YARIM KALAN BAZI KONULARIN DETAYI

                        

            Bu haftanın flaş haberi  SAMULAŞ"taki rezalet idi, bu konunun bu kadar tepki getireceğini ben de tahmin etmemiştim. Üç bin kişi sınava girmiş 178 kişi işe alınmış, kalan 2800 civarında insan perişan. Elbette ki sınavı kazanan da olacak, kaybeden de ancak kaybedenler hakkı ile kaybetse buna kimsenin itirazı olmazdı, saçma sapan bir sınav yapıp, ardından da kendi yaptığınız sınava bağlı kalmayıp, farklı katakullelerle eş, dost, akrabalarını işe alan insanların bu yaptıkları ne bu dünyada, ne de ahrette yanlarına kar kalmayacaktır. Bu vicdansızlığı yapanlar konuşmaya sıra geldiğimde Müslüman olduğunu söyleyen insanlardır. Geçtiğimiz haftanın Flaş haberi Tuzun kokması idi. İlkadım ilçe Müftülüğü"nde olup, bitenler hayli ilgi uyandırmış, insanlar ciddi anlamda rahatsız olmuşlardı.

            Dilerseniz bu gün daha önce detaylandırmadığımız, veya detaylarına girmek istemediğimiz bazı konuları konuşalım. Öncelikle şunu söylemek isterim ki İlkadım İlçe Müftülüğü ile ilgili yaptığımız haber toplum tarafından gerçekten hüsnü kabul gördüğü gerek bizzat gelen telefonlardan, gerekse yazıya gelem maillerden anlaşılmaktadır. Sadece birkaç yorumcunun şöyle bir eleştirisi olmuştur; Bu haberleri veya belgeleri getiren insanlar Müftü"den daha makbul insanlar değil şeklinde bir eleştiriye muhatap olduğumuzu da bilmenizi isteriz. Ancak olayı biraz detaylı bir biçimde araştırdığımızda ortaya farklı bir durum çıkmaktadır. Şunu iyi bilmenizi isteriz ki bazılarının sandığı gibi bu belgeleri Kalkanca Kuran Kursu"ndan tayini çıkan arkadaşlar getirmedi, tam aksine o insanlarla bu konuyu hiç görüşmediğimi rahatlıkla söyleyebilirim, tam aksine bu evraklar bana olayla hiç ilgisi olmayan kişiler tarafından intikal ettirildi.  Bunun üzerine olayın muhataplarını da araştırıp, onlarla ilgili de detaylı bilgiler aldım. Dilerseniz onları da paylaşalım. İlkadım İlçe Müftülüğü görevine atanan Keramettin Bey"e ilçe dahilindeki görevlilerle ilgili bilgi verenler öncelikle iki hususta çok dikkatli davranmasını tavsiye etmişler. Bu hususlardan birisi site Camii"nin imamı Dursun Şensoy"dan uzak durması, ikincisi ise Kalkanca Kuran Kursu"ndaki bazı hocalardan uzak durmasını hususları imiş. Müftü efendi kendisine ısrarla tembihlenen bu iki konuya öyle uyum sağlamış ki sormayın gitsin, bu nasihattan üç gün sonra yaklaşmaması için tembih edilen ekiple olmuş sarmaş, dolaş, her gün onlarla beraber oturup, kalkarmış, onların arabalarında gezerek gününü gün etmeye başlamış. Bir insan mahiyetinde çalışan insanlarla ne kadar samimi olması gerektiğini bilmiyorsa ondan değil Müftü, çoban dahi olamaz. Bir de  emrinizde bulunan insanlarla para ilişkisine girdiğiniz an siz bittiniz demektir. Maalesef bizim Müftü efendi bu insanlara paçayı öyle kaptırmış ki sormayın gitsin. Şahsına ait arabasının bakımından tutun da, arkadaşlarıyla birlikte yedikleri yemek faturalarına varıncaya kadar birçok gideri bu insana ödetince, bu insanların üzerindeki amirlik vasfını kaybetmesine neden olmuştur. Olay öyle bir noktaya gelmiş ki mahiyetindeki görevli memur, kendi odasında iki metreden fırlayarak kendisini tartaklama cihetine gitmiştir. Ben bunları henüz yeni öğrendim, bazı geri zekalıların yazdığım yazıdan sonra Kalkanca Kuran Kursu"ndaki hocaların sürgün edildiğini söylemeleri üzerine yaptığım araştırma sonucu bu olayların bizim yazılarımızdan çok önce yaşandığını öğrenme imkanım oldu. Peki bu olaylar olurken İl Müftülüğü ne yapıyordu diye sual buyuracak olursanız onların çok daha farklı işleri olduğundan bu işlere ayıracak zamanları yok. Bir kısmı iki yüz bin lira gibi cüzi bir rakamla Antalya tatiline gitmiş, bir kısmı Diyanet Vakfı"nın paralarını iç etmiş, bir kısmı Haiti Depremine toplanan paraları halletme cihetine gitmiş. Bir de bizim yazdıklarımızı ört bas etmekle görevli hocalar var, çocuklarından birini Kuyumcular Camiine İmam, diğerini de başka bir Camiye Vekil İmam tayin ettirebilmek için hayli efor sarf edip, yazılıp çizilenlere bakılmaksızın Cemaatin para vermesini isteyip, para toplama işlerine devam ediyormuş. Bu şehirde herkesin bilmesini istediğim şey alavere, dalavere Kürt Memet nöbete döneminin bittiğini bilmeleridir. Yanlışı yapan öz babam olsa affetmeyeceğimi herkes bilmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR