EMNİYET MÜDÜRÜ NE MÜBAREK ADAMMIŞ DA HABERİM YOKMUŞ

         Şehrimize tayin edilen bürokratların bir kısmına hoşgeldin ziyaretine giderim, bir kısmına da hiç gitmem. Neden giderim veya gitmem konusuna gelince, zaman bulursam hepsine gitmek isterim ama zaman bulamasam da kendime zaman ayarlamaya çalışıp bazı bürokratlara gitmeye çalışırım. Bunu neden yaparsın derseniz özellikle şehrin Valisi ve Emniyet Müdürü, Milli Eğitim Müdürü gibi şehrin tamamını ilgilendiren makamlarda bulunan kişilerin durumu beni de yakından ilgilendirdiğinden bu insanları tanımam gerekmekte. Vali şehirde olup biten her şeyden haberdar olması gereken devletin ilk yetkili bürokratıdır. Emniyet Müdürü şehrin tamamının asayiş ve emniyetinden sorumlu olan kişidir. Milli Eğitim Müdürü de şehirde eğitimle ilgili olan nüfusun tamamı ile ilgilenen bürokrattır. O nedenle bu üç bürokrat şehrin tamamına yönelik icraatlar yaparlar. Örneğin Karayolları Bölge Müdürü sadece kendi interlantında olan yollardan sorumludur, DSİ Bölge Müdürü aynı şekilde sorumlu olduğu projelerle sınırlıdır. Diğer müdürlükler de bu minvalde olduklarından onları ziyaret etsek de olur etmesek de olur. Mesela DSİ Müdürü’nü AK Parti İl Başkan Yardımcısı Reşat Keleş sıkça ziyaret edebilir çünkü adamla işleri var ama benim ziyaretten başka ne işim olabilir?

     Bürokratlara ziyarete gidince ilk işim duruşlarını tespit etmektir. Onların konuşmaları, mimikleri, tavırları onlarla ilgili kanaatimin oluşmasında yeterli olur. Bürokratlar da iki kısımdır. Bir kısmı aklını kiraya verip şehre ilk geldiğinde aklını kiraladığı kişilerin onlara verdiği akılla hareket ederler. Bu tür bürokratlara ziyarete gidince anında durumlarını anlayıp enden yemenden sohbet ederek çıkarım yanlarından. Zira bu tür insanlara ne derseniz deyin onlar ya özel kalemlerinden aldıkları bilgilerle hareket ederler veya şehre gelmeden önce akıl aldıkları abilerinin talimatları ile hareket ederler. İkinci tür bürokratlar ise onlara kim ne derse desin ciddiye almaz, kendisi muhataplarını tanımadan onlarla ilgili asla kanaat beyan etmez, söylenenler bir kulağından girer diğer kulağından çıkar. Bu tür bürokrat sayısı bir elin beş parmağı kadar da yoktur. Ama bu tür bürokratlar hem bulundukları şehre hem de ülkelerine yararlı olan, akıllarını kiraya vermemiş dürüst adam gibi adamlardır; Allah onların sayısını artırır inşallah.

      

         Emniyet Müdürü şehrimize ilk tayin edildiğinde randevu alıp ziyaretine gittiğimde duruşundan, samimiyetinden, bana karşı tavırlarından birilerinden bilgi alıp ona göre davrandığı kanaatini bende uyandırdı. Ancak yaşadığım bazı olayları da konuşayım da bakayım tavrı ne olacak düşüncesiyle gayet samimi bir biçimde bazı yaşadıklarımı kendisiyle paylaşınca, söylediklerimin bir kısmına itiraz etmesinden anladım ki adamcağız bana karşı fevkalade doldurulmuş. Zira anlattıklarımın tamamını yaşamışım, belgeleri de var ama adam hâlâ daha olmaz öyle şey deyince kendi kendime dedim ki tamam bu adam bana karşı doldurulmuş konuşmaya gerek yok. Sohbeti uzatmadan izin isteyip çıktım yanından. Aradan bir süre geçince bizim Müdür’ün iadei ziyaretlere başladığını gördüm. Bu şehirde gazetecilerin ziyaretini bir sıraya koyduğumuzda köşe yazarlarının okunurluk ve etkisi bakımdan ilk ziyaret edilecek gazete bu fakirin gazetesidir. Ama bayiideki satışlar dikkate alınacak olursa o zaman da ikinci sırada ziyaret edilmesi gereken gazete DENGE gazetesidir.

    Bizim müdür Bey bırakın basılı yayını internet gazeteleri de ziyaret ettikten sonra bizi ziyaret edeceğini öğrenince gelmesin gerek yok deyip ilişkimi kestim. Daha sonra bazı müşterek dostlarımıza o beni yanlış anladı demiş ama Allah’ın izniyle ben bu güne kadar bu konularda hiç yanılmadım, bunda da yanılmadığımı  bugün elime ulaşan bir belge sayesinde öğrenmiş oldum. Peki, eline geçen belge nedir derseniz hiç acele etmeyin nasip olursa pazartesi günü manşetten ne olduğunu sizinle paylaşacağım.

    Ancak biz muhatabımıza kızsak da yaptığı doğru şeyleri takdir ederiz. 15 Temmuz darbe girişimi ardından Emniyet Müdürlüğü’nün FETÖ ile ilgili yaptığı güzel çalışmaların tamamını takdir ettik. Oysaki o Emniyet Müdürlüğü’nde 2012 yılında bana yapılan operasyonda KOM polisinin bana, “Seninle ilgili sekiz aydır çalışıyorum, suç bulmak için canım çıktı, bu iddianameyi hazırlamam için bana yapılan baskıları hayatım boyunca unutmam” diyen polisin sözlerini hâlâ daha bugünkü gibi hatırlıyorum. O gün o operasyonu yaptıran Emniyet Müdürü Hulusi Çelik kimlerle çalışmış, kimlerden talimatlar almış hepsini zamanı geldikçe yayınlayacağım. Ama ben Devletime ve Emniyet Teşkilatı’na asla küsmedim, şahıslara kızıp kurumları düşman edinecek kadar ihtiras sahibi olmadığımdan güzel olan her şeyin yanında oldum, kötü olan her şeyin karşısında oldum.

       Ancak şunu açık ve net bir biçimde ifade etmek isterim ki maalesef bu Cemaat benimle öyle uğraştı ki anlatamam. Bürokrasideki adamlarını üzerime saldılar, yetmedi, iş hayatında ne kadar adamları varsa tamamı beni bitirmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.  Hiç unutmuyorum iki üç sene önce şoförüm arabalarımızdan birisine lastik almak için sanayi sitesine gitmiş, dükkan sahibi arabanın üzerinde DENGE amblemini görünce “Buradan DENGE gazetesine satış yapılmaz, o gazetenin patronu Cemaat’in aleyhinde yazılar yazıyor” deyip bize paramızla lastik satmadı. 15 Temmuz’dan bugüne kadar tutuklananların tamamına gidin ne iş yerlerine ne de evlerine DENGE gazetesi giremez, bırakın kendilerine gazetemizin gitmesini tanıdıklarından alan varsa onu da anında ikaz edip okumasına engel olurlardı. Ama Allah’ın adaleti gelip çatınca yüksek makamlardan, bizatihi benden liste istediler; Allah sizi inandırsın “Hayır olmaz ben liste verirsem işe nefsim karışır, bu insanlar bana çok zulmettiler ama Devlet tespit etsin” deyip liste göndermedim.

      Yarınki köşe yazımda Tarihi Amisos Kentinde yaşamış olan İblislerin babası anlamına gelen Ebul Ebalis’in maceraları ve Kervancıbaşı’nın icraatlarını okuyabilirsiniz. Pazartesi günü ise Emniyet Müdürümüzün maharetli işlerini konu alan manşetimizde buluşmak üzere kalın sağlıcakla.

       

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR