ABD HALKI SOKAKLARDA

Amerikan halkı sokaklara döküldü. Çok enteresan bir şekilde, kamera eşliğinde, canlı yayınla bir Amerikan vatandaşı, kendi devlet polisi tarafından öldürüldü. Bütün dünya bu olaya şahit oldu. Bu olaya neresinden bakılırsa bakılsın, ortada çok bilinmeyenli ve izahı yapılamayacak bir durum var.

ABD; dünyanın en güçlü ülkesi ve aynı zamanda evrensel değerlerin en üst düzeyde  uygulandığı iddia edilen bir devlettir. Halkı; her milletten oluşan ve Amerika  Amerikalılarındır diye tarifi yapılan, her vatandaşın da eşit derecede haklara sahip olduğu söylenen  özgürlük ülkesidir. En azından, dünyada tanınan şekli ya da tanımı yapılan Amerika böyledir.

Dünya ticaretinin 4/3ünü elinde bulandıran, ayrıca dünyanın yer altı ve yer üstü kaynaklarını istediği gibi kullanan, devletlerin idari yapılarını ihtiyaç duyduğunda ve çıkarı doğrultusunda, keyfi olarak değiştirme imkanına sahip olan bir devlet; kendi vatandaşını asla kabul edilemeyecek bir şekilde dünyanın gözünün içine bakarak öldürülüyor. Bunun görünen şekliyle hiçbir haklı haksız izahı yoktur.

Bu olayın öylesi bir zamanda meydana gelmesi, konu üzerinde kafa yormayı gerektirmektedir. Olağanüstü olayların; çıkışına, zamanına, akışına ve sonucuna göre bir çok anlamı  vardır. Beş ay sonra Amerikada başkanlık  seçimleri yapılacak. Koronavirüs'ten en çok can kaybı Amerika'da  olmuştur. Amerika, bu süreçte vatandaşlarına tanesi yarım dolar etmeyen bir maske dahi ver(e)memiştir.

ABD; Koronavirüs öncesinde, Suriyede kendi sömürge yapısını kurmak için, ortalama devletlerin sahip olduğu cephaneden fazla; techizat, silah,  araç ve gereçle adeta dünyaya meydan okuyarak Suriye çökmüştür. Kendi geleceğini uygun ce menfaatlerini sağlayacak  ortadoğu karakolunu Suriye'de resmileştirme yoluna gitmiş, son noktaya gelmiştir. 

ABD; sözünü ettiğimiz işlerle uğraşırken, merkezinde "Yahudi Lobi"lerinin bulunduğu bir güç dünyaya selâm çakmaya başlamıştır. Adı Çin ama aklı Yahudi olan bu güç; Rusya ve İran'la da stratejik müttefiktir. Bu güç dünyanın gelecek yüz yılının Afrika'da olduğunu bilmekte ve tüm adımlarını ona göre akmaktadır. Günümüzün iddialı ülkeleri bunu bilmekte, gelecekleri için aynı kaleyi hedef olarak seçmektedir.

Bu özetten sonra ABD meydana gelen sokak hareketlerinin arkasını daha rahat okuyabiliriz. Koronavirüs'ten ölenlerin büyük çoğunluğu siyahi, seçmen olarak demokrat yanlışıdır. Sokağa çıkarların neredeyse hepsi siyahi ve demokrat merkezlidir. Mevcut başkan Cumhuriyetçidir ve tekrar adaydır. Gerek Korohavirüs süreci gerekse sokak hareketleri Tramp'ın tekrar seçilmesinin garantisidir.

Başa dönersek; dünya ticaretinin 4/3'nü elinde bulanduran ABD; Koronavirüs'ün kendi ülkesindeki sürecine zemin hazırlamış ve seyirci kalarak, sonuçlarını hesaba katmıştır. Amerikan polisi; özel bir metodla vatandaşını 3 dk'da öldürmüş ama 7 dk. bu süreci canlı olarak yayınlatmıştır. Zahiri olarak bakıldığında Amerika; dünyanın gözünde bitmiştir ama büyük fotoğrafa bakınca ABD; geleceğin koordinatlarını atmak için zemin oluşturmak üzere adımlarını atmıştır.

Kapitalist anlayışta, hayatta kalmak için diğerlerinin kanı ve göz yaşı mübahtır. Ancak, onların bilmediği ve inanmadığı bir hakikat vardır ki, o da; kainatın sahibi yüce Allah'tır. Allah'ın hükmüne göre  bir kişiyi öldürmek tüm insanları öldürmek gibidir. Allah  mazlum ve masumların da yardımcısıdır. Dünya imtihan alanı, insanlar da imtihanın muhatabıdır.

Amerika'daki olayların hesaplı olduğu ve gelecek yüz yılın inşasına yönelik rol kapma, süreci yönlendirme yarışı merkezli olduğu kanaatindeyiz. Olayların zahiri yanından çok fotoğrafın tamamı okunmalıdır. Ama, asla; kainatın tek sahibinin Allah olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Kanaatimiz odur ki; yanlış adım atılmaz, doğru stratejilerle hareket edilers gelecek yüzyıl Türkler üzerinden Müslümanların olacaktır. Amerikadaki tüm gelişmeleri böyle okuyoruz. Tramp'ı destekleyen derin yapılar, Tramp'la devam etmenin garantisini sağlamıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR