazıklar olsun bize. Adamlar batıl davaları için canlarını, mallarını, her şeylerini ortaya koyup bedel ödüyorlar ama bizi de nerede ise her gün ağlatıyorlar. Emin olun şehit haberi geldiğinde evimizde yas var, yemekten, içmekten kesiliyoruz, hatta çocuklara kanal değiştirin dayanamıyorum diyorum. Biz seyretmeye dayanamıyoruz ya anne babaları ne yapsın Allah sabır versin demekten başka söyleyecek bir şey bulamıyorum. Bu anekdotu verme nedenim verdiğimiz mücadele tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruma mücadelesidir, bunu yaparken elbette bedel ödeyeceğiz, Atatürk'ün dediği gibi'' dahili ve harici düşmanlarımız olacak ama asla mücadeleden yılmayacağız.''

Gelelim asıl konumuza dün İl Özel İdaresinde yapılan operasyonla ilgili çok şey yazacağımı düşünenler yanılıyorlar, zira yapılan operasyonun içeriğini net olarak bilmiyorum, aldığım bilgiler kum, çakıl ocaklarının işletme, alım-satım ve ihaleleri ile ilgili olduğu yönünde, şayet olay bu yönde cereyan ediyorsa konuyla ilgili en ufak bir bilgim ve belgem olmadığından yorum yapmam söz konusu olamaz. Gözaltına alınanlarla ilgili de yorum yapmam da doğru olmaz, bu arkadaşlarla ilgili farklı zamanlarda farklı şikayetler almış olmama rağmen, bilgi verenler belge vermediğinden haber yapmadım. Bizim işimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil, zira elimizde belge olmadan insanlarla ilgili konuşmamız, ağır vebal gerektirir. Biz yaptığımız işin manevi vebalini çok iyi biliyoruz, şimdi bazıları madem biliyorsun neden geçmişte o kadar insanla mahkemelik oldun diyebilir. Geçmişte mahkemelik olduğum köşe yazıları ile ilgili en ufak bir pişmanlığım söz konusu olmadığını da buradan belirtmek istiyorum. Yazdıklarımı ya belgelere dayalı yazdım veya çok iyi bildiğim konulardı . Zaten yanılmadığımı zaman gösterdi. İl Özel idaresi ile ilgili yazdıklarımın tamamını belgelere dayalı yazdım, olay adli mercilere intikal etti, hatta İçişleri Bakanlığı Müfettişlerine yazılı ifademi de gönderdim. Ülkemizde adalet ağır işlese de sonunda işliyor, o nedenle süreç zaman alabilir ancak sonuç çıkacağından şüphem yok, kaldı ki takıldığı yerler veya müdahale edilmek istenen kısımlar olursa onu da takip edip, gerekeni yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Üzüldüğüm nedir bilir misiniz? Ülkenin Başbakanı bıkmadan, usanmadan, gecesini gündüzüne katarak mücadele ederken kamu kurumlarındaki bazı bürokratların ve bazı siyasetçilerin sırf kendi menfaatleri için kamu malını heba etmeleri içimi acıtıyor. Umarım yapılan operasyonlara kimse müdahale etmeye kalkmaz da hak yerini bulur. Zira geçmişte çok şeyler gördüğümüzden bu serzenişimizi makul görün. Kalın sağlıcakla