Baro Başkanı, Hukukçu Meclis Üyesi İstiyormuş

Başkanlığı'na hayırlı olsun ziyaretinde bulunmuşlar. Ziyarette Baro Başkanı yaklaşan mahalli seçimlerde il genel ve belediye meclislerinde hukukçuların da bulunmasını talep etmiş. Talep yerinde bir talep; ancak uygulamada bugüne kadar neler olmuş diye irdelemek gerektiği kanaatindeyim.

2004 mahalli seçimleri ardından Büyükşehir Belediye Meclisi'nde İlkadım Belediyesi"nden gelen, tek hukukçu unvanına sahip arkadaşımızın, aynı zamanda bir önceki dönemde de hem İlkadım da, hem de Büyükşehir Belediyesi'nde görev yapması nedeniyle tecrübesinden istifade edebileceğimiz bir arkadaşımız olduğunu düşünmekte idim. Ancak uygulama noktasına geldiğimizde ve bir önceki dönemde yaptığı meclis üyeliğindeki tutum ve davranışlarına baktığımızda, durumun biraz farklı olduğunu müşahede ettim.
Biraz detaylı olarak incelediğimizde ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınız kanaatindeyim. 1999 yerel seçimlerinde Fazilet Partisi'nden İlkadım ve Büyükşehir Belediye Meclisleri'ne seçilen bu arkadaşımız diğer Fazilet Partisi meclis üyelerinden farklı bir tutum izleyerek, sürekli muhalefet etmiş, o günkü İl Başkanı Nizamettin Kaplan ve bir meclis üyesi arkadaşla birlikte Büyükşehir Belediyesi"ni kilisenin yanındaki alt geçitle ilgili mahkemeye vermiş. 2004 seçimlerinde de aynı iki belediyeden, bu kez AK Parti"den meclis üyesi olunca yine aynı muhalefetini sürdürmeye devam etmiş. Hatta bazen parti grup kararlarına aykırı davranarak AK Parti grubunun tam tersine oy vermekten çekinmemiştir. Bunu yapar iken de ilkeli olmaktan, dürüstlükten, hak ve hukuktan bahsederek yaptığını iddia etmiştir.

Aslında insan olarak iyi bir insan olan bu arkadaşımıza Büyükşehir Belediye İdaresi hiçbir zaman sıcak bakmamış, mümkün olduğunca idareden uzak tutmaya çalışmış. Kral hazretleri onunla ilgili pis adam demekten zevk almıştır. Ne zamanki malum A takımı operasyonu yapılıp, bizler tutuklandık, bizim hukukçu, feylosof, şair kardeşimiz ani bir dönüşle (90 derecelik bir u dönüşü yaparak) idarenin en iyi adamı unvanına layık görülmeye başlamış. Kral hazretlerinin etrafındaki  akıldan ve zekadan mahrum yalaka takımının pompalaması neticesinde, Kral hazretlerinin en iyi adamı unvanını elde ederek, komisyon, encümen gibi görevlerde bulunmaya başlamış. İdarenin tüm tekliflerine daha önce karşı çıkan bu ilkeli!..hak ve hukuk adamı!... Bu kez bu yanlışların en büyük savunucusu olmuş, en büyük örneği de Tekel binalarının arkasında yapılacak kütlelere verdiği evet oyu ile ispat etmiştir. Daha önce partinin aldığı bazı tenik konularla ilgili grup kararlarına “arkadaşlar bu konular teknik konulardır, burada grup kararı olmaz, hukuk ne derse onu yapmak gerekir” diyecek kadar ilkeli durur iken, bu kez yasal olmayan, hatta mimarlar odası tarafından idare mahkemesine verilen kararı, idare mahkemesi içerisine kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunun verdiği kararı da ekleyerek, bir üst mahkemeye vermiş olduğu bir kararın altına imza atacak duruma da gelmiştir.

Bu anlattığım arkadaş geçekten sevdiğim, değer verdiğim bir hukukçu, bu arkadaşımız dik duramamışsa, şimdi sizlere sorarım; hukukçu meclis üyesi isteyen Baro Başkanı, nasıl bir meclis üyesi istiyor? Bende merak ediyorum doğrusu, şu anda mevcut il yönetiminde avukatlık yapan arkadaşlar var, bu arkadaşlar iyi hoş adamlar, ancak bir kısmından büyük camiye imam olur, bir kısmından da ticaret adamı olur. Birinden ise ne olacağını şimdi yazmayayım, izin verirseniz daha sonra yazayım.

Bu dönem meclis üyesi olmaya niyetli arkadaşlar, aday olmadan önce iyi düşünüp karar versinler. Defosu olanlar, kimsenin bilmediğini sanmasın. Mesela benim hüthüt kuşlarımın geçmişte olup bitenleri bana anlattığını bilsinler. Geleceği Allah'tan başka kimse bilemez. Ancak geçmişi saklasak da bilenlerin var olduğunu unutmayalım.Bu günlük bu kadar yeter sanırım, hoşçakalınız.