ARAFAT DAĞI

İlâhî aşklara konu olmuş bir dağ Arafat. Dünyadaki zirvedir Arafat. Coğrafi olarak mütevazidir ama asaleti çok yüksek düzeyde bir dağdır Arafat. Günahların af oldu mu diye düşünülmesinin doğru olmadığı bir manevi bölgedir Arafat. 

Haccın yapıldığı yer olan Arafat dağı Mekke'ye 25 km uzaklıktadır. Yaklaşık 15 bin km alana sahip bir bölge içinde, hac ibadetinin farzı olan "Vakfe" yapılır Arafatta. 

Arafat, Hz. Adem ile birlikte insanlık tarihinde yerini almıştır. Hz. Adem ile Hz. Havva'nın, Cennetten ayrıldıktan sonra ilk defa Arafatta bir araya geldikleri bilinir. 

Rivayetlere göre yaklaşık 200 yıllık bir zamandan sonra bir araya gelen Hz . Adem ile Hz. Havva birbirlerini hemen tanıdıkları için bu buluşma yerine Arafat, buluşma zamanına da Arefe denmiştir. 

Arafatın sınırlarını Cebrail a.s. göstermiştir. İlk defa Hz.Adem, sonra Hz. İbrahim, sonra da Peygamberimizin Arafat sınırlarını Cebrail a.s.dan öğrendiği bilinir. 

Bir kimse Arefe günü öğle namazı vaktinden, Kurban bayram sabahı fecir zamanına kadar kısa bir süre de olsa Arafat sınırları içerisinde bulunması halinde ancak Haccın bir farzı olan "Vakfe"yi yerine getirmiş olur. 

Peygamberimiz de veda Haccı esnasında veda hutbesini Arafatta irad etmiştir. İlk ve son defa Hac ibadeti yapan Peygamberimiz, hacdan yaklaşık üç ay sonra Refik-i Ala'ya, yüce Yaratan'a kavuşmuştur. 

"Vakfe", teslimiyet demektir. Mahşerin provasıdır. Arafatta bulunulan zaman içinde, tevbe, istiğfar,  dua ve zikir yapılarak, yeni bir tefekkür oluşturulması gerekir. Ancak, çoğu kere hacılarımızın Arafatta sohbetle zaman geçirdikleri de bilinir. 

Arafat bölgesinin coğrafi mekan olmasının ötesinde manevi bir boyutu da vardır. Zira, günahların aff olmasının kesin olduğu düşünülen bu coğrafi mekanda beş duyu ile fark edilmeyen bir filitre işlemi gerçekleşiyor adeta. 

Her ne kadar Arafat, Arefe günü anlam kazanıyorsa da, bu günün dışında da umreciler Arafat dağını ziyaret ederler. Biz de umreci arkadaşlarımızla birlikte Arafat dağına çıktık. Arafat dağı hakkında hem tarihi bilgileri, hem de hac ibadeti esnasında burada yapılanların usül, anlam ve önemini paylaştık. Elbette, dua yapmayı da unutmadık. 

Dua; ibadetin özü ve iliğidir. "Duanız olmasa size ne diye değer vereyim" buyuran yüce Allah, kulunun kendisiyle ilişkisini dua merkezli olarak ilan etmiştir. Bu bilgiye sahip olan müminler hayatının her saniyesini dua ile geçirir, günlük yaşamlarını duaya göre şekillendirirler. 

Duada, zaman ve mekanın önemini de bilen, özellikle ülkemiz hacı ve umrecileri Arafatta mutlaka dua yapmaya gayret ederler. O kadar ki, bir çeşit emanet dua seanslarının arz edildiği yere bile dönüştürürler Arafatı bazen. 

Mekkeye gidip, Arafata uğramamak eksiklik olarak görülür.  Arafat görüldüğünde, insanlığın hem dünyevî süreci, hem de mahşeri tablosu hatırlanır. Ve böylece, insanın ruhsal yapısı üzerinde gelecek için bir düzenleme gerçekleşmiş olur. 

İnsanlığı kapsam alanına alan Arafat, hal diliyle dünyanın ne kadar da kısa olduğunu haykırır. Tarihini ifade etmekte zorlanılan İlk insan Hz.Adem ile son insanın yan yana olduğunun en net görülen fotoğrafı Arafatta çekilir. 

Arafat; dünya Müslümanlarının yıllık büyük olağan  kongrelerini yaptıkları, bir merkezdir. Bu kongrenin zamanını, mekanını ve gündemini insanları yaratan kainatın sahibi Yüce Allah belirlemiştir. 

Ana gündemi birlik olan bu kongrenin tali gündemleri vahyin mahsulü bilgilerle, insanlığın sorunlarına çözüm başlığı altında şekillenir. 

Günümüzde, sözkonusu gündemin en canlı başlığı olması gereken dünya Müslümanlarının sorunları, çözümleri ve İslâm birliğinin oluşması gibi ana konular burada cevap bulamamaktadır. 

Bugün Arafat, hac ibadetinin usül şartlarından biri olan "Vakfe"nin yapıldığı coğrafi mekanın ötesine geçmemektedir. Ne zaman ki Arafat gerçek fonksiyonunu ifa eder, işte o zaman Müslümanlar hep birlikte güler. 

Arafat, Müslümanlar için önemli bir mekan ve nimettir. Arafatın fonksiyonunu icra etmesi, misafirlerinin duygu, samimiyet ve isteklerine göre şekillenir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR