Samsunspor’un dünü,bugünü,yarını (2)

Samsunspor kulübünün izlemesi gereken politikaların ne olması gerektiği konusunda karar verebilmek için, kulübün geçmişte yaşadığı olumsuzlukları, bu olumsuzluklara neden olan olayları ve insanları iyi tahlil edersek, daha sağlıklı sonuca ulaşma imkânına sahip oluruz.
Spor kulüplerinin ayakta durabilmesi için iki önemli desteğe ihtiyaç vardır. Bunlardan ilki para, ikincisi ise şehrin kulübe sahip çıkmasıdır. Bu desteklere sahip olmayan kulüplerin ayakta durma şansı yoktur. Sadece parası olan bir kulübe sahip olunsa o ruh, heyecan ve aidiyet olmadıkça kulüp ayakta duramaz. Ekonomik açıdan belli alt yapısı olmayan kulüplerin de ayakta durmaları mümkün değildir.
Peki kulüplere ekonomik destek veren insanlar neden destek verir, veya destek vermesi için yapılması gereken nedir? Hasan Sabbah, gibi insanlara yalandan cennet vaat edip, destek almak mümkün mü? Elbette ki hayır. Peki o halde ne yapmalı? Şehri yöneten yöneticiler, siyasetçiler, bürokratlar şehrin gelir kaynaklarını masaya yatırıp, bu kulübe sürekli akar sağlayacak bir kaynak bulmalı. Bunun için şehrimizdeki yöneticiler harekete geçmiş, bu tür  yardımların olabilmesi için uğraş vermişlerdir; ancak sonuç alamamışlardır. Nedenine gelince, biz Büyükşehir Belediyesi"nde Samsunspor için yardım talep edip, ayakta durmasını sağladığımız dönemlerde, değil destek olmak; sürekli köstek olup, sonunda A takımı davası olayını başımıza saranlar, daha sonra Samsunspor sevdalısı olarak piyasaya çıktı. Bir insan şehrine, o şehrin tanıtımında en büyük rol oynayan spor kulübüne ihanet eder mi? Sırf birilerinin önünü kesmek adına yapılan bu operasyon; maalesef kulübü, içinden çıkılmaz hale sokmuştur. Bunu yapan insanlar zamanı geldiğinde bu dünyada da, ahrette de bunun hesabını vereceklerini unutmasınlar. Bizim A takımı operasyonunda jandarmanın bizi gözaltına almasının ertesi günü jandarmaya gidip, bu adamlar bizden Samsunspor kulübüne yardım edin yoksa size şunu bunu yaparız diye bizi tehtid ettiler diye yalan ifadelerle dolu dilekçe verenlerin, daha sonra o kulüpte yönetici olmaları insanı kahrediyor doğrusu. Bu adamların bu kulübe değil ekonomik destek vermek, bir şeyler almadan oralara gireceğine inanmıyorum. Bir yandan kulübe yardımcı olanları yargılayacaksınız, diğer yandan kulübe ekonomik destek bulmak için Çarşamba"daki ırmaktan  kum ocağı izni çıkarmaya çalışıp, bürokratlara ruhsat vermeleri için baskı yapacaksınız. Hangi bürokrat o evraka imza atar sorarım size? Mülki amir haber gönderiyor gereğini yapsınlar, onlarda diyor ki biz yasa neyi emrederse onu yaparız bu evrakı imzalamayız, şayet imzalamamızı istiyorsa yazılı emir versin, sorumluluğu alsın imzalayalım. Böyle bir evrakın altına kim imza koyar sorarım size? Biz belediyede, insanların işlerini yaptıktan sonra kulübe yardım talep ettik diye cebri irtikapla yargılanırken, hangi devlet memuru sırf kulübe yardım olsun diye yasal olmayan çakıl ocağı ruhsatını imzalar, bu olayları çok iyi irdelemek zorundayız.
Zavallı Mazhar Başoğlu kulüp için kendini parçalayıp, başımıza gelenlerle ilgili beyanat verdiği için yargılanırken, Adnan Ölmez"in makam arabasıyla jandarmaya gelip, garnizondan içeriye alınmasına ne demeli, benim ve Kenan Bey"in makam arabaları nizamiye kapısından içeriye sokulmazken? O gün hiçbir unvanı olmayan bu adama yapılan davranışın nedeni ne ola ki? Yoksa o günkü soruşturmayı yapan Jandarma komutanının daha sonra yüksek ücretlerle büyük ekonomi uzmanı olarak anılan şahsın şirketinde işbaşı yapmalarının nedeni nedir, sorgulanmalı?
Bu yapılanları irdeleyip; kimin, neyi, neden yaptığını bilmeden bundan sonraki yapılması gerekenleri belirlemek fevkalade yanlış olur. Ben ve Kenan Bey hapisten çıkınca bizim göreve başlamamamız için kendilerini ortaya koyan insanların, neden böyle bir davranışa ihtiyaç duyduklarını bu toplum bilmelidir. İsterseniz onları da önümüzdeki günlerde yazalım, bu günlük bu kadar yeter kanaatindeyim. Şunu unutmayalım ki; son yirmi yıl içerisinde bu kulüpte yöneticilik yapanlardan bazıları kulübe ne verdi , ne aldı  bunu bu toplum bilme hakkına sahiptir.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR