ADANA İLE SAMSUN ...

ADANA İLE SAMSUN ARASINDA NE FARK VAR?

 

Geçtiğimiz Pazar günü açığa alınan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak"ın görevden alınma nedeni İmar uygulamalarındaki yetkisini kendi menfaati doğrultusunda kullanması ve rüşvet iddialarıdır. Bu konuda Mhp, Durak"ın istifasını istemiş, aksi halde ihraç edileceği sinyali vermiş, sonucunda da partiden ayrılması sağlanmıştır. Yapılan icraatlara ilk bakıldığında, çok güzel gelişmeler olarak gözükmekte, bir anlamda şeffaf yönetimin gereğinin yerine getirildiği anlaşılmaktadır. Ben Aytaç Durak"ı ne tanırım, ne de bir hukukum vardır, ancak önemli olan Aytaç Durak değil, önemli olan burada siyasi iradenin arka planda yaptıklarının ele alınmasıdır.

Aytaç Durak 1984 yılından, günümüze dek aralıklı olarak beş kez Belediye Başkanı seçilmiş, mesleği İnşaat Mühendisliği ve Müteahhitlik olan bir iş adamıdır. Ta 80"li yıllarda Adana"dan ziyaretime gelen mühendis bir arkadaşım kendisi ile ilgili Seyhan"da yaptığı büyük kooperatiflerden ve yap-sat inşaatlardan bahsettiğini çok iyi hatırlıyorum. Daha sonra Belediye Başkanı seçilince bu ticari faaliyetlerine devam etmişse bunda yadırganacak bir durum görmüyorum. Yok, kendi veya ailesi adına kayıtlı arsalarda yetkisini kullanıp, özel imar durumları verip, yoğunluk artışlarına veya yer değiştirmelere neden olmuşsa işte o zaman görevini kötüye kullandı demektir. Farz edelim ki bunları yaptı, iyi güzel de bu adam Mhp"ye geçinceye kadar İçişleri Bakanlığı müfettişleri nerede idi de son bir yıldan beri sürekli olarak Adana Büyükşehir Belediyesini teftiş ediyorlar? Bana göre bu ülkede Aytaç Durak"dan çok daha önce teftiş edilmesi gerekenler var. Hiç olmazsa Aytaç Durak adam gibi yaptıklarını kendi üzerine yapıp, kimseden saklamadı, peki şehrimizdeki yöneticilerin kapalı kapılar ardında yaptıklarını veya Bakanlık müfettişlerince ortaya çıkmış olan soruşturma evraklarının iktidar gücü kullanılarak İçişleri Bakanlığından soruşturmaya gerek yoktur yazısı getirtilmesine ne demeli? İsterseniz bu dediklerimizi birkaç örnekle açıklayalım; Ak Parti İl Başkanı şehrin en güzel yerinde bulunan çok hisseli arsanın ortaklarını teker teker arayıp, bir kısmına elindeki iktidar imkânlarını kullanarak devlet dairelerinde iş bulduktan sonra adamların eline arsalarının hakkının çok altında bir rakamda para vererek, ellerinden senet aldıktan sonra kendi partisine ait olan Belediyenin encümeninden ve Meclisinden bu arsaları sahiplerinin rızası dışında birleştirmesine ne demeli? Bu zulüm değil de nedir? Bu birleştirmenin yapılmasının tek nedeni arsa ortaklarından ikna olmayanları izale-i şuyu yöntemiyle aradan çıkarmaktır. Nitekim bu dediklerimi de yapmışlar ve adamcağızlara izale-i şuyu(Ortaklığın giderilmesi) davası açmışlardır. Peki, bu işlemi yapan Belediye Başkanı neden yaptı derseniz, yeniden partisinden aday olabilmek için yaptığı ayan beyan ortada ama Yüce Allah bu tavırları yüzünden o makamı elinden almıştır. Bir başka önemli olay ise Büyükşehir Belediyesindeki üst düzey bürokratlar kimsenin bilmediği ama kendilerinin bildiği bir zamanda şehrin yatırım yapılacak bölgesinden arsa satın alıp, bu arsaları kendi yetkilerini kullanarak istedikleri yere taşımalarına ne demeli? Daha bitmedi olaydan haberdar olan mağdur arsa sahipleri mahkemeye müracaat edip, yaptıkları haksızlığı iptal ettirince arsaları ile vatandaşın arsasını ortak hale getirip, adamlara İzale-i şuyu davası açıp, adamları mağdur etmek için her türlü şeytanlığı yapmalarına ne demeli? Sadece bu iki olay Aytaç Durak"ın yaptığından çok daha vahimdir, ama kimsenin sesi soluğu çıkmıyor, neden çünkü iktidar avantajını kullanıyorlar, ama eminim Başbakan bu olayları bilse hiç birinin gözünün yaşına bakmaz. Bu anlattıklarım sadece iki örnek elimde o kadar ciddi bilgiler ve belgeler var ki, açıkladıkça şaşacaksınız, bakalım o zaman içişleri Bakanlığı müfettişleri ne yapacak? Geçtiğimiz yıl Sayıştay müfettişleri Büyükşehir Belediyesinde yaptıkları teftişte bulduklarını rapor haline getirmişlerdi, o raporun gereği yapılmış olsa idi Büyükşehir Belediyesinde ne Vezir kalırdı, ne kayıkçıbaşı, ne de başkaları! Ama iktidar gücü devreye girip, olay örtbas edilince kimsenin sesi çıkmadı. Sağ olsun muhalefet milletvekillerinin de bir kısmı Vezir Hazretleri sırf hemşerisi diye sesi soluğu çıkmıyor, bir kısmı da partisinin Belediyeye olan borcu yüzünden sessiz kalıyor, bir kısmıysa parti içi muhalefetle uğraştığından asıl yapmaları gereken işlere bakmaya zaman bulamıyorlar. Kanaati acizanem şu ki; Muhalefet adam gibi işini yapsın şehrimizde o kadar ciddi yolsuzluklar ortaya çıkar ki şaşar kalırsınız. Ama sağ olsun muhalefet bekliyor ki Adnan Bahadır yazacak da onlar okuyacak iyi, güzel de sizin işiniz ne arkadaşlar? Şehir kulübünde oturup vakit geçirmek mi? Yoksa nikâh şahitliği yapmak mı? Yoksa şehre geldiğinizde kendi arkadaşlarınızdan başka kimseye görünmeden kaçıp, gitmek mi? Şu anlattıklarımla adam gibi ilgilenmezseniz ben tamamını belgeleriyle ortaya koyacağım, beklediğim sizlerin tavrının ne olduğunu unutmayın. Ama bunu yaptığımda bir daha ortaya çıkıp muhalefet yapmaya sakın kalkmayın. Önümüzdeki günlerde Adana ile Samsun arasındaki farkın ne olduğunu hep birlikte göreceğiz. Bakalım o zaman yetkililer ne yapacak?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR