ACABA BİZ Mİ YANLIŞ YAPIYORUZ

Peygamber Efendimiz bir Hadisi Şerifte “Hesaba çekilmeden kendi nefsinizi hesaba çekiniz” buyurmakta, zaman, zaman geriye dönüp geçmişimizi muhasebe etmez isek her yaptığımızın doğru olduğunu veya toplumun genelinin yapmakta olduklarının doğru olduğunu düşünüp, biz de onlara ayak uydurup, nasıl olsa herkes böyle yaşıyor, biz de yaşarsak bu iş tamamdır düşüncesine kapılıp gideriz. İnsan her yaptığını mutlaka muhasebe edip, gece yatağına yattığında rahat uyumalıdır aksi halde vicdan azabından kurtulamaz.

Geçmişe dönüp baktığımda hatalarım olmuştur, ancak pişman olduğum hiç ama hiçbir hareketim olmadığını açık ve net olarak söyleyebilirim, kendimi en çok eleştirdiğim şey sinirlendiğim zaman ağzımı bozmamdır. Ancak bu kadar çirkefliğin yaşandığı bir toplumda insanın kendisini tutması o kadar zor ki anlatamam. Toplum öyle bir hale gelmiş ki anlatamam, güçlüler ellerindeki gücü kullanarak haklı, haklılar güçsüz olduklarından haksız pozisyona düşmüşler. Tarihin her döneminde bu böyle olmuştur ancak mutlaka bu tür haksızlıklara karşı gelenler de olmuş ve ağır bedeller ödeseler de hak davalarından geri kalmamışlardır.

Hayatım boyunca haksızlıklara karşı boyun bükmediğim için o kadar çok sıkıntı çektim ki anlatamam, ölümle burun buruna geldiğim, çetelerle, mafya bozuntuları ile verdiğim mücadelenin tek sebebi de bu mücadelemdir. Konuşmaya sıra geldiğinde mangalda kül bırakmayan, adamlıktan, delikanlılıktan, İslam'dan, Hak ve hakikatten dem vuranlar sıra icraata geldiğinde ortalıktan nasıl kaybolduklarını görünce insanların bir çoğunun gerçek yüzünü görüp tiksiniyorsunuz. Üç kuruşluk menfaat için büklüm büklüm eğilenleri görmek insanı çileden çıkarıyor.

Bazen oturup acaba bu insanlar mı haklı yoksa biz mi diye düşünmeden edemiyorum, zira insanlar kamu malını peşkeş çekip, birileri malı götürürken siyasetçisinden, gazetecisine kimsenin sesi çıkmıyor ise bu ülkeyi düzeltecek olan sen misin? Sana ne elin yediği paralardan, yiyen memnun, yediren memnun, toplum ise sessiz sedasız seyretmeyi tercih ediyorsa sana ne milletin parasından? İl Özel idaresi köylere hizmet edecek iş makinelerine yakıt almaya para bulamazken birileri malı götürüyor. Milletvekilleri bu işleri soruşturup suçluları bulmaları gerekirken Üniversite rektörlerini ziyaret etmekle meşgul olup acaba Üniversiteye kaç adamımı sokarım veya kardeşlerimin hepsi girdi şimdi sülaleden geriye başka kimi sokarım düşüncesinde iseler sen git evine yat aşağıya, öyle değil mi?

Milletin vekaletini üzerlerine alan insanlar milletin heba olan tek kuruşunun dahi hesabını sormak mecburiyetinde olmalarına rağmen köylerde, şehirde dolaşıp günlerini gün ediyor ve bu toplum buna sessiz kalıyor ise sana ne sen de… Hatay'daki polislere milletvekilinin çocuğunun ne yaptığını yaz gitsin. Nasıl olsa Hatay'da gazeteyi okuyan yok, ters düşeceğiniz siyasetçi yok, delikanlılık yapıp, olayı sonuna dek eleştir eleştirebildiğin kadar. Baktın bu da olmuyor Güneydoğu'da olup bitenleri yaz, Ülkenin genel asayiş durumu ile ilgili yazılar yaz, hatta baktın olmuyor magazin yaz. Örneğin Hülya Avşar'ın son günlerde kiminle çıktığını, hangi mankenin selülitleri olduğunu, hangi sanatçının şık, hangisinin rüküş giydiğini yaz.

Senin başka işin yok mu da HAZİNE, KIZILAY, SÜPÜRGE operasyonları SAMSUNSPOR kulübünün kaybolan paralarını yazıyorsun. Şehrin egemen güçleri ile uğraşmak senin işin mi be kardeşim adamlarla uğraşıyorsun ondan sonra adamlar sana reklam vermiyorlar, seni mahkemeye veriyorlar. Halbuki onlarla uzlaşsan sana haber yaptırırlar reklam parası öderler, reklam verirler, verdirirler, seni abad ederler. Sen ise tam aksine adamların can damarlarına basıp yaptıkları tüm yanlışları çarşaf çarşaf yayınlayıp onlarla ters düşüyorsun, ne gereği var otur aşağı işine bak kardeşim milletin işinden sana ne?

Bunları düşündüğüm zamanlar olmuyor değil, hatta bazen bana ne bu işlerden bu memleketi ben mi kurtaracağım, bu memleketin askeri var, polisi var, savcısı var, hakimi var dediğim zamanlar olmuyor değil, ancak daha sonra vicdanıma, imanıma bu soruyu soruyorum, aldığım cevap “yaptıklarından asla vazgeçme sen doğru yoldasın” şeklinde olunca bedeli ne olursa olsun Hak'dan, adaletten ve doğrulardan asla vazgeçmemek üzere yoluma devam ediyorum. Peki siz ne dersiniz değerli okurlarım bu işin peşini bırakalım mı yoksa bedeli ne olursa olsun durmak yola devam mı? Karar sizin kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
  • takipçi / 11 Ağustos 2012 Cumartesi 13:30

    sayın adnan bahadır,sizin bütün köşe yazılarınızı ancak bugün okuma şansım oldu.dürüstlüğünüz,bilginiz,korkusuzluğunuz güven verdi.doğru bildiğiniz şeyin ne pahasına olursa olsun arkasında olmak, bu günün çıkarcı dünyasında taktire değer doğrusu. bizim sizin gibi halkın her konuda sesi olacak saygın gazetecilere ihtiyacımız var.
    benim sizden ricam apartman altındaki fırınlarla ilgili kalkacağına dair bir haber yapılmıştı aylar önce.bu haberle ilgili gelişmeleri haber yapmanızı istiyorum.zira fırınlar çok rahatsız edici.

    Yanıtla (0) (0)
  • Leadri / 01 Ağustos 2012 Çarşamba 21:45

    Bak güzel kardeşim senin vasfın, bilgin kültürün bu topluma fazla, toplum ise benim gibi sokak çıkmazında müennes dedikoduculuğundan başka bir şey yapmıyor, sen ise adam gibi her şeye tavır koyup kendini ortaya koyuyorsun.. Koyunun olmadığı yerde bırak keçiyi kediye Abdurrahman çelebi dedikleri misali senin dışındakiler kendilerini adam zannediyorlar.Cahil kafamda Yazılarında biraz mealci biraz mezhepsiz olduğu yönünde bir kanaat uyandı.kendi birikimin, seviyen aldığın islami kültür benim cahil cühela kültürümden çok farklı olduğunu açıkça anladım ancak yine de tasvip etmiyorum.kurduğun tarikatı nakşibendiyyenin Salihi sürmenevi kolu çok güzel bir tarikat ancak şartlarından birisi mürekkep yalamış olmak olması hasebiyle benim girme şansım yok.Tarikatın tek müntesibi olmak isterdim ancak cehaletim buna engel. lisanımı mazur görerek affına sığınarak leyse bi idrak bir kişi olarak saygılarımı sunuyorum..

    Yanıtla (0) (0)
  • Ahmet KURT / 01 Ağustos 2012 Çarşamba 18:03

    Adnan Bey. Sakın Yılma. Bezme.Usanma. Dogruları yazmaya devam et. Aslan Karanfil için yazdıkların az bile.Mustafa denilen kişiye muhakkak bir kıyakcılıgı olmuştr. Onun için yere göge sıgdıramıyor Karanfili. İnsanlıktan nasibini almışşa Karanfil ben insan deyilim. Tedavi sonucu on yıl sonra hamile kalan kadının ilçeye tayinin yaparak bebegini düşürten sayın karanfil mahşerde nasıl hesp verecek. Daha yaptıgı onlarca zulüm var ama buraya sığmaz.Onu yüce rabbime havale ediyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • Bir okur / 01 Ağustos 2012 Çarşamba 12:23

    1-Geçmişinde hiç pişmanlık duymadığın bir olay olmadığını söylemek nefsini yeterince sorgulamadığının bir göstergesidir.Biz mükemmel bir insan değiliz ki...
    2-Bu gün mücadele verdiğin insanlarda vaktiyle senin gibi haksızlıklara karşı koyanlardı.Ancak Bal teknesinin yanına yaklaşınca durum değişti.
    Acaba diyorum.Bu tekneye sizde biraz yakın olsanız nefsinizi ne kadar dizginleyebilirsiniz?
    3-Dünya hayatı iyi ile kötünün,doğru ile yanlışın mücadelesidir.Doğru tarafta Allah var,Cennet var,Melekler var,Güzel insanlar var,Sonsuz mutluluk var.Kendini Allahın yeryüzünde memur ettiği bir elçi gibi görüyorsan mücadeleye devam.Sonu ölümde olsa kazanan tarafsın vesselam...............Editörden cevap güzel bir eleştiri teşekkür ederim

    Yanıtla (0) (0)
  • samsun sever / 01 Ağustos 2012 Çarşamba 11:40

    Sayın Bahadır! hala ekmek fiyatlarına değinmediniz? samsun halkı Türkiye nin en pahalı pidesini yemekte. istanbul dan bile pide fiyatı pahallı.

    Yanıtla (0) (0)
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR