HERKESUN Bİ DERDİ VAR DURUR İÇERİSİNE

Beni okuyan siz değerli okurlarım bilirler ki her zaman ısrarla söylemeye çalıştığım bir şey var, olayların görünen tarafına değil görünmeyen tarafına bakın derim. Neden bunu derim? Çünkü insanların konuşurken söyledikleriyle yaptıkları çok farklı şeyler. Adam konuşurken diyor ki vay efendim bizden daha dürüst kimse yok bu memlekette, siz de inanıyorsunuz. Aradan kısa bir süre geçince bir de ne görüyorsunuz, adamların yaptıklarıyla söyledikleri mota mot zıt. Hani Volkan Konak “Herkesun bi derdi var durur içerisinde” diyor ya toplumun büyük bir kısmının derdi bu. Örnek vermek gerekirse adam türkücü, hayatını türkü söylemekle geçirmekte. Gayet güzel, saygı duyarız ama çıkıp Samsun’a santralle ilgili gelip tezvirat yapmasının anlamı nedir anlamış değilim. Arkadaş sen git türkünü çal, şarkını çal, konser ver, ne yaparsan yap ama Samsun’a gelip santralle ilgili tezvirat yapmak senin işin mi diye adama sormazlar mı?

Bizi tanıyan bilir ki gazeteyi kurduğumuz günden bugüne kadar Allah kuluna yalamalık yapmadık, kıç yalamadık, haram yemedik, adam gibi dimdik ayakta durduk. Bu santralle ilgili tavrımız neden böyle derseniz, emin olun santralin şehre en ufak bir zararı yok, tam aksine yararı var. Bakın CHP’li Büyükşehir Belediye meclis üyeleri Atila Tekcan’la Saadet partili meclis üyesi Hüseyin Kaya üşenmemişler toplumun verdiği sorumluluk gereği gitmişler Mecitözü’ne santrali incelemişler. Atık suyun zararlı olabileceğini düşünmüşler ve sormuşlar. Atık suyun çiftçiler tarafından kullanıldığını ve çok memnun olduklarını öğrenmişler. Gürültülü çalışabileceğinden endişe etmişler, personelle görüşmüşler, susturucu olduğunu ve rahatsızlık verecek bir durumun olmadığını öğrenmişler. Santralde kullanılacak suyun 450 derece buharının olduğunu bunun çevreye verildiğini sanmışlar ama buharın yoğunlaşıp tekrar sisteme döndüğünü görmüşler. Sonunda ‘‘bu konuda bir basın açıklaması yapın da toplum rahatlasın’’ demişler ve geri dönmüşler.

Bizim köşe yazarımız aynı zamanda SAMKON’un Karadeniz bölge başkanı Köksal Akman geçtiğimiz hafta Hollanda’ya gitti. Ona dedim ki ‘‘Köksal gideceksin oradaki santralleri gezeceksin, Allah için doğrusu neyse onu yazacağız, orada şayet bir sorun varsa bunu açık ve net topluma anlatacağız.’’ Adamcağız gitti, gezdi ve baktı: Dünyanın en büyük tarım ülkesi olan Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da çöpten enerji üretiyorlar, dumanı şehre yayılıyor ama adamlar filtreleyip zararsız hale getirmişler, toplum gayet mutlu. Çarşamba’da kurulacak santralin dumanı da yok, havaya singaz denilen bir gazı yayıyor, o da havayla bütünleşen bir gaz. Olayın aslını astarını bilmeden, sırf ortalığı karıştırmak için bu tür varyasyonlara girmenin ne âlemi var, anlamış da değilim.

Bizim Hayati dün öyle kötü bir haber yapmış ki onun adına gerçekten üzüldüm. Ben bu camiada Hayati ile konuşurum, sohbetimiz vardır ama yaptığı hiç doğru değil. Vezir hazretleri gittikten sonra tramvay gazetesini basamıyor, yıllık milyonun üzerinde aldığı baskı parasını alamıyor, ekonomik sakıntısı var, eyvallah. Ekonomik sıkıntısı olmayan yok, hele yazılı basın camiasında durum o kadar kötü ki anlatamam. Ama bu tür haberleri yapmakla eline ne geçecek onu da çok merak ediyorum. Zira bu adamlar öyle haberlerden ötürü başta ben olmak üzere kimseye bir şey verecek adamlar değiller. Hani birileri savcıları göreve çağırıp santralin sahipleri sivil toplum kuruluşlarına para teklif ediyormuş diyorlar ya emin olun onlara bir yerlerimle gülüyorum. Zira onların derdi çok farklı, yazının başında dedim ya konuşurken adam sanırsınız, icraata sıra gelince karşınıza çok farklı insanlar çıkar. Bunlar o türden insanlar. Onlara tavsiyem önce yanlarındaki adamlarına sahip çıksınlar, Samsun’a gelip Samsun’u katıştırmaya kalkmasınlar, ondan sonra konuşsunlar.

Ben bu işle ilgili konuşan arkadaşların yerinde olsaydım ne yapardım biliyor musunuz? Önce adam gibi bu santralin olduğu Mecitözü’ne giderdim. CHP’li ve SP’li meclis üyesi arkadaşların yaptığı gibi gidip yerinde incelerdim. Bazı art niyetlilerin yaptığı gibi kurumuş otlarla yeni dikilmiş ağaçların resimlerini çekip yayınlayarak değil. Meclis üyelerinin yaptığı gibi yani, adam gibi gider santralin yetkilileriyle görüşüp ondan sonra da doğrusu neyse onu söylerdim. Ama amaç Volkan Konak’ın dediği gibi ‘herkesin bir derdi var durur içerisinde’ olursa o zaman gider kurumuş otlarla yeni dikilmiş ağaçların resimlerini çekersiniz. O resimleri çeken arkadaşlara tavsiyem onların gittiği yerden biz geliyorduk, onlar çok beklerler. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR