BU ŞEHİR NASIL BİR ŞEHİR...

Tarihin her döneminde haklılarla güçlüler savaşmış, kısa vadede güçlüler kazanmış olsa da uzun vadede mutlaka haklılar kazanmıştır, helak olan kavimlerin tamamı aşırılıklarından, haksızların haklılara galebe çalmasından ve ahlakın bitmesinden ötürü helak olmuşlardır. İtalya'daki yanardağların helak ettiği şehir kalıntılarına baktığımızda insanların hangi halde ne yaparken yanardağ çamurlarının veya lavlarının onların üzerine gelip, onları helak ettiğini rahatlıkla görebiliyoruz.

Gazete kurmamın en önemli nedeni toplumdaki haksızlıklara olan tepkimi dile getirip, ortadan kalkmasına yardımcı olmaktı, Allah'a şükürler olsun ki bu konuda çok yol aldık, bu işi bizim veya başkalarının bitirme şansı yoktur ancak herkes elinden geleni yaparsa bu iş büyük oranda çözülür. Üzülerek ifade etmek gerekirse güçlülerin egemen olduğu bir Dünyada yaşamaktansa özgürlüğün, hak ve adaletin olduğu ahreti tercih etmek tercih nedenimdir. Egemen güçlerin her yaptığı doğru, garibanların en doğru hareketleri dahi yanlış kabul edildiği bir toplumda yaşamaktansa ölmek daha iyidir.

Önceki gün ziyaretime enteresan bir arkadaş geldi, arkadaş A Takımı soruşturmasında en üst düzeyde görev almış bir arkadaştı, bana ilk sorduğu şey, ''neden Belediyeden ayrıldın?'' sorusu oldu, ben de kendisine tüm samimiyetimle anlattım, ardından ben de kendisine bir soru sordum ve dedim ki biz ilk gözaltına alındığımızda elimize tutuşturulan kağıtta suçlandığımız konular arasında tarihi eser kaçakçılığı vardı, daha sonra bu madde iddianamede neden yer almadı? Bana olaya siyaset girdi de ondan deyince düşündüklerimde ne kadar haklı olduğumu bir kez daha anladım.

Arkadaşın bana söylediği daha enteresan şey ne idi biliyor musunuz ? dedi ki ''siz şayet bir numaralı sanığı korumamış olsaydınız tutuklanma durumunuz asla olmazdı.'' Bu dediği çok doğru çünkü o zaman bizi sorgularken ısrarla Samsunspor kulübüne kimin talimatı ile para topladınız dediklerinde sırf Vezir Hazretlerini koruyabilmek için kimse demedik biz şehrin kulübüne yardımcı olmak istedik dedik. Bunu derken Vezir Hazretlerinin arkamızda duracağını o nedenle onu ipin ucuna vermeyip, delikanlılık yapmanın kişiliğimizin gereği olduğunu düşünmüştük ama ne kadar yanıldığımızı daha sonra gördük. Şayet biz her şeyi Vezir Hazretlerinin verdiği talimatla yaptık demiş olsaydık tutuklanma durumumuz asla yoktu. Biz bunu bilmemize rağmen adamlık yaptık ama muhatabımız bizi anında sattı.

A Takımı operasyonunun asıl amacı Vezir Hazretlerini bitirmekti, ancak biz sahip çıkınca tutuklanmadı, bunun üzerine ister istemez biz tutuklanmış olduk, Vezir Hazretleri ise anında birileri ile anlaşarak olayı bize yönlendirip, işin içerisinden çıkmak istedi ama Allah izin vermedi, iddianamenin bir numaralı sanığı oldu. Bu arada tarihi eser kaçakçılığı işi iddianameden çok enteresan bir biçimde çıktı, şayet o madde orada kalmış olsaydı, bu şehirdeki siyasi dengeler çok farklı olacaktı. Bu izahatı neden verdim derseniz Samsunspor kulübü bu şehrin yumuşak karnı, siyaset yapmak isteyen de buranın üzerinden yapıyor, malı götürmek isteyen de buranın üzerinden götürmeye çalışıyor, ama bunu yapanlar güçlü ise işi yıkacak Adnan Bahadır gibi garibanlar bulup işin içerisinden çıkmaya çalışıyorlar. Bu taktik uzun zaman sonuç verdi ama iş Adnan Bahadır'a gelince fena çuvalladılar, hiç ummadıkları bir duruşla karşılaştılar, çok pişman oldular ama iş işten geçti.

Gazetelere ihracatta şehrimizin gururu oldular haberlerini yaptırıp, hava atmaya, kulüp süper lige çıktığında Samsunspor atkısı takıp şehri gezmeye veya üç kuruş yardım ettiğinde millete el öptürmek için basının karşısına geçip poz vermeye gelenlerin menfaatleri olmadan Samsunspor kulübüne tek kuruş vermediklerini çok iyi biliyorum. Kazım Yılmaz bu kulübe tek başına onbeş milyon lira ödeme yapmış olmasına rağmen adamı tefe tutanlar kendileri ne yapmış biliyor musunuz ? Ne yapmamış ki uyduruk faturalarla kulübü borçlandırmış, Belediyenin ödemiş olduğu paraları kendileri vermiş gibi temlik koyup daha sonra paraları tahsil etmişler. Bu konularda içim o kadar yanıyor ki anlatamam, üzülerek ifade etmek gerekirse bu şehirde bir çok şey tersine dönmüş durumda revaçta olan el etek öpmek, güçlüden yana olmak sahte şirketler kurup Devletin kasasını boşaltmak. İşin daha da enteresan yanı hırsızın suçu yok, hırsızı bulanlar aranıp cezalandırılmak isteniyor, nasıl ama yemede yanında yat değil mi? Kalın sağlıcakla

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR