BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ
 Dün manşetten verdiğimiz haber gündeme bomba gibi düşerken, konuyla ilgili milletvekilleri, siyasetçiler, kamuoyu farklı yorumlar yaparak, herkes olaya kendi cephesinden bakıp, haklı olmaya çalışmış veya sessiz kalmıştır. İktidar kanadı olayla ilgili yorum yapmaktan kaçınırken, muhalefet konuyu meclis gündemine taşıma niyetinde, kamuoyu ise bu olaya inanmak istemiyor, zira bu kadarına da pes denilecek bir olay doğrusu.
 Aslında konuyu olduğu günden beri bilmemize rağmen, belki insafa gelinip, vaz geçilir diye bekledik, ama ne yazık ki kurban bayramından bir hafta önce protokol imzalanıp, bina içerisindeki tadilat yapılmaya başlanınca bizde olayı yazıp, kamuoyunu bilgilendirme gereği duyduk.
 Bina inşaatına iki yıl önce başlanıyor, ancak iki yıldır binadan tek bir daire bile satılmıyor, binanın yapılışı her ne kadar mesken olarak ise de, aslında işin başından beri yurt olarak planlanıp, Yurtkur idaresine satılması yönünde organizasyon yapıldığı belli, zira daireler 75-80 metrekare civarında küçük tutulmuş, amaç satışı yapılır iken fazla daire olduğunu söyleyip, işe kılıf uydurmak, zaten 30 daire olarak isimlendirilen bu alış verişin esasında ise 15 dairenin olabileceği gerçeğini unutmamak gerek, burada asıl olan toplam bina metrekaresinin ne kadar olduğu ve metrekare bedelinin kaç liradan alındığıdır.
 Benim şehrin göbeğinde yurt olarak yapılmış, şu anda yurt olarak faaliyet gösteren o iki binanın birisinin büyüklüğünde binam var, gelsinler aldıkları binanın yarı fiyatını versinler, vereyim onu onlara, ayrıca benim asıl işim inşaat müteahhitliğidir, Atakum"da inşaat yaptım şu anda bitmiş dairelerim var orada neyin ne edeceğini, çok iyi bilirim, Kredi ve Yurtlar kurumu Genel müdürü bugün açıklama yapacakmış, yapacağı açıklamayı şimdiden tahmin edebiliyorum muhtemelen diyecekleri şunlardır; Efendim biz değer tespitini odalara yaptırdık, ihale ilanlarını yaptık, yasal prosedürü tamamladık, pazarlığımızı yaptık, yapılması gereken her türlü yasal işlemler tamamlandı, burada bir usulsüzlük yok, elbette minareyi çalan kılıfını hazırlar, bu bina yapılmadan önce bu program yapılmış, sırf yurtkur idaresine satmak üzere planlanmış bir bina, sorarım sizlere 75 metrekarlik bir dairenin fiyatı nedir,yok askı yaptık, yok ilan verdik, yok bilmem hangi odadan fiyat aldık demeyle olmuyor bu işler, devletin kamulaştırma komisyonu bellidir, bu komisyonun bir üyesi de Emlakçılar odası Başkanıdır, adam diyor ki; benim böyle bir satıştan haberim yok, olsa idi vereceğim görüş bellidir, en fazla 3.5 milyon ytl eder ancak peşin paraya 2.5 milyon ytl ye almak mümkün, şimdi bana ne derseniz deyin bunun dışındakile hikayedir.
 Peki kim bu tezgahın bermuda şeytan üçgeni diyecek olur iseniz; arsanın sahibi, binanın müteahhidi ve kardeşinden oluşan üçlü, zaten daha önce de aynı yurtkur"dan yurtların yemekhane ihalesini aynı adama parti büyüğü kardeşi almış, bu işler dünden başladı bugün devam ediyor, ekonomik kriz bu arkadaşların kapısının kıyından, köşesinden bile geçmemiştir.
 Bizim siyaset erbabı bu mongolfiye biraderlerin unuttuğu veya görmek istemediği bir şey var, bundan 5 yıl önce yaptıkları büyük yanlışı yazmayan basın, şimdi de bu yaptıklarını yazmaz düşüncesindeler, ancak biz bu gazeteyi bu tür insanları yazmak için kurduğumuzu unutmuş gariplerim, 25 kuruşa şöfor mahalli bitti dediğimde onlara da hikaye gelmiş, ama öyle olmadığını şimdi gördüler.
 Duygularımızı, hislerimizi, işlerimize karıştırmadan, vicdanımızın sesi ile yazdığımızı da sizlere arz ederek sözlerime son verirken, hepinize mutlu günler dilerim.