TARİHİ AMİSOS KENTİNDEN HİKAYELER

İşlerimizin yoğunluğu nedeniyle geçtiğimiz hafta Pazar günü yazı yazamamıştım. Okurlarım haklı olarak köşe yazısı olmayınca serzenişte bulunuyorlar ancak takdir edersiniz ki bizim diğer gazetelerden farkımız gazetenin hem sahibi, hem Genel Yayın Yönetmeni, hem Başyazarı, hem de gazetenin Reklam Departmanından, Matbaa kısmına varıncaya dek her şeyi ile uğraşmak zorunda olduğumuzdan zaman yetmiyor. Birde Şeytan taşlamaktan salavat vermeye vakit kalmayınca köşe yazamadığımız günler oluyor, bu konuda umarım bizleri mazur görürsünüz.

Bugün Pazar olması nedeniyle sizlere uzun zamandır anlatamadığım Hikayelerimizden birisini anlatacağım. Hikayemiz Yavşak Hasan ve Saz arkadaşları ile Molla Kasım arasındaki mücadelelerden oluşmaktadır. Hikaye kahramanlarımız tarihi Amisos kentinde Milattan önce 1000 li yıllarda yaşamışlar. Yavşak Hasan'ın bu unvanı alma nedeni yaptığı icraatlarmış. İcraatlarına gelince saymakla bitmezmiş. Örneğin fakir fukaranın malına göz dikmekten tutun, ırz, namus düşmanlığına, her türlü uyuşturucu alışkanlığına, güçlü iktidar sahiplerinin orasını burasını yalayıp, onlardan nemalanmaktan tutun adamcağızın yapmadığı ahlaksızlık, yemediği halt yokmuş, işte bu nedenle çevresi onun adını Yavşak Hasan vermiş.

Molla Kasım'a gelince o da Don kişot gibi zaman zaman yel değirmeni ile savaşsa da biraz ilim irfan tahsil etmiş. O dönemde bu tür insanlara Molla unvanı verildiğinden Molla Kasım unvanını almış. Ancak Molla Kasımda bitmek tükenmek bilmeyen mücadele azmi, haksızlıklar karşısında dik durmasını bilen, Krallara, İmparatorlara eyvallahı olmayan, karşısına çıkan zalimlerin korkulu rüyası haline gelmiş bir adammış. Onun için önemli olan tek Tanrı inancı ve o Tanrının gönlünü almakmış. Güç, iktidar, para, kadın, mal mülk onun için hiç önemli değilmiş. Bu yüzden Amisos kentinde yaşayan yanlış adamların korkulu rüyası haline gelmiş.

Molla Kasım aslında işinde gücünde bir adammış ancak şehirdeki olumsuzlukları gördükçe isyan ettiğinden adamcağız kendi kendini yemeye başlamış. Bu işlerle tek başına mücadele etmenin zorluğunu bilmesine rağmen sözüyle, eliyle, zaman zaman da icraatları ile bu işlere müdahale etmeye başlayınca Amisos kentindeki işbirlikçiler rahatsızlıklarını dile getirecek ve kendilerine bu konuda sözcülük edecek birisini aramaya başlamışlar. Nihayet aradıkları kişinin Yavşak Hasan adlı düzenbaz olduğunu öğrendiklerinde soluğu yanında almışlar. Yavşak Hasan'a demişler ki aman Hasan, yaman Hasan sen bizim herşeyimizsin ne olur etme eyleme şu Molla Kasım denen adamla baş etmemiz için bize mihmandarlık et.

Yavşak Hasan ise korkağın, ödleğin, düzenbazın birisi olduğundan onlara kendisini korumaları için şartlar öne sürmüş. Paralar, menfaatler, makamlar istemiş, ne istemişse aldıktan sonra kendisi gibi ağzı laf yapan sihirbazları bir araya getirip hep birlikte Molla Kasım ile mücadele etmeye karar vermişler. Molla Kasım ise yanına hiç kimseyi istemeden yaradanına sığınıp bunlarla mücadeleye başlamış. Tarihin her döneminde olduğu gibi Amisos döneminde de önceleri Yavşak Hasan ve ekibi egemen olmaya başlamışlar. Şehirdeki tüm şer güçler Yavşak Hasan ve Saz Heyetine büyük bir destekle Molla Kasımın üzerine gitmeye başlamışlar. İşin enteresan tarafı Molla Kasım gibi tek tanrılı Dine inananların da büyük bir çoğunluğu yavşak Hasan'ın yanında yer almış.

Yavşak Hasan'ı gerçek kişiliğinden çok farklı tanıyan Amisos halkı Molla Kasım'ın her oturduğu, kalktığı mekanda anlatması sonucu tanımaya başlamış. Yavşak Hasan dönemin İmparator kuklaları ile bir araya gelip Molla Kasım'a bir komplo kurmaya kalkmış. Komplo teorisine göre Molla Kasım büyük bir terör örgütü lideri olarak kamuoyuna tanıtılacak. Bununla ilgili şehirde yaşayan bir çok eşraf, esnaf, tüccarın ifadesi alınmış ancak Molla Kasım'la ilgili istedikleri gibi delil elde edemiyorlarmış. Molla Kasımın oturduğu, kalktığı, yediği içtiği, evindeki sohbetlerine varıncaya kadar casuslar aracılığı ile dinletmişler ancak diledikleri sonucu alamamışlar.Yavşak Hasan ise bu organizasyonları yaparken geçmişini unutuvermiş. Tanrı Yavşak Hasan'a öyle büyük bir musibet vermiş ki tüm pisliklerini ortaya çıkarmış ve şehrin tüm işlek yerlerine tellal göndermek sureti ile Yavşak Hasan ve saz arkadaşlarının icraatlarını ilan ettirmiş. Sizin anlayacağınız Yavşak Hasan Ebu Cehilin Efendimize kuyu kazıp kendisi kuyuya düştüğü gibi kazdığı kuyuya düşmüş. Peki ondan sonra ne olmuş Yavşak Hasan'ı o kuyudan kim çıkarmış, saz arkadaşlarının durumu ne olmuş diye sorarsanız izin verin de onu da başka bir yazıda yazalım. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR