İslamcı ideologlar ve icraatları
                                

Hafta sonu böyle bir konu ile siz değerli okuyucularımı meşgul etmek istemezdim. Ancak yoğun gündemimden zaman bulup bu konuya el atamayacağımı görünce bari bugün yazayım dedim

Gazeteyi kurduğumuz zaman yönetimi ortak akıl doğrultusunda yapma konusunda çok kararlıydım. Bu konuda bu işten anlayan insanları arayarak, yapacak olduğum çalışma ile ilgili geniş detaylı bilgi verdim. Kendilerine ve bana yardımcı olmalarını rica ettim. Amacım yapacak olduğum işi kaliteli ve düzgün yapmaktı.

Konuşurken mangalda kül bırakmayan sözde edebiyat üstatları, İslamcı ideologlar, radikaller, sağcılar, solculardan oluşan bir heyeti yemeğe davet edip, kuracağım gazete ile ilgili yapmayı düşündüklerimi ve bu konuda kimlerden nasıl yararlanmayı düşündüğümü geniş bir biçimde anlattım. Konuşmam bittikten sonra arkadaşların görüşlerini aldım ve bu toplantıların sürekli yapılacağını söyleyerek toplantıyı bitirdim. Bilahare arkadaşlardan bir kısmı yazı yazdı, bir kısmı sürekli ziyarete geldi. Bir kısmı ise piyasalarda yoktu, enteresan olanı ise bir başka gazetede yazar olarak yazı yazan bir tanesi için arkadaşlar bizim gazetede yazı yazması konusunda hayli ısrarcı davranınca olur dedim.

Görüşün gelsin yazsın dedim. Görüştüklerinde arkadaşımız para almadan yazmam demiş. Bunun üzerine arkadaşlara dedim ki; 'Bakın arkadaşlar bu şehirde benim gibi bu işten anlamayıp, böyle bir işe giren size yakın başka bir arkadaşınız var mı? Yok dediler. Peki bu arkadaşımız şuanda yazı yazdığı gazeteden para alıyor mu? Hayır dediler. Peki idealist bir arkadaşımız olan bu arkadaş bizim gazete kurulurken bize gelip destek vermesi gerekirken para istiyor, bu sizce doğru mu? Dediğimde ise, 'İhtiyacı var verelim' diye ısrar ettiler. Bu ısrar karşısında ben de 'Olur' dedim.

Ve geldi arkadaşımız yazı yazmaya başladı. Aradan bir süre geçip, gazeteye gidip gelmeye başlayınca gazeteden ayrılan şu meşhur menfaat çetesi var ya; o çete rahatsız olmaya başladı. Bana o günkü genel yayın yönetmeni olan arkadaşı göndererek, 'Bu adam radikal İslamcı, bu adam İBDA-C üyesi, bu adam menfaatçi' deyip, gazeteye gelmemesini, hatta yazı yazmaması gerektiğini söyleyip, 'ya onu ya da bizi tercih edeceksin' deyince ben de yanımdan kovdum onları.

Peki bunu neden yaptığımı soracak olursanız, onu da söyleyeyim. Nedeni, o arkadaşa olan yakınlığım değil, bana dayatma yapanlara sinirlendiğimden böyle bir harekette bulundum. Sırf onlara inat olsun diye o arkadaşı gazeteme editör yaptım.

Ancak arkadaşımız işini yapamadığından iki ay sonra kendisine yazı yazmaya devam etmesini, ancak editörlüğü bırakmasını söyledim. Arkadaşımız ise yazı yazmayı da bıraktı, saygı duydum kendi tercihidir dedim. Ancak geçen hafta gazeteleri okurken bir de ne göreyim benim eski yayın yönetmenimin haber koordinatörü olduğu gazetede bizim radikal İslamcı arkadaşımız yazı yazmaya başlamış.

Doğrusunu ararsanız şaşırdım. Nedenine de gelince bizim gazetede birbirini yese doymayan bu ikili, şimdi aynı gazetede çalışıyor. Yetmedi biz de parasız yazmayan arkadaş orada bedava yazıyor.

Diyeceksiniz ki nereden biliyorsun? O gazetenin patronu benim arkadaşımdır. Bana gelip, 'yanlış yapıyorsun bu piyasada köşe yazanlara para ödenmez, eski köye yeni adet getirme' demişti. Hem kendi personelinin maaşını ödeyemeyen bir gazete köşe yazarına para mı öder? Her ne ise bu düşüncelerimi kafamda yoğurup, bu adamlar neden bu kadar tutarsız diye düşünürken sonra aklım başıma geldi. Bu adamlar 'biz İslamcı ideologlarız' deyip, yola çıkan insanlar olmalarına rağmen islamın emrettiği namaz, niyaz, oruç, hac gibi ibadetlerle işleri olmadığı gibi islamın yasakladığı birçok şeyi yapıp, Allah"a kazık atan adamlar bana kazık atsalar ne olur dedim kendi kendime.

Sonra da şunu düşündüm: Bunların referansı çok da İslam değil. Aristo, Eflatun, Sokrates, Cahit Zarifoğlu, Necip Fazıl Kısakürek, Fethi Gemuhluoğlu gibi üstatlardan feyiz aldıklarını söyleyen bu ideolog İslamcıların onlardan da feyiz aldığını sanmıyorum.

Alsalar alsalar Ömer Hayyam'dan, Hasan el Benna"dan feyiz alırlar. Çünkü onlar da amelsiz Islama inanıp, millete namaz kılmayı, oruç tutmayı yasaklayıp, millete cennet vaat ediyorlardı. Cennetiniz size mübarek olsun beyler. İyi pazarlar

(Özür:Hasan sabbah tashih hatası sonucu hasan el benna olarak çıkmıştır,okuyucularımızdan özür dileriz... )