Sizlere şu soruyu sorarak yazıya başlamak istiyorum: Bize yazık değil mi?

İşimizden, gücümüzden, ailemizden feragat ederek Samsun’dan kalktık arabayla Antep’e geldik. Geri döndük yol yorgunluğumuzla, ağrılarımızla ve en önemlisi maçın siniri, üzüntüsüyle işimize gittik.

Burada sorun puan kaybımız falan değil he beyler. Biz bu takımı yalnız bırakmamak için gezegen bile değişiriz sorun yok. Sorun maç içindeki skandal hakem kararları, Samsunspor’umuzun aleyhine verilen saçma sapan kararlar…

Evet bizim canımızı sıkan nokta bu işte. Yoksa Samsunspor puan mı kaybetmiş? Canları sağ olsun bir sonraki maçta yine yerimizi alır destek oluruz. Ancak biz ta Gaziantep’e canlı canlı eyyam ve şikeye tanıklık etmek için mi gittik?

Bizde de eleştirilecek noktalar var tabii ki ama onlara sonra değineceğiz önce hesap vermesi gerekecek isimlerin hesap vermesi lazım!

İlk olarak TFF başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu. Hakemler kardeşimizdir dedin, yaptıkları hatalar bana aittir onlar beni temsil ediyor dedin, dedin de dedin biz futbolseverler her Allah’ın hafta sonu rezalet hakem kararlarını ve pozisyonları tartışırken sustun da çok sevdiğin bir zamanlar başkanlığını da yaptığın memleketinin takımı Trabzonspor mu söz konusu olunca hakem kardeşine düdük astırdın? Tehditkâr bir dille görüşmeye çağırdığın sonrasında hakemliğini bitirdiğin Arda Kardeşler’in Antalyaspor’la oynadığımız maçtaki kararlarını da gördün mü? Yoksa görmezlikten mi geldin? Şimdi taş senin başını yarınca hemen cezasını kestin değil mi? Adaletli davran Sayın Hacıosmanoğlu!

İkinci olarak MHK başkanı Ferhat Gündoğdu sen de hesap vereceksin! TFF Başkanları değişiyor MHK Başkanları değişiyor ancak Türk futbolunda hiçbir şey değişmiyor her hafta aynı muhabbet yeter bıktık artık yahu!

Üçüncü olarak maçın hakemi Batuhan Kolak VAR hakemi Ümit Öztürk ve diğer yardımcı hakemler siz de önce bir göz testinden geçecek sonra da hesap vereceksiniz! Maçın skoruna ve oynanan oyuna direkt etki edecek skandal bir kırmızı kart vererek hakkımıza girdiniz. Size hakkımız haram olsun! Bütün maç boyunca Gaziantep FK teknik direktörü Burak Yılmaz’ın yaptığı bütün itirazlara ve çirkefliklere göz yumdunuz ağırlığınızı koyamadınız, Burak Yılmaz ve Gaziantep FK’nın adamı oldunuz!

Fırtına gibi başladığımız maçta rakip sahaya yerleştiğimiz ve belki de skoru daha da farklı bir hale getirebileceğimiz bir maçta verilen kırmızı karttan (!) ötürü ikinci yarı resmen kendi yarı sahamıza hapsolduk rakip sahaya geçemedik ve 45 dakika Gaziantep ataklarını savuşturmaya çalışmak zorunda kaldık. Nitekim de yediğimiz goller sonucu farklı kazanacağımız maçtan en azından 1 puan alarak ayrıldık. Ben sahadaki oyuncularımızı, teknik ekibimizi ve yönetimimizi sahadaki koşullara rağmen yine de mücadele ettiği ve 1 puan çıkarabildiği için tebrik etmek istiyorum.

Yalnızca ufak bir sitemim olacak futbolcumuz Ndiaye’ye. Sevgili Ndiaye gördüğün kırmızı evet haksız bunda hepimiz hemfikiriz ancak daha önce bu ligde Adana Demirspor ve Göztepe’de forma giymiş, ligimizi iyi bilen bir futbolcu olarak o müdahaleyi yapmaman gerekirdi. Çünkü maçın en başından beri sahada bir hakem eyyamı olduğu Samsunspor’umuzu oyun dışı etmeye çalıştıkları belliydi. Hakeme istediği fırsatı vererek seni oyundan atmış oldu. Sonrasında da rüzgar tamamen yön değiştirdi. Yanlış anlaşılmasın oyuncumuzu suçlamak gibi bir durum asla söz konusu değil. Oyuncumuz sadece hakemin niyetini okuyamadı diyelim.

Şimdi önümüzde bir konferans ligi maçı var Polonya’ya gidecek ülkemizi Avrupa’da temsil edip puanlarımızı alıp döneceğiz inşallah. Türkiye ligindeki bu kirli düzenden sonra Avrupa’da bembeyaz bir sayfaya başlamak biz taraftarlara, futbolcularımıza ve ekibimize büyük moral verecektir. Şimdiden Polonya’daki yalnızca gurbetçi Samsunsporluları değil de bütün Türkleri maça davet edelim. Yalnızca Samsunspor’un değil Türkiyenin büyüklüğünü tüm dünyaya gösterelim!

Sonrasında ise evimizde oynayacağımız bir Fenerbahçe maçı var bu sezon İstanbul burjuvasının büyük takımlarından biriyle ilk kez karşılaşacağız. Maalesef Ndiaye cezalı olacak ancak Samsunspor’un Fenerbahçe’nin korkulu rüyası olduğunu en dişli rakibi olduğunu artık tüm Türkiye biliyor. Belki de bu yüzden Antep’te Fenerbahçe maçı öncesi önümüzü kesmek istemişlerdir!

Ne demişti maç sonrasında kaptanımız Zeki YAVRU: "Peygamber efendimizin güzel bir hadisi var. Can yakan, canının yanacağı günü beklesin. Biz o günü bekleyeceğiz." Maç içinde de haksızlığa boyun eğmeyen, takımımızı saha içinde ve dışında çok güzel temsil eden, kaptanlığı hakkıyla yapan Zeki Yavru’nun da dediği gibi canınızın yanacağı günü bekleyin, çünkü biz o günü bekliyoruz!