ŞEHRİMİZDEKİ KARANLIK İŞLERİN...

ŞEHRİMİZDEKİ KARANLIK İŞLERİN YOL HARİTASI 1

            Aslında bu başlığı daha farklı koyacaktım, ancak nezaket kurallarını aşarım endişesini taşıdığımdan, bu başlığı yazmak zorunda kaldım. Bu yazı dizimiz zaman, zaman şehrimizdeki öteki dünyanın insanları olarak adlandırılan, karanlık işlerle uğraşan ve bir başka adı mafya olan bu insanların kimler olduğunu, ne yaptıklarını, nerelerden sebeplendiklerini, niçin bu kadar gündemde olduklarını, önlerini kimlerin açtığını, bu insanların görünürde yaptıkları işlerle arka planda yaptıklarının neler olduğunu yazacağım, hem de öyle yazacağım ki yer yerinden oynayacak. Bakalım bu şehirde kim doğru iş yapıyor, kim yanlış iş yapıyor. Bu toplum her şeyi bilecek. Yetmedi, yazdıklarımı posta ile Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Genel Kurmay Başkanlığına göndereceğim. Belki bu şehirde TEMİZ ELLER operasyonu olur da, şehirde yaşayan insanlar rahatlar. Benin inandığım Kitap"ta Yüce Allah, ölümün ancak ve ancak kendi takdirinde olduğunu, kulların ona en ufak bir müdahalede bulunamayacağını, ne bir saat geri, ne de ileri alınamayacağını beyan etmektedir. Zaten bu sebepledir ki bu güne kadar onca yıldırmadan korkmadık, yılmadık, usanmadık, usanmayacağız da.

            Devletin olmadığı yerde mafyalar, çeteler, eşkıyalar devreye girer, ancak günümüzde maalesef bu tür insanlar devletin en üst bürokrasisine kadar ulaştığından, ortalıkta rahatça dolaşma fırsatı buluyorlar. Bu insanlar artık eski eşkiyalar gibi onurlu, iffetli de değiller. İnsanların yanlarında aileleri olduğu halde de insanlara sataşma haysiyetsizliğini gösteriyorlar, ancak bunun tek nedeni bürokrasideki üst düzey yöneticilerin bu insanlara yüz vermesidir. Bundan iki veya üç yıl önce eski Gazi belediye Başkanı Süleyman Kaldırım"dan Gazi Park olarak adlandırdığımız İstiklal Caddesi üzerindeki D.S.İ."nin karşısında bulunan parkı talep eden birileri, bu taleplerini karşılayamayan Süleyman Kaldırım"ı birisinin lokantasına çağırtıp, orada yumruklatıyorlar. Olayı şehrin valisine intikal ettiren Süleyman Kaldırım en ufak bir sonuç alamadığı bir yana, işi yapanlara daha muhteşem bir arsa vermek zorunda kalıyor. Şehrin Valisi"de bu tokatı atan adamla sürekli aynı masada, aynı protokolde yemek yemekten keyif alıyor, biri birlerine öyle methiyeler yağdırıyorlar ki, sormayın gitsin. Dersiniz bu adam İçişleri Bakanlığı Müsteşarı, diğer yandan bir Milletvekili her şehre gelişinde ondan icazet almadan adım atmaz. Bir nebzecik ben de birlikte olunca adamı çok iyi tanıma fırsatı buldum. Adamın tek işi düzgün adamlara dur deyip, yanlış adamların önünü açmak. Bizzat yaşadığım olaylardan biliyorum, gerek gazete, gerek TV konuşmalarımda haklarında konuştuğum bazı insanlar için sürekli beni arayarak, konuşmamamı istemiş. Bu yaptığını da beni çok sevdiğinden yaptığını söyleyerek beni avutmaya çalışmıştır. Beni seven adam kendisine gelenlere bir sorar, “Bu adama siz bir şey yaptınız mı, yapmadınız mı? Yaptıysanız adam gereğini yapıyor, yapmadıysanız, o zaman konuşur hallederim.” Neymiş efendim çoluğum, çocuğum varmış, bu adamlarla baş edilemezmiş. Yazmaktan veya konuşmaktan vazgeçmeliymişim, insanları zor tutuyormuş, filan, falan. Ben de ısrarla dedim ki, “O zaman senden şunu rica ediyorum. O insanları sal bana, yapmaları gereken ne ise yapsınlar da, ben de göreyim.” ve dün gördük. Kızımla iş yerime gelirken saldıran zavallı dayağı yedi gitti. Bana konuşurken, “Yazdığın insanların aileleri var, onlar rencide olabilir” diyen adamın, ben öz kızımla yolda giderken bana gönderilen adama sesini çıkarttığını sanmam.

            Giden Emniyet Müdürü sağ olsun bu insanları özel olarak yemeğe alacak kadar samimi idi. Onlarla, şehirdeki önemli kuruluşlarda hâkimiyet bu insanların elindedir. İl Özel İdaresi, Büyükşehir Belediyesi, Milletvekillerinin bir kısmı, basının bir kısmı. Bu kuruluşlar, istedikleri gibi yönlendirme imkânı oldukları kuruluşlardır. Burada çok önemli bir ayrıntıyı anlatmak istiyorum. Bir büyük gazetemiz, bu insanların aranmakta olan çocuklarının yakalandığını yazınca, gazetenin genel yayın yönetmenini arayıp, adama ana, avrat küfrettikten sonra, ertesi gün gazetede farklı bir haber çıktı. Daha sonra bunu bana anlatan vatandaş oldu. Ogazetenin genel yayın yönetmeni ile kanka, nceki gün başka bir konu için beni arayan bu arkadaşımıza durumu anlattım ve aynen anlattığım gibi haber yapmasını istememe rağmen, onlardan korkusuna haberi çarpıtarak, ta iki yıl önce yaşanan bir olayla ilişkilendirmeye çalışarak, adamlara yaranmaya çalıştı. İşte şehrimizdeki karanlık güçlerin yol haritasından bazı kesitler. Şehri yöneten insanlar, dolaylı veya dolaysız bu insanlarla birlikte oluyor veya dediklerini yapıyorsa, bu insanlar da istedikleri gibi ortalıkta cirit atacaklar. Dünkü yazımda da belirtmiştim, bu şehri yönetenlerin bir şeyin kararını vermelerinin zamanı geldi. Ya bu çapulculara bu şehir yönettirilecek veya herkes görevini yapıp, vatandaş sokakta çoluğu, çocuğu ile rahat bir şekilde yürüyecek. Herkes görevini adam gibi yaparsa, bu insanlar hizaya gelir. Yok onlardan medet umulursa, işte o zaman tuz koktu demektir. Temiz eller iş başına diyerek sözlerime son vermek istiyorum. Kalın sağlıcakla   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
20 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR