BOZANAK GİBİ DÖNMENİN YARARI VAR MI?

                         

            Geçtiğimiz Pazar günü Veteriner Hekimler Odası"nda seçim vardı, mevcut yönetimin karşısına Ahmet Pala liderliğinde bir ekip aday oldu. Seçim hiç kimsenin ummadığı biçimde çekişmeli geçti. Seçimi kaybeden arkadaşlar seçim kuruluna yaptıkları itiraz sonucu yönetime bir kişiyi daha sokma şansı elde ettiler. Bu konuda süreç henüz bitmiş değil, yönetime giremeyen iki arkadaşın daha itiraz hakkı var, onların itirazından sonra durum netleşmiş olacak, ancak burada üzerinde durmak istediğim konu seçimi kaybedenler veya kazananlardan ziyade kimlerin hangi listeye neden destek verdiği konusudur.

            Meslek odaları kuruldukları günden itibaren genellikle sol kesim tarafından yönetilmektedirler, hatta zaman, zaman siyasete fazlaca müdahale ettikleri de olmuştur, bu konuda gerektiğinde eleştirilerimi de yapmışımdır. Son zamanlarda meslek odaları yönetimlerini görüş itibarı ile karma insanlardan oluşturmaktadır, bu da demokrasi adına fevkalade güzelliklerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Eskiden bilhassa Mimarlar Odası ve Mühendisler Odası çok siyasi beyanatlar verdiğinden, hep canımı sıkardı, ancak son iki dönemdir bu odalar ehil kişilerce yönetildiklerinden hem mesleklerine, hem de şehrimize yararlı işler yaptıklarını hepimiz müşahede etmekteyiz. Bu ülke adına da şehir adına da meslekleri adına da gurur verici bir durum.

            Veteriner Hekimler Odası  sol görüşlü insanların ağırlıkta olduğu bir yönetim tarafından idare edilmekte olup, geçtiğimiz hafta yapılan seçimde de bu arkadaşlarımız az bir farkla ipi göğüslemişlerdir, arada üç, beş oy var ancak demokrasinin en güzel yönü arada bir oy fark olsa bile kazanan tarafın yönetime oturmasıdır. Nitekim çarşaf listede kazananlar 135 oy alırken, kaybedenler 129, 130 oyda kaldıklarından listeye girememişlerdir. Bu gayet doğaldır, buma kimsenin itiraz etme şansı da yoktur, ancak burada enteresan olan iki durumdan bahsetmek istiyorum, birincisi Tarım İl Müdür Yardımcısı olan Veteriner Hekim"in kazanan listeye verdiği destektir, zira kendisi AK Parti iktidarının bürokratı olmasına rağmen sosyal demokratlardan oluşan bir listeye destek vermişse bu çok ciddi bir durumdur, aldığım duyumlar doğru ise bu durumu Tarım İl Müdürü"nün de desteklediği söylenmektedir ki, şayet bu duyum doğru ise olay vahimdir. Diyeceksiniz ki bu bir meslek kuruluşu seçimidir, dilediği kişi dilediğine oy verme hakkına sahiptir, şayet olay doğru ise ki çok sağlam kaynaktan aldığım bilgiler bunlar, kişinin kendisini ve dünya görüşünü inkar etmesi anlamını taşıyor, hele hele İl Müdürü olan arkadaşımızın böyle bir organizasyonun içerisinde bulunması gerçekten çok, ama çok ayıp. Bu güne dek Tarım İl Müdürü ile ilgili yüzlerce haber bize gelmiştir ve tamamı da aleyhindedir, gelen kişilerim bu haberleri siyaseten getirdiklerini düşündüğümüzden itibar etmedik, ancak görünen o ki bu haberleri yeniden gözden geçirmemiz gerekmektedir.

            Gelelim olayın daha da vahim boyutuna seçimde kazanan mevcut listeye destek verenlerden birisi de AK Parti Terme İlçe Başkanı Veteriner Hekim Adem Erbay"ın oluşudur. Arkadaşlarımızın ifadesine göre Adem Erbay resmen tavır koyup, “Geldim, sosyal demokratlara destek verdim, gidiyorum”  ifadesini kullanmış. Gerçi Adem Erbay bir milletvekilinin yanında AK Parti"ye küfrettiği halde hala daha görevine devam ediyorsa sosyal demokratlara destek vermesi çok görülmemeli. Bu arada AK Parti Genel Merkezi konuyla ilgili bir Milletvekili göndermiş ancak sonuç itibarı ile Adem Erbay"ı taltif ederlerse kimse şaşmasın.

            Diyeceksiniz ki Ahmet Pala"ya destek verme işi nereden çıktı, bu bir ilke meselesi ben papaza kızıp, kilise yaksaydım Referandum oylamasında aleni olarak hayır kampanyası yapmam gerekirdi, ancak Adem Güney"e, Y. Ziya Yılmaz"a, Suat Kılıç"a, C. Yılmaz Demir"e rağmen bir hafta gazetede neye evet vereceğiz yayını yaptırdım. Nedenine gelince kişilere kızmak farklı bir şeydir, inandıklarınızı yaşamak, yaşatmak, ilkeli olmak farklı bir şeydir. Buna sapla samanı biri birine karıştırmamak da diyebilirsiniz. Ahmet Pala"ya zaman, zaman ben de kızdım ancak Ahmet Pala"nın düşüncesi, fikirleri, yapısı, dünya görüşü baz alındığında benim başkasına destek vermem kendimi inkar anlamına gelir. Kişilerin hatalarını her zaman tartışacağız, ancak inandıklarımızla yaptıklarımız hiçbir zaman tezat teşkil etmeyecek. Şayet bir davaya, ideale, dünya görüşüne hizmet etmek istiyorsak bu böyledir, yok günümüzü gün etmenin peşindeysek o zaman bozanak gibi dönmekte mahsur yoktur. AK Parti içerisinde Ahmet Pala"ya kızıp, karşı tarafa destek veren arkadaşlara duyurulur. Kalın sağlıcakla                      

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR