VALİMİZ GİTTİ...

VALİMİZ GİTTİ HALİMİZ NİCE OLA

Bugün günlerden Cuma, sohbetimizi hoş bir sözle açmak itiyorum; Peygamber Efendimiz Yemen"e göndereceği Vali"yi yanına çağırıp sorar, “Vali tayin edileceğin vilayette ne ile hükmedeceksin?” Vali cevap verir Kitap ile (Yani Kur"an  ile). Peygamberimiz sorulara devam eder, “Peki onda bulamazsan ne ile hükmedersin?” Allah Resulünün uygulamaları ve sözleri ile cevabını alınca, yine soru sormaya devam eder. “Peki onda da bulamazsan ne ile hükmedersin?” Vali ulemanın içtihadı ile cevabını verince, Resulullah yeniden sorar, “Peki onda da bulamazsan ne yaparsın?” Vali o zaman vicdanıma danışır onun dediğini yaparım deyince “Resulullah Elhamdülillah senden vali olur” deyip, gideceği yere uğurlar.   Bu anekdotu verme nedenim, şehrimizde dört yıldan fazla Valilik yapıp, Mersin"e tayin olan Sayın Hasan Basri Güzeloğlu Bey yasalarda, yönetmeliklerde bulamadığı hükümleri vicdanına danışarak vermiş midir acaba. Kanaati acizanemce,  Sayın Valimiz idarecilik yaptığı dönem içerisinde,  işi vicdana hiç bırakmadan güçler dengesi doğrultusunda kararlar vermiştir. Gerçi Vali Bey"in en önemli özelliklerinden birisi, sıkıntılı işleri başkalarına havale etmek olduğundan, böyle bir karar verme ihtiyacı hasıl olmamıştır. Doğrusunu ararsanız giden bir yöneticiyle ilgili aleyhte yazı yazmak istemezdim, zira inancımız ölen insanın arkasından iyilikle yâd edilmesini emrettiği gibi, düşen insanın da arkasından konuşmayı yasaklamıştır. Ancak Vali Bey"in düşüp, düşmediği, bu atamanın terfi mi, yoksa tenzil mi olduğu net bir biçimde belli olmadığından, yazacağımız yazıyı neye göre yazacağımıza karar veremiyorum. Tayin olduğu ilin nüfusuna baktığımızda, Samsun"dan büyük bir il. Ancak nüfusun demografik yapısına bakıldığında, çok zor bir il olduğu kesin olduğundan, Vali Bey taltif mi edildi, tenzil mi edildi karar vermek zor. Samsun"da asayiş olayları çok olduğundan, rahat bir il olmadığı yönünde bir imaja sahip olsa da, Mersin"de yaşayan nüfusun yapısına ve asayiş olaylarına bakıldığında,  Samsun"dan çok daha zor bir il olduğu ortada. Güneydoğu"dan göç eden birçok vatandaşın Mersin"de yaşadığını düşünecek olursak, Vali Bey"in işinin kolay olmadığı ortada, ancak vali Bey"in iki avantajı var. Birincisi kendisinin de Güneydoğu kökenli oluşu, ikincisi ise çok önemli bir olay olsa da, münferit olay deyip işin içerisinden rahatlıkla çıkmasıdır. Bu özellikleri ile şimdiye kadar vaziyeti idare etti. Ancak Mersin"de idarei maslahattan Valilik yapmak çok zor. Taşın altına elini koymadan işi götürmesi imkânsız, taşın altına başkalarının elini koymaya alışanlar için bu tür yöneticilik çok zor olduğundan Sayın vali"nin işi zor. Allah kolaylık versin, ya yönetim tarzında bir değişiklik yapıp, daha farklı bir idarecilik ortaya koyar veya ilk Valiler kararnamesinde merkeze gider, tercih kendisinin. Gelelim şehrimizde görev yaptığı, dört yıllık icraatlarına. Belki ben eleştirmeye alıştığımdan, yaptığı herhangi bir icraatını göremedim. Şayet siz değerli okurların varsa yazsın da bilelim. Büyük Otel onun döneminde içerisinden çıkılmaz bir hal aldı, Samsunspor onun sayesinde maddi imkânlardan mahrum kaldı, bürokratlar onun döneminde en güvensiz dönemlerini yaşadılar. Eski vali yardımcısı Mustafa İngenç Bey ona güvenerek Samsunspor"a geçici Başkanlık yaptı ve maaşına icra geldi.  Çeteler onunla beraber yemek yiyip, resim çekerek güçlendi. Devletin malı olan otopark onun döneminde çetelerin emrindeyken, birilerinin açıkça olaya müdahale etmesi sonucu boşaltıldı. Uyuşturucu ile mücadele etmediğini gören birileri olayı ilgili makamlara iletip, gereğinin yapılmasını isteyerek operasyonlar yapıldı. Yine onun döneminde Ahmet Türk"e yumruk vurularak şehrimiz Türkiye gündemine oturdu. Bu kadar olumlu gelişmelerin altına imza atan bir Vali Mersin"e mi layık dı, yoksa Ankara, İstanbul; İzmir, Bursa gibi Büyükşehirlere mi? Bence Mersin"e değil tersine gidip, merkeze alınmış olsaydı, daha doğru bir karar olurdu. Böylece daha atik, sorumlu insanlar idareci olur, hem ülkemiz, hem de insanlar istifade ederdi. Edebiyat yapmaktan başka hiçbir icraatına tanık olamadığım Sayın Vali"ye umarım bu yazı ders olur da, gittiği yerde daha farklı bir idarecilik sergileyerek, kendine çeki, düzen verir. Valiliğin açılış, düğün merasimi, tören ve protokolden öteye bir şey olmadığını düşünenler, değil Vali, devlet memuru dahi yapılmamalı. Aksi halde bu millete yazık günahtır, şehit kanlarıyla alınmış bu topraklarda, idarecilik büyük vebal ve sorumluluk gerektirir. Şimdi bunca güzellikler yapmış bir Vali"yi kaybetmiş olmanın üzüntüsüyle, iştahımın kesilip, yemeden içmeden günlerce yaşamak zorunda kalacağımı söylesem de inanmayacaksınız!.. Ama üzülmeyin en az on beş kilo fazlam var, onca sıkıntıya tahammül eden vücudum, bu sıkıntıyı da kaldırır. Kayıran Allah dayanamayacak olan dostlarını kayırsın. Benim asıl sıkıntım bu saatten sonra halimizin nice olacağıdır. Zira onca güzellikleri olan bir yöneticiyi kaybetmek kolay olmasa gerek. Bu günlük de bu kadar yeter kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR