İL BAŞKANLIĞI SEÇİMİ YOK GİBİ

                                           İL BAŞKANLIĞI SEÇİMİ YOK GİBİ

           Konumuza girmeden önce, bir hususa değinmek istiyorum. Yerel seçimlerin ardından yeni seçilen Belediye Başkanları, kendi kadrolarını kurarken, Kent Konseylerini de değiştirme gereği duymuşlardır ki bu da bana göre gayet doğal haklarıdır. Ancak Atakum İlçesi'nde yaklaşık altı aydan beri, bir Kent Konseyi Başkanlık kavgası devam edip gidiyor. Eski Başkan; 'Ben seçimle geldim devam edeceğim' diyor, yeni Başkan; 'Bu yetki Belediye Başkanındadır o ne derse o olur, beni de o istedi ve seçimle geldim' diyor. Bu kavgada haklı olanın kim olduğu beni ilgilendirmiyor ancak etik olan nedir derseniz, eski Başkan yeni seçilen Belediye Başkanı'nın çalışmak istediği arkadaşın önünü açması gerektiğidir. Burada olması gereken budur. Kavga etmenin hiç kimseye yararı olmadığı gibi, Atakum İlçesi bu huzursuzluktan nasibini alıyor. Kaldı ki Kent Konseyi Başkanı o olsa ne olur, bu olsa ne olur. Yerel yönetimin destek vermediği bir Konseyin, yapabileceği hizmet yok denecek noktadadır. Arkadaşlara tavsiyem bu anlamsız çekişmeden vazgeçip olgunlukla,  Belediye Başkanı'nın çalışmak istediği arkadaşın önünü açmalarıdır, aksi halde hem kendileri yıpranacak hem de Atakum İlçesi bundan zarar görecektir. Bu konuyu burada kapattıktan sonra gelelim asıl konumuza:

        Malumunuz önümüzdeki Şubat ayında, AK Parti Olağan İl Kongresi yapılacak. Bu kongrede görünürde üç ekip yarışmaktadır. Ancak benim acizane kanaatim, bu ekiplerin İl seçimiyle ilgili en ufak bir çalışma yapmadıkları yönündedir. Peki çalışmıyorlar da ne yapıyorlar derseniz; Osman Çetinkaya Bilboardlarda reklam yapıyor, sivil toplum kuruluşlarına yemekler veriyor, gezip tozuyor. Diğer 'Selam söyle o yâre platformu' ise onu da yapmadan tek kuruş para harcamadan bürokrat, gazeteci, esnaf ziyaretleri yaparak süreci yürütmeye çalışıyorlar. Kayınçom ise, İlçe kongrelerini yapmış, delegasyonu kafasına göre ayarlamış, Genel Merkez'e ondokuz tane isim sunmuş, işin gereğini yapıyor. Kayınçom bunu yaparken diğer arkadaşlar neden böyle davranıyorlar derseniz; seçim almak isteyen insanlar ne yaparlar biliyor musunuz? Harıl harıl İl Delegasyonunu ziyaret edip, onlara yemekler verip, o ilçe senin bu ilçe benim demeden dolaşıp, İl Başkanı olabilmenin yolunu ararlar.

            Aday olmayı düşünen arkadaşlar neden bu dediklerimi yapmıyorlar derseniz; tamamının kafasından geçen şey, Milletvekilliği olduğundan, İl Başkanlığı seçimini bahane edip, bu vesileyle kendi reklamlarını yapmanın peşine düşmüşler. Ama kimsenin bunu fark etmediğini zannedecek kadar da acemiler. İl Başkanlığına aday olmak öyle kolay bir şey değil, çok güçlü kadronuz, bütçeniz, ekibiniz ve alt yapınız olacak ki bu işi göğüslemeye talip olabilesiniz. Bu işin en başında da para harcamak geliyor. Siyasetin olmazsa olmazı para harcamaktır, para harcamasını bilmeyenler siyaset yapamazlar. Osman Çetinkaya Bilboardlara reklam verip para harcıyor  ama, Milletin Osman'ı gidip marketten satın alacak hali yok! Osman, bir şeyler konuşup, mevcut yönetimin yanlışlarını ortaya koyup, kendi düşüncelerini de anlatmak zorundadır. Bunu nasıl yapacak derseniz, toplantılar, mitingler, basın beyanatları, kahve ziyaretleri gibi etkinlikler yapmadan, özellikle delegenin gönlünü alacak çalışmaları yapmadan, bu tür bir göreve talip olmak abesle iştigaldir. Hadi diyelim ki Osman Vekilliğe hazırlandığı için böyle bir yol seçti! İyi güzel de, diğer 'selam söyle o yare platformu' ne iş yapıyor? Onu bunu ziyaret, eş-dost gezileri, filan falan, siz hiç bu arkadaşların çıkıp, bir ilçeye gidip delegeden oy istediklerini duydunuz veya gördünüz mü? Ben görmedim, varsa  gören Allah Rızası için söylesin.

         Peki bu adayların amaçları nedir derseniz, hem Osman Çetinkaya hem de diğer 'selam söyle o yare platformu'nun bazı KERTEL kafalıları, ola ki, içimizden bir veya bir kaç isim bu sayede Ankara'ya çağrılır da bizde aradan çıkarız hesabını yaparak, kendilerince uyanıklık yapıyorlar. Ancak siyaset öyle numaraları yutmuyor! Çalışarak, didinerek, efor ve para harcayarak bir yerlere geliniyor. Dikkat ederseniz bir yerlere gelenler hep bu dediklerimi yapıp bedel ödeyen insanlardır. Öyle eş-dost ziyareti, Bilboardlara çıkıp boy göstermekle seçim alınsaydı, nice zenginler bu memlekette siyasetin zirvesinde olurlardı.  Zaten AK Parti Genel Merkezi, tek liste ile seçime gitme noktasında ısrarcı. Bu güne kadar yapılan İl Kongrelerinde hep tek liste ile kongre yapıldı. Bundan sonra da durumun değişeceğine ihtimal vermiyorum. Kayınçom Ankara'ya, 7 isim mevcut il yönetiminden, 12 isim de dışarıdan sunmuş. Onların içerisinden birisi gelecektir muhtemelen. Ancak Kayınçom onu öyle ayarlamıştır ki kendi istediği adamın olması için, diğer isimleri çok iyi seçmiştir. Haa! Bu arada, Milletvekillerinin dahil olup, durumda bir değişiklik olur mu derseniz, kanaatimce onlar artık Final maçı oynamanın derdine düşmüşler, içlerinde sadece Tülay Hanım'la Çağatay Kılıç'ın yeniden seçilme şansına sahip olduklarından, diğerlerini bu iş çok ilgilendirmiyor. Zaten geçtiğimiz İl Kongresinde vekiller çok kötü sınav verdiler. Tuttukları aday seçilmedi. O yüzden bu kez aynı hataya düşeceklerini sanmam. Sözlerime son verirken ortalıkta adayım diye dolaşan arkadaşların, işlerine güçlerine bakmalarını tavsiye ederek yazımı tamamlıyorum. Esen kalın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR