Fadime Hala’dan özür dileyerek.....................................

 Fadime Hala"dan özür dileyerek, “Tijen Abla Merhaba !” diyorum

Geçenlerde bir dost meclisinde oturmakta iken, çok fazla tanımadığım, ancak gıyaben birbirimizi tanıdığımız bir arkadaş, beni masasına çağırarak, görüşmek istediğini söyleyince, kalktım, gittim yanına. Tanışma faslından sonra, “Arkadaş sana kırgınım, Fadime Hala"ya hakaret ediyorsun” deyince “Hayırdır, neden hakaret ediyorum” dedim. Dedi ki; “Bak arkadaş, ben Sürmeneliyim. Bizim orada Fadime Hala dediğin zaman, sözü dinlenen, herkesin sevip, saydığı, bir sıkıntınız olduğunda rahatlıkla yanına gidebileceğin bir efsane olarak bilinir. Senin bahsettiğin Fadime Hala ise, acze düşmüş, yanında iki üç kişiden başka kimse kalmamış, aklını kiraya vermiş birisi. Bundan sonra senden ricam, Fadime Hala ifadesi yerine Tijen Abla ifadesini kullanmandır” dedi.
O zamana kadar aklıma gelmeyen bir düşünce ile karşılaşınca, biraz düşündüm. Arkadaşımız doğru diyordu. Zira, Fadime Hala"lar yalan konuşmaz, kıvırmaz, dansözlük yapmaz, bizimkisinde hepsi alası ile var, o zaman bu arkadaşımızın dediğini yapmanın, benim üzerime vazife olduğunu düşünüp, bu yazıyı kaleme aldım ve yanlış yapmamak için tekrar arkadaşı arayıp, Tijen Abla profilini aldım kendisinden. Onun anlatımı ile Tijen Abla; sosyete meclislerinden, protokollerden hiç çıkmayan, konuştuğunda çok dürüst imiş gibi imaj verip, icraatta her türlü kıvırmayı yapabilen, Dansözün başka bir çeşidi, yani sizin anlayacağınız özü ile sözü bir olmayan, Ay"ı gördüğünde Ay"a, Güneşi gördüğünde Güneş"e tapan, ilkesiz, rüzgarın estiği tarafa doğru kıble belirleyen bir yaratık.
Asalet, vakar, kişilik sonradan kazanılan şeyler değildir, bu hasletler kişinin genetik yapısından başlayıp, ailesinden aldığı terbiye, etrafındaki insanların duruşu ve en son olarak da aldığı eğitimle tamamlanan bir süreçtir. Bazı insanlar vardır ki, hiç eğitim almamış olsalar bile, diğer bahsettiğimiz faktörlerin etkisiyle kendilerini yetiştirip, fevkalade saygın bir kişiliğe sahip olabilirler. Bunların sayısı çok olmaz, ancak bunların erkeklerine ÇARIKLI ERKAN-I HARP, bayanlarına ise, OSMANLI KADINI denilir. Onlar öyle insanlardır ki, açlıktan ölseler, sizden bir şey talep etmezler. Evlerine gitseniz; durumları müsait olmasa bile hiç belli etmeden sizi onurlarına yakışır bir biçimde ağırlayıp, gönderirler, sohbet ederken dedikodu yapmazlar, insanları çekiştirmezler, kişileri değil, olayları tartışırlar, az konuşup, çok dinlerler, konuştukları sözler Atasözü gibidir.
Osmanlı Kadını olarak adlandırdığımız halalarımız, teyzelerimiz, analarımız da bahsettiğim Çarıklı Erkan-ı Harp"in bayan versiyonudur. Onların evine misafir geldiğinde “Karnın aç mı” sorulmaz, sofra kurulup, "buyur" edilir, şayet karnı aç ise; utanmadan yer, tok ise; söyler, evde çıkması muhtemel kavgaları önler, evin babasına birçok şeyi söylemeksizin kendisi çözer, çocuklar dövülecekse o döver, baba ile çocukların muhabbetini azaltmaz, etraftaki komşuları ile iyi geçinir, komşu çocukları ile kendi çocukları kavga etse, kendi çocukları haklı olsa bile, onları döver, bir daha kavga etmelerini engeller, komşuluk hukukunu aile hukukundan üstün tutar.
İşte size Fadime Hala ile Çarıklı Erkan-ı Harp"in tarifi. İsteyen istediğini alsın. Tijen Abla"ya sıra gelince bana göre yukarıdaki tarifin üzerine yazı yazmak abesle iştigaldir. O yüzden de fazla detaya girmeden bu günkü yazılarımdan sonra Fadime Hala ifadesi yerine Tijen abla ifadesini kullanacağımdan, bugüne kadar kullandığım Fadime Hala ifadesini kullanmayacağımı ifade etmek istiyorum.
Bakarsınız önümüzdeki dönemlerde bazı yerlerde gerçek Fadime Hala"lar görev alır"da bu Tijen abla"lardan kurtuluruz. Doğrusunu ararsanız, Tijen Abla ve Hayvanlar âleminin sonunu görmek için kahin olmaya gerek yok, ancak bu bitişin ardından, sağlıklı bir yapılanma olması için hepimiz, üzerimize düşeni yapmak zorunda olduğumuzu unutmayalım. Hani bazılarının Mehdi aleyhisselamın gelip, insanlığı kurtaracağını beklediği gibi, bizlerde Başkent"ten birilerinin gelip, bizi kurtaracaklarını beklememeliyiz. Herkes üzerine düşen görevi yapar, aklını kiraya vermez ise, eminim ki güzel sonuçlar çıkacaktır. Birileri değil 6000, isterlerse 60.000 üye kaydı girsinler, neticede seçici olacak olan insanlar olduğuna göre, sonucun doğrudan ve Hak"tan yana olacağından endişem yok. Bu günlük bu kadar yeter, yarın, yeniden buluşmak ümidiyle hoşçakalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR