(3K) KAVGA-KAMBUR VE KANSERİN HİKAYESİ
Emeğin milli gelirden aldığı pay düşerken sermayenin aldığı pay fersah fersah artıyorsa oradaki büyümeye "kanserli büyüme" denir.Ekonomik kanser tüm emektarları, vücuttaki kanser ise bir organı etkiler. Sizce ekonomimiz kanserli midir?
Holdingin sahibi de her sabah ve akşam gelip geçer iken kambura bir adama alay edercesine;
-“Günaydın kambur , iyi akşamlar kambur , nasılsın kambur , işler nasıl gidiyor kambur..?“ diye seslenirmiş/sorarmış. Seneler sonra bir sabah holding sahibi “ günaydın kambur “ der demez, kambur adam ; döner bıçağını çekip İş adamını öldürür. Hiçbir avukat Kambur’un savunmasını yapmak istemez ve kabul etmez . Kambur’un da ağzını bıçak açmaz, hapiste idam kararını bekler. Fransa’da olayı duyan bir avukat İngiltere’ye gelerek Kambur'un savunmasını üstlenir.. Mahkeme heyeti toplanır herkes ayağa kalkar söz savunmadadır.
Fransız avukat ( şimdi hayal edin avukatı ellerini masaya yavaş yavaş vurarak ve tek tek kelimeleri seçerek) yargıça döner. “Saygı değer Yüksek İngiliz mahkemelerinin yargıçları! Size Yüksek Fransız saygı değer mahkemelerinin yüksek yargıçlarının sevgi ve saygılarını getirdim. Hakime döner; “ yüksek İngiliz mahkemelerinin saygı değer hakimleri! Size Yüksek Fransız Mahkemeleri'nin sevgi ve saygılarını getirdim. Savcıya döner “ Yüksek İngiliz Mahkemeleri'nin Saygı Değer Savcıları! Size Yüksek Fransız Saygı Değer Mahkemeleri'nin Savcıları'nın sevgi ve saygılarını getiriyorum. Müvekkil hitabetine devam ederek; jüriye döner. Bu arada ; Hakim sert bir şekilde masaya vurarak; “yeter beee Adam ! savunmana geç “ der, hiddetlenir. Avukat da; “ aman efendim ben size ne dedim hakaret etmedim , küfür etmedim , siz neden hiddetlendiniz..? Beni susturup bağırarak , iki saniye daha dayanıp beklemediniz ,sevgi ve saygı getirdiğim halde rencide ettiniz ” der. Bakın müvekkilim senelerdir taşıdığı kamburu , iş adamı tarafından günün düzenli ve belirli saatlerinde hatırlatılarak ona daha da ağır bir yük haline getirilmiştir . Günaydın kambur , nasılsın kambur , iyi günler kambur senelerdir buna katlanmıştır. Siz şurada iki dakika sevgi selama katlanamadınız “der ve Kamburu beraat ettirir .
Evet dostlar bu gerçek yaşam hikayesinden alınmıştır." Gerekli dersi çıkaralım" derim. Kimseyi aşağılamayalım, zenginliğimiz bizi bağlar, başkasının üzerine tahakküm kurmaya çalışmayalım. Bir insanın kambur olması, topal,kör olması kendi tercihi değildir. Rabbimizin yer yarattığı varlığa "Yaratandan Ötürü" saygı duymalıyız. Kimseyi hor gôrmeye hakkımız yoktur. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste" boşuna dememişler. Bir amanın suallerini hesaba katmayan bir peygamberin Allah Teâlâ tarafından nasıl azarlandığını Abese Süresi'nin ilk ayetlerinde görmekteyiz.
Ayetleri hatırlatalım. Bismillahirrahmanirrahim: 1 - (Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü. 2 - Kendisine âmâ geldi, diye. 3 - Ne bilirsin, belki o temizlenecek? 4 - Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek. 5 - Ama buna ihtiyaç hissetmeyene gelince, 6 - Sen ona yöneliyorsun. 7 - Onun temizlenmemesinden sana ne? 8 - Ama sana can atarak gelen, 9 - Allah'tan korkarak gelmişken, 10 - Sen onunla ilgilenmiyorsun. Sadekallahul Azim. Sıklıkla okuduğum ve hep savunduğum Gandhi'nin şu sözlerini bir kez daha hatırlatmak isterim; “SÖYLEDİKLERİNİZE dikkat edin; düşüncelere dönüşür DÜŞÜNCELERİNİZE dikkat edin; duygularınıza dönüşür. DUYGULARINIZA dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür. DAVRANIŞLARINIZA dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür. ALIŞKANLIKLARINIZA dikkat edin; değerlerinize dönüşür. DEĞERLERİNİZE dikkat edin; karakterinize dönüşür. KARAKTERİNİZE dikkat edin; kaderinize dönüşür..
Yoruldunuz sanırım, kızmayın, zira benimle kavga edilmez. Çünkü; Benimle kavga edilmez , Çünkü tat vermez. Mesela, Biri seni yenerim dediğinde "yenersin" derim. Çünkü burası Türkiye, Bu dünyada sahiler kadar adiler de var bilirim... Biri seni geçerim dediğinde mümkün değil demem. "Geçersin efendim" derim. Çünkü bu dünyada her türlü hile hurda yeri var bilirim... Biri ben senden zekiyim, zenginim akılıyım dediğinde, "Niye? ben aptalmıyım" demem. "Doğrudur" derim. Çünkü bu dünyada her zeka farklı çalışır.Kimi çakallığı zeka sanır kimi insan kalmayı.
Biri beni küçümsediğinde gocunup "neden, niye" diye sormam. Çünkü gerçekte cacık olamamış insanların, bir tas yoğurt görünce, kendini hıyar sandığı bir dünyada küçümseyen büyümez, benden ise biri küçümsedi diye bir şey eksilmez. Biri bana hakaret ettiğinde sinirlenmem. Çünkü kapasitesi ona yeten insanlara çocukken alamadığı terbiyeyi iki kelamla ben öğretemem .O yüzden benimle kavga edilmez. Dedim ya benimle kavga tat vermez .Selâmette kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.