ŞU HAŞHAŞİ KONUSUNU BİRAZ İRDELEMEYE NE DERSİNİZ

 ŞU HAŞHAŞİ KONUSUNU BİRAZ İRDELEMEYE NE DERSİNİZ

                Hummalı ve yoğun tempoda geçen seçim çalışmalarının ardından bugün herkes sandık başına gitti ve kararını verecek, herkesin vereceği karara saygılı olmak zorunda olduğumuzu hatırladıktan sonra bugün Haşhaşililerle ilgili biraz detay vermek istiyorum. Bunu neden yapma gereği duydun derseniz yaklaşık iki aydır gündemimize oturan bu konunun nereden kaynaklı çıktığını birçoğunuzun merak ettiğini düşündüğümden bugünkü köşeyi bu konuya ayırma gereği duydum. Toplum olarak çoğu zaman bazı kelimeleri sürekli telaffuz etsek de ne anlama geldiklerini bilmeden kamuoyundaki algılanmaları doğrultusunda kullandığımızdan kelimenin asıl anlamını bilmeyiz. Kenan Işık'ın sunduğu(Allah şifalar versin) Kim milyoner olmak ister adlı yarışma programında sürekli kullandığımız kelimelerin ne anlama geldikleri sorulduğunda cevap şıklarını görünce afallıyoruz. Her kelimenin bir lügat bir de ıstılah manası vardır lügat manası yalın halindeki anlamıdır ıstılah manası ise toplumun ne anlamda kullandığı anlamıdır. Haşhaşilik bir Tarikat olup 11. Yüzyılda Fatımi Devleti döneminde İsmaili Tarikatı mensuplarının kurduğu ve Hasan Sabbah'ın liderliğini yaptığı bir Tarikat olup, Hasan Sabah babasının liderliğini yaptığı İsmaili tarikatının genel kuralları olan Namaz kılma, oruç tutma, zekat verme gibi İslam'ın beş şartının Tarikatın temel şartlarının aksine kendisinin kurduğu Haşhaşilik Tarikatında Namaz Kılmak, Oruç Tutmak, Zekat vermek gibi İslam'ın temel koşullarının tam aksine Cennete gitme koşulu olarak namaz kılmamak, oruç tutmamak, zekat vermemek gibi İslam'ın şartlarının zıddına şartlar konulmuş bir tarikattır.

                Tarikatın kurucusu olan Hasan Sabbah Öğrencilik yıllarında Nizamülmülk ve Ömer Hayyamla birlikte okumuş, onlarla çok samimi arkadaş olmuş, daha sonraki yıllarda ise Nizamülmülk'ün Kral olması sonrasında Devlet yönetiminde Ömer Hayyam ile birlikte yer almışlardı. Nizamülmülk'in yönetiminde belli bir süre aralarında en ufak bir sorun olmadan Devleti yönetmişler ancak daha sonraki yıllarda Hasan Sabbah kendi yönetim kurallarını koyup Nizamülmülk'ün kurallarını tanımayınca araları açılmış ve Devlet yönetiminden el çektirilmiştir. Ardından  Hasan Sabbah boş durmamış siyasi faaliyetlerini kurduğu Haşhaşilik Tarikatı üzerinden yürütmüş, kendisine çok sağlam müritler bulmuş, müritleri kendisine öyle bağlamış ki her biri Şeyhi ve Lideri olan Hasan Sabbah için ölmenin karşılığının Cennet olduğuna iman etmişler. Nizamülmülk döneminde çok iyi teşkilatlanan Hasan sabbah tarikatını tam bir siyasi teşkilat gibi organize edip daha sonraki dönemlerde Devlet yönetimini ele geçirmenin planlarını yapmaya başlamış. Nizamülmülk'ün tahttan inip yerine Melikşah'ın geçmesi üzerine Hasan Sabbah siyasi faaliyetlerini silahlı faaliyetlere dönüştürmek sureti ile sürekli sabotaj, katliam, saldırı ve eylem olayları başlatmış ardından meşhur Alamut Kalesini ele geçirerek orayı kendisine kutsal mekân ilan etmiştir.

                Alamut Kalesine yerleştikten sonra kendisini adeta siyasi bir lider gibi gören ve müritlerini bu yönde yetiştiren Hasan Sabbah bazı Devletlerle ittifak etmiş, bazı savaşlarda taraf olmuş, Devletini ciddi anlamda sıkıntıya sokan icraatlara imza atmıştır. Hasan Sabbah'dan rahatsız olan Melikşah onu öldürtmeye karar verir ve onu öldürmek için sadık adamlarını görevlendirir. Ancak görevlendirdiği Askerler de Hasan Sabbah'ın müritleri olduklarından gece yarısı Melikşah'ın yastığının altına Kılıç koyarlar. Sabah yatağından kalkan Melikşah Hasan Sabbah'ın kellesini beklerken yastığının altında Kılıç'ı bulunca donup kalır. Ardından Hasan Sabbah, Melikşah'ın Sarayına ziyarete gider ve yanına vardığında yanındakileri çıkarıp onunla baş başa konuşmak istediğini söyler. Melikşah bu teklifi kabul eder ancak en güvendiği iki adamını yanında bırakır, Hasan Sabbah Melikşah'a yanındaki adamları neden dışarı çıkarmadığını sorunca Melikşah onlar benim en sadık adamlarım ha onlar ha ben hiç fark etmez deyince bu kez Hasan Sabbah yanındaki askerlere dönerek “Sizlere Melikşah'ı öldürün desem ne yaparsınız” diye sorunca her iki asker aynı anda “EMRİN OLUR” deyince Melikşah donup kalır. İşte size Haşhaşilerden bir kesit, nereye koyarsanız koyun Başbakan'ın birilerini Haşhaşilere benzetmesinin asıl nedeni sanırım bu olayı anlatmamızın ardından daha rahat bir biçimde anlaşılacaktır. Selçuklu Devleti ve İran Devleti Haşhaşilerden gördükleri zararı Haçlı ordularından görmemişlerdir, Hasan Sabbahı Alamut Kalesinde öldürmek için verilen uğraş yıllarca sürmüş on binlerce insan bu uğurda hayatlarını kaybetmiştir. Nihayetinde Hasan Sabbah yakalanmış cezalandırılmış, ona lojistik destek veren Ömer Hayyam da ülkeden sürülmüş, Osmanlı  İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'da zorunlu ikamete tabi tutulmuştur. Osmanlı Padişahları da ona gerekli hassasiyeti göstermiş, emrine köşk tahsis edilmiş ancak göz hapsinde tutmuşlardır. Kanaatimce Başbakan'ın cemaate Haşhaşi benzetmesi yapmasının temel nedeni budur, bugün yaşanan olaylarla Haşhaşiler'in yaptıkları çok benzeşmekte, Devletin en üst yönetimini Cemaatle paylaşan Başbakan en büyük darbeyi onlardan yiyince aklına tarihteki bu olay gelmiştir. Umarım bu iş kısa sürede çözülür ama hiç de kolay olmadığı açıkça ortada, adamlar için amaç için araçlar teferruat, namaz kılmak, oruç tutmak, başörtüsü takmak onlar için ikinci planda geliyor asıl hedef cemaatin ve liderin menfaati onun için namazı terk etmek, orucu terk etmek, baş açmak, hatta alkol almak sorun değil bunu ben birçok yerde gözlemledim.  Ne diyelim Allah ıslah etsin demekten başka diyecek bir şey yok. Kalın sağlıcakla                                                                                            

                 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR