SESSİZLİK SUÇ ORTAKLIĞIDIR
Gazze’de günlerdir süren yıkım, insanlığın hafızasına kazınan kara bir leke olarak büyüyor.
Çocukların cansız bedenleri, yıkıntılar arasında kaybolan hayatlar, sessizliğe gömülmüş bir dünyanın en acı gerçeğini gözler önüne seriyor.
Bombaların gölgesinde kaybolan bir şehir, aslında tüm insanlığın utancını taşıyor.
Suskunluk, zalimin işine yarayan en büyük silahtır.
Her sustuğumuz an, bir çocuğun yaşam hakkı biraz daha elinden alınır.
Her görmezden geliş, acının biraz daha derinleşmesine yol açar.
Sessizlik, sadece pasif bir tutum değil, zulmün yanında durmanın en ince, en sinsi biçimidir.
Tarih, zulmün olduğu yerde sessiz kalanları asla bağışlamaz.
Bugün atılmayan adımlar, yarının vicdan muhasebesinde ağır bir yük olarak karşımıza çıkar.
İnsanlık, yalnızca yapılan kötülüklerle değil, seyredilen kötülüklerle de kirlenir.
Suskunluk, yıkıntıların arasından yükselen çığlıkları boğan görünmez bir duvar haline gelir.
Çocuklara bırakılacak en değerli miras, adaletin ve merhametin yanında durabilme cesaretidir.
Mallar, mülkler, başarılar gelip geçer; ancak hangi değerlerin savunulduğu, hangi zulümlere karşı durulduğu hafızalarda kalır.
Bir babanın, bir annenin, bir neslin gerçek itibarı, mazlumların yanında gösterdiği duruşla ölçülür.
Gazze’de yaşanan dram, sadece orada yaşayanların değil, tüm insanlığın sınavıdır.
Bir halk yok edilirken, dünya suskun kalıyorsa bu sessizlik zulmün en kalıcı desteğine dönüşür.
Çocukların gözlerinde tükenen umut, sessiz kalmayı tercih edenlerin omuzlarında bir utanç olarak büyür.
Sessizlik suç ortaklığıdır.
İnsanlığın onuru, ancak adaletin sesini yükseltenlerin çabasıyla korunabilir.
Bu günlerde gösterilen her duyarlılık, yarının vicdanında bir ışık gibi parlayacaktır.
Sessizlik ise karanlığın en derin ve en soğuk ortağı olarak tarihe yazılacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.