DEMEDİM Mİ?

                                                        

  Önceki gün sevgili Süleyman Salur aradı, köşe yazısında benden bahsettiğini, Samsunspor Kulübü ile ilgili yaptığım açıklamaların muhataplarının sessizliğinden bahsettiğini, hatta Mazhar Başoğlu ile telefonda görüştüğünü ve bir basın açıklaması yapması gerektiğini söylemiş. Mazhar Başoğlu beni ciddiye almadığı için, cevap verme ihtiyacı da duymadığını söyleyip, telefonu kapatmış. Sayın Başoğlu"nun Hocası Vezir Hazretleri"dir, ona sormadan hiçbir şey yapmaz, hatta 2004 seçimlerinde DYP den Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğunda da ondan icazet almıştı. Seçim çalışmalarında Vezir Hazretleri"ni övdüğü zamanlar da olmuş, bunu bizzat kampanyada yanında olan arkadaşlarım anlattı bana. O yüzden yazdığım yazılarla ilgili Vezir Hazretleri"nden icazet almadan en ufak bir şey yapamayacağı için ona sormuştur. O da kendisine sakın ha en ufak bir cevap verme, soranlara da muhatap almıyorum dersin telkininde bulunduğundan böyle bir politika izlemiştir. Zaten Vezir Hazretleri de her mecliste gazete okumadığını, evine gazete götürmediğini, hele hele yerel gazetelere hiç bakmadığını söylüyormuş, ancak geçenlerde ziyaretine giden bir Vekil namaz kılmak için arka odaya geçtiğinde DENGE Gazetesi"ndeki yazımın açık olduğunu görünce gülmekten kırılmış. Vezir Hazretleri ile sürekli beraber olan Adem Güney"in onu dinlemediği belli, her gün bana dava açıp, mahkeme celbi gönderiyor. Keşke o da ciddiye almasa da Vezir Hazretleri"ni dinleyip, bana dava açmasa, ama Ademciğimin beni çok sevdiğinden ciddiye alıp, dava açması beni hayli sevindiriyor, ya oda Mazhar Başoğlu gibi yapıp, ciddiye almamış olsa idi benim halim nice olurdu. Her ne ise bu günkü konumuz bu değil. Bu gün sizleri yedi, sekiz ay geriye götürüp, o gün yazdıklarımı hatırlatmak istiyorum. Geçtiğimiz yılın Eylül- Ekim aylarında AKS TV de yaptığım programları ve daha sonra yaşadıklarımı hepiniz biliyorsunuz. O zaman AKS TV"nin sahibi olan Abdullah Şahin, Şakir Gürel ve Her Tarafı Oynayan Adam"la birlikte bir anlaşma yapmıştık. Anlaşmamıza göre AKS TV ile DENGE Gazetesi iş birliği yapacaktı. Ne zamanki hapse düştük, bizim boyu uzun aklı kısa, kendisini fasulye nimetinden sayan Abdullah Şahin doksan derecelik bir dönüşle Kanal S ile işbirliği yapıp, bizi resmen sattı. Bu pazarlığı pişiren Her Tarafı Oynayan Adam"dı ve mükafatını da Üniversiteye Basın Danışmanı olarak aldı. Yazığımız yazıdan sonra geriye adım atan Rektörlüğün yazıyı iptal etmiş olmasına rağmen, sözlü olarak hala daha bu adamı görevde tuttuğunu da biliyoruz. Hapishaneye ziyaretime gelen Mehmet Yazıcı ile Nihat Alpaslan"a dedim ki Ali Yılmaz önce AKS TV"nin ekibini sokağa koyacak, ardından da Abdullah Şahin"i sokağa koyacak. Hatta biraz daha ağır ifadeler kullanmıştım, ama burada yazmak uygun olmayacağından, yazmıyorum. Nihat Alpaslan dediklerimi aynen gelmiş muhataplarına söylemiş, hop oturup, hop kalkmışlar olmaz öyle şey demişler, ancak dediklerimin tamamı çıkmaya başladı. Önce AKS TV den gelen personel halledildi, ardından Mehmet Yazıcı ile yolarını ayırdılar ve sonrasında ise geçtiğimiz hafta Şakir Gürel Bey kapının önüne koyuldu. Şakir Bey öyle seviyesizce sokağa kondu ki, burada anlatmak mümkün değil, adamcağıza bizzat şiddet uygulamışlar. Bizim boyu uzun, aklı kısa, kendisini fasulye nimetinden sayan Abdullah Şahin ise arkadaşına sahip çıkmamış, ortada kalmayı tercih etmiş, böylece gerçek karakterini ortaya koymuştur. Halbuki sıranın kendisinde olduğunu da çok iyi biliyor. Biliyor ki bana sağdan, soldan haber gönderip, TV"yi satın alsın dedirtiyor. Bu ahmak adam beni kendisi gibi sandığından sazan gibi atlayacağımı, ardından ise daha önce yaptığı gibi beni pazarlık malzemesi olarak kullanıp, TV"yi birilerine pazarlayacağını sanıyor. Ben daha önce kendisini adam sandığımdan onunla oturdum anlaştım, mümin bir delikten bir defa ısırılır, ikinci kez asla ısırılmaz. Şimdi alsın o TV "yi götürsün evine, çoluğu ile çocuğu ile belgesel programlar hazırlayıp, Abdullah Şahin ve saz arkadaşlarını anlatacak programlar düzenleyip, bol bol seyretsin. Nasıl olsa kendilerinden başka kimse seyretmiyor, bari biraz egolarını tatmin etsinler.

            Sözlerimi Temel"in fıkrası ile bitirmek istiyorum; Tabutta yatan Temel demiş ki Hastayum dedum inanmadunuz, şimdi eldüm ne olacak?  İşte bizim Mehmet Yazıcı"nın deyimi ile RAKS TV"nin hikayesi. Ders almak isteyen alsın, almak istemeyen yoluna devam etsin. Kalın sağlıcakla

           

                                   

                         

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR