BUNUN ADI ÇÖKERTME OPERASYONU OLMASIN

BUNUN ADI ÇÖKERTME OPERASYONU OLMASIN

Ak Parti iktidar olduğu günden itibaren bir çok güzel icraata imza atmıştır, yaptığı icraatların büyük bir kısmını cani gönülden destekliyorum. İmam Hatip Liselerinin önünü açmak adına yapılan katsayı değişikliğinden, sağlıkta yapılan reformlara, çetelerle mücadeleden ergenekon davalarına varıncaya dek çok güzel icraatlar oldu. Bazı icraatları yapabilmek adına bazı konularda taviz vermek zorunda kalındığı için uygulamada aksaklıklar olabilir ancak önemli olan yapılmak istenen icraatlardaki iyi niyettir. Örneğin sırf İmam Hatip Liselerinin orta kısımlarını açabilmek için getirilen 4+4+4 sisteminde bazı aksaklıklar olduğu muhakkak, okula başlama yaşı konusunda çok ısrar edilen 66 ay konusu benim de tasvip etmediğim bir konu olmakla birlikte bu yıl açılan İmam Hatip Liselerinin orta kısımlarına alınan öğrenciler göz önüne alındığında bu hataların önemi kalmıyor.

Son günlerde gündemden düşmeyen eğitimdeki kıyafet serbestisi konusunda Hükümete yönelik eleştirilerin bir kısmına katılmamak mümkün değil, örneğin imkanı olan öğrenciler markalı elbise giyecekler, imkanı olmayanlar ise markasız elbise giyecekler, ortada bir sınıf ayırımı olma ihtimali söz konusu, ayrıca saç uzatmak serbest olunca garip görüntüler olabilecek. Kanaatimce bu tavizlerin verilme nedeni başörtüsünü serbest hale getirebilmektir, şayet amaç bu ise uygulamada ortaya çıkacak aksaklıklar zamanla düzeltilip sorun ortadan kalkar düşüncesindeyim. Mecelle kitabında def-i mefasit celbi menafiden önceliklidir der, yani toplum yönetiminde kötülükleri defetmek iyilikleri yapmaktan önceliklidir anlamına gelir. Olaya bu bağlamda bakıldığında sorun yok. Bu konuda bu kadar konuşmak yeter gelelim bir başka konuya.

Yaklaşık altı aydır ısrarla yazıp çizdiğimiz 'Adnan'ı Paketleyin Getirin' konusunda ne kadar haklı olduğumuzu geçtiğimiz hafta yaşadığımız olaylar bir kez daha teyit etti. Ancak burada üzerinde durulması gereken en önemli konu yapılan operasyonda üzerinde durulan konuların gazeteye alınan reklamlarla ilgili olması canibi dikkat bir konudur. Emniyetin hazırladığı üç ayrı dosya mevcut, dosyalardan birisi tamamen yaptığımız haberlerin reklamlarla ilgisi yönünde olup, bazı firmalara özellikle gidilip ifadeleri yönlendirildiği şeklinde duyumlar aldık. Zaten hazırlanan dosyada hiç alakasız konular var, örneğin TED Kolejinin geçtiğimiz yıl sonu mezuniyet gecesinde konuşan Yöneticisinin 4+4+4 ile ilgili yaptığı konuşma ile ilgili gelen yoğun tepkileri haber yapmıştık. TED Koleji kurulduğu günden itibaren bize reklam veren bir kurum olmasına rağmen biz bir eğitim kurumunda siyasi konuşma yapılamayacağını haber yaptık, sadece haber yapmakla da kalmadık, İlçe Milli Eğitim Müdürü olan arkadaşı arayıp, kendisinin de bulunduğu programda yapılan bu konuşmanın siyasi bir konuşma olarak yapılması ile ilgili soruşturma açıp, açmadığını sorguladık. Aramızda en ufak bir sorun olmamasına rağmen bu okulun yöneticisi nasıl olmuş da gitmiş bizimle ilgili Emniyet Müdürlüğüne ifade vermiş bir hayli merak ettim. Zira bu insanlarla aramızda en ufak bir tartışma yaşanmadığı gibi, sorun da olmadı.

Hazırlanan üç dosyadan birisi tamamen bu yönde olup, aldığımız Reklamlarla ve yaptığımız haberlerle alakalı. Ancak çok enteresan olan bir başka konu ölen üyeleri ile ilgili yılda üç, dört çeyrek sayfa ilanı dışında hiçbir reklam harcaması bulunmayan TSO Başkanı ile yaptığım telefon görüşmesinde siyasetçileri neden karşılama törenleri yapıyorsun, senin işin bu mu diye sormanın dışında konuşmamızda reklamın R harfi dahi konuşulmamış olmasına rağmen Sayın Zeki Murzioğlu'nun verdiği ifadede benden reklam istedi, vermeyince aleyhimde haber yaptı ifadesi bir hayli dikkat çekici. Kendisi ile yaptığımız telefon görüşmelerinin tüm detayları telefon dinlemelerinde açıkça ortada olmasına rağmen, hatta yaptığımız haberlerin tüm detayları ortada iken bu ifadenin ne anlama geldiğini anlayanınız varsa bana da Allah rızası için anlatırsa çok mutlu olacağım.

Ülkemizin bir Hukuk Devleti olduğunu unutmayalım, yapmadığımız bir şeyi yaptı diyen kim olursa olsun ispat etmek zorundadır, aksi halde bu yapılan iftira olur ve bedeli çok ağır olur. Biz kimseden zorla reklam almadığımız gibi, yaptığımız haberleri de sadece belgelere dayalı yaptığımız açıkça ortadadır. Aleyhinde haber yaptığımız bir firmaya gidilip denilmiş ki bu haberlerin reklam alınmadığı için yapıldığını söyleyin, ancak onlar bizden kimse tek kuruş para talebinde bulunmadı, sadece aleyhimizde haber yapıldı şeklinde ifade verdiklerini öğrendim. Burada yapılmak istenen DENGE Gazetesini ekonomik olarak çökertme operasyonu ise bunca uğraşa hiç gerek yok, biz kötü niyetli isek Allah bizim cezamızı zaten verir, yok başkaları kötü niyetli iseler biz onları sadece Allah'a havale ederiz, bu da bize yeter. Yüce Mevladan niyazım kim için ne düşünüyor isem aynısını bana nasip etmesi,aynı şekilde bizim için başkaları ne düşünüyor iseler aynısını Allah'ın onlara nasip etmesidir. Bu kadar açık ve net düşünen bir insan olduğumu buradan sizlere ve Rabbime arz ederek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR