Yazılarımızda hata yapanları vurguluyor ve yapılan hataları gözler önüne seriyoruz. Bugünse biraz da bu yanlışlara imza atanları o mevkilere getirenlerden bahsetmek istiyorum. Sürekli kızdığımız ve BOYACILARI, AHÇILARI ve daha nicelerini(sağ olsunlar hiç boş durmuyorlar ve öyle gözüküyor ki birçok meslek dalı daha eklenecek) Samsun"a kazandıran şahsiyetleri bir bir tanımak siz değerli okurlarımın ve tüm Samsun halkının en büyük ve en doğal hakkıdır diye düşünüyorum. Kimden mi başlayalım? Bence bu hakkın, ilk olarak getirdiği adamların nelere imza attığını görüp, tövbekâr olan ve bu yolda da ta Karayoluyla(günahının o kadar büyük olduğunu düşünüyor ki) Medine yollarına ailecek düşen bir siyasetçimizde olması gerektiğini diye düşünüyorum. Neden diyecek olursanız; bu arkadaş bütün uyarılara rağmen ilçe ilçe gezerek, görüşülmemiş, konuşulmamış hiçbir partili bırakmadan adeta varını, yoğunu ortaya koyarak Samsun"un gelmiş geçmiş en sıkıntılı seçilen yönetiminin, altına ıslak! İmzasını koyanlardan bir tanesi olmayı başardı. Kendisi de bin pişman olmalı ki! Ancak böyle kendisini Allah"a affettirebileceğini düşünüyor olmalı. Tamam, hadi öbür taraftaki işini böylelikle çözümlendirebileceğini düşünüyor, ya peki bu taraf? Kaldı ki bu mevcut kadro var olduğu sürece Samsun daha çok usulsüzlüklere ve yolsuzluklara gebe! Habil"le Kabilin yaşadığı süreçte nasılsa her cinayetten Kabil"e kıyamet sabahına kadar bir günah yazılacaksa, Samsun"da bu kadronun yapacağı her türlü icraattan bu arkadaşımızda hem bu tarafta hem de öteki tarafta mesul olacaktır. Bu kadar sorumluluğun ve vebalin altından nasıl kalkacak çok merak ediyorum doğrusu. Allah"la kendisi arasında olanla bizim işimiz hiç yok, ancak biz kullara yaşattığı sıkıntıları nasıl halledecek? Onu"da önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz. İnsan beşer şaşar misali hataya düşebilir, ancak geri dönüşü olmayan hatalar zincirine dolanıp, gözünüzü köreltirseniz kendi sonunuzu da hazırlamış olursunuz. Allahu Tealanın bizleri böyle kullardan eylememesi dileğiyle hoşça kalın.