Yazıyor-um

    "Ne zaman yazacak" diyen dostlara... Yazıyorum, okuyun!

    Eşi vefat eden hanımefendi, 'ruhu şah olsun' diye mahallenin hocasını çağırmış Kur'an okumaya... Diğer yanda da komşularını davet etmiş. Malumunuz bu tür merasimlerde genellikle Yasin-i Şerif okunur. Merasim başlıyor, hoca efendi de programı icra etmeye başlıyor. Ancak Yasin-i Şerif'i uzun zamandır okumamış olmalı ki unutmuş geçmiş başka sure okumaya... Ev sahibesi hanımefendi Yasin-i Şerif içinde geçen "ve ileyhi turceun"u hatırında tutuyormuş ancak bir türlü hoca efendi okumayınca yanındakilere fısıldamış: "Bu hoca efendi neden 've ileyhi turceun'u okumadı? Bizim merasim boşuna olacak..." vs. Derken hoca efendi fısıltıyı duymuş ve hemen seslenmiş "Ne aceleci kadınsın... İşte geldi, ve ileyhi turceun" demiş...

     Şimdi gelelim sadete... Köşe yazılarımı cebinde taşıyıp, "gerçek ve doğru olan, bilinmeyenleri yazacağım" dediğimi hatırlatarak "ne zaman yazacak" diyen bazı dostlar merak ediyorlar... Dostlar acele etmeyin işte geldi...
"ve ileyhi turceun..." diyerek sözlerime başlıyorum...

    En son yazımda Samsunspor'un dünü ve bugününü yazmaya başlamıştım ve İsmail Uyanık döneminin bitimine dek gelmiştim. 2004-2005 sezon sonunda istifa eden İsmail Uyanık'tan sonra kulüp başsız kalınca ciddi arayışlar başladı. Şehri o gün yönetenler bir araya gelerek çıkış yolu aradılar.  Bu tür toplantılarda ilk davet edilen şüphesiz Büyükşehir Belediye Başkanı'dır. Ancak o toplantılardan sürekli uzak durmaya çalıştığı için yerine genellikle ben katılmak zorunda kalıyordum.

    2005-2006 sezonuna hazırlanma dönemi olan kamp dönemine takım giremedi. Şehirdeki genel kanaat Galip Öztürk'ün kulüp başkanı olması yönündeydi. Galip Öztürk de o dönemde görevi almaya hazır olduğunu ancak şehri yöneten başta Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere yöneticileri yanında görmek istiyordu. Durumu Büyük Başkana iletince "ben bu teklifi asla kabul etmem" diyerek nedense bu konuya uzak durdu. Şayet o dönemde kulüp Galip Öztürk'e verilseydi bugün Samsunspor Süper Lig'de bir takım olarak kalmış olacaktı.

    Yüksek istişare heyetini(!) toplayan Büyük Başkan, Adnan Ölmez'in kulüp Başkanlığına karar kılıyor, yönetim kurulu listesini de kendisi hazırlayıp veriyor. Belki iki veya üç isim Adnan Ölmez'in tercihiyle girmiştir, kalanların tamamı Y. Ziya Yılmaz'ın onayı ile listeye girmiştir. Hatta bazı isimleri "alalım"(isimleri bizde saklı) diyen yönetim kurulu üyelerine Büyük Başkan kişisel egolarını ön planda tutarak "Ben o herifi sevmiyorum" demiş ve aldırmamıştır.
    Emanetçi olarak işe başlayan bu yönetim 70'li yılların Nihat Erim hükümetleri gibi emanetçi yönetim olarak işe başlamıştır. Yönetim kurulunda görev almak istemeyen arkadaşlara Büyük Başkan baskı yaparak "siz burada sadece yönetici olarak duracaksınız, tüm ekonomik sorumluluk bana aittir" demiş, bu arkadaşlarımızı ikna etmiştir. Kulübe ekonomik destek bu dönemde başlamış olup ilk ciddi yardım Demirören Şirketler grubundan bu dönemde alınmıştır.(Detaylarını daha sonra açıklayacağım)

   Şehrimizde son beş yılda olup biten siyasi, idari, adli, sportif olayların perde arkasını sizlerle bu sütundan paylaşacağım. Hem öyle paylaşacağım ki huzuruna vardığımda Yüce Yaratıcının, vereceğim hesap nasıl olacaksa burada da öyle olacak...Kimsenin hak ve hukukuna saldırmadan, nefsimi ön plana almadan, kin ve nefret duygusuna kapılmadan, birilerinden öç alma adına değil, tamamen toplumun doğruları bilme hakkına saygı duyarak, bu şehrin günah keçisi olmayacağımı üstüne basa basa bilmeniz temennisi ile olan bitenlerin bilinmeyen yönlerini sizinle paylaşacağım.

    Mutlu haftalar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR