KÖRLERLE SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR

Allah'a hamdü senalar olsun artık bu şehirde herkes istediğini yapamıyor, veya yapmak istediğinde aklına birileri duyarsa halimiz nice olur diye düşünmek zorunda kalıp yapacağı yanlıştan vazgeçmek zorunda kalıyor. Bu söylediklerimi neden söylediğimi çoğunuzun anladığından şüphem yok ancak konulara Fransız olan bazı okurlarım anlamamış olabilirler onlara da tavsiyem sürekli takip eden arkadaşlara müracaat etmeleridir. Biz DENGE Gazetesini kuruncaya kadar bu şehirde Ali Kıran Baş Kesen olarak cirit atanlar artık piyasaya çıkamaz hale gelip dağdan bayırdan, ona buna yağdancılıktan başka bir şey yazamaz oldular.

Biz siyasetin içerisinde iken bize yapmadıklarını bırakmayanlar şimdi ağlamaya başlamışlar, daha önce aldıkları, yedikleri, içtikleri sayemizde ortaya çıkınca artık ağlamaktan başka çareleri kalmamış. Piyasaya çıkıp palavra anlatanlara inanmayın, onların işi gücü gösteriş yapmak, icraata sıra geldiğinde kimin ne durumda olduğunu bu toplum zaten biliyor. Yıllarca toplumun kanının emenler, siyasette, ticarette, gazetecilikte istedikleri gibi at oynatanlar artık hak ettikleri yeri buldular. Toplum her şeyi tüm açıklığı ile gördü, 25 kuruşa şoför mahalli dönemi bitti.

Bundan beş yıl önce Belediyede görev yaparken birilerinin kalleşçe saldırısına uğradığımızı olay olmadan önce bilip, tezgahlayanlar olayın olduğu mahalleye yandaşlarını gönderip olup bitenlerden istediklerini kameraya alıp tüm ulusal basına servis edenler, daha sonra 2009 yılında yaşadığımız saldırı olayını da sanki biz yapmışız gibi servis edip Adnan Bahadır 15 yıl ceza alacak artık cezaevinden çıkamayacak diye kamuoyuna haber yapmalarını bu toplum unutmuş değil. Bu işbirlikçiler öyle entersan insanlar ki anlatmak için aylarca yazmak gerekir. Akşamdan kafayı çekerler, sarhoş olunca birbirlerine söverler, bununla da yetinmeyip, dövüşürler, hatta kolları kırılanlar olur, ama gündüz olunca bir bakmışsınız ki yeniden kardeş olmuşlar.

Kendi hezeyanlarını kapatabilmek için başkalarını iftiracı, dedikoducu, yalancı ilan ederler ama artık bu numaraları kimse yemiyor, çünkü her şey belgesi ile ortada, kimin yalancı, kimin üç kağıtçı, kimin kimlerin adamı olduğu ortada. Bu tür insanların davası, ideali, ilkesi olmaz, bunlar hangi partide,bürokraside hangi karakterde, hangi işte olursa olsunlar anında birbirlerini bulup kaynaşırlar. Görünüşte düşmandırlar ama arka planda bir araya geldiklerinde nasıl kardeş olduklarını gördüğünüzde aklınız şaşar.Bu konularla ilgili önümüzdeki günlerde çok güzel belge ve bilgilerle karşınızda olacağız.

Her zaman tekrar ettiğim Ayeti Celile'yi yine tekrar etmek zorundayım “Toplumun temiz erkekleri temiz kadınları ile, pis erkekleri de pis kadınlar ile evlensin” emri ilahisi bunlar için de geçerlidir. Hangi meslekte olur ise olsunlar pis insanlar pislerle beraber olmaktan mutlu olurken, temiz insanlar da temiz insanlarla birlikte olmaktan mutlu oluyor. Adamın düzgün bir işi yok ama bir bakmışsınız kendisi gibi olan bir gazeteci adamı yere göğe sığdıramıyor, bir başka sivil toplum örgütü öve, öve bitiremiyor. Peki bunu neden yapıyorlar derseniz adamlar buna mecbur tüm pisliklerini ortaya çıkarması gerekenler ört bas ederse onları övmeyecek de kimi övecekler sorarım size.

Eskiden bu düzenbazları kimse yeterince tanımazdı, yanlarına kendileri gibi düzenbazları bulup, toplumun kanını emerlerdi, Gazeteci, Oda Başkanı, Özel Kalem çalışanı ortaklaşa Belediyede çalışan işçilere kömür satıp oradan malı götürdüklerine bu toplum şahittir ama kimse sesini çıkaramadı. Bunu yapanlar daha sonra başka kurumlara dadandılar oraları da iç ettiler, hatta bir telefonla milyonları ayağına getiren gazetecileri biliyoruz. Bunlardan bir tanesinin Vezir Hazretlerinin aleyhinde yazı yazmamak için bundan tam on yıl önce bir arkadaşımdan 25.000 lira istediğini arkadaşım anlatmıştı bana. Sizin anlayacağınız eskiden eşkıya dağda idi, şimdi şehre indi, eskiden eşkıya okur yazar değildi, şimdi okur yazar, hatta istemediklerini çizer türden insanlardan oluşmakta amma ve lakin Molla Kasım devreye girip hesap sorunca ipleri pazara çıktı, şimdi kıçlarına biber sürülmüş gibi ortalıkta yanıp, yıkılıp dolaşıyorlar ama nafile.Bunlar artık körler sağırlar misali birbirlerini ağırlamaktan öteye gidemeyecekler haberiniz ola.Çünkü Molla Kasım hesap sormaya devam edecek. Kalın sağlıcakla