Tonya İmam- Hatip Lisesi'nden okul arkadaşım Celal Altuntaş, halen İstanbul Vakıflar 2.Bölge Müdürlüğü'nde Şube Müdürü olarak görev yapmaktadır. Yeğeni Hâkimler ve Savcılar Birinci Dairesi’nin Adli Yargı kura kararlarıyla Tunceli 2. Ağır Ceza Mahkemesi Üyeliği görevine atanan Hazal Altuntaş, meslek hayatına Doğu Anadolu’nun önemli adalet merkezlerinden birinde başlaması üzerine Celâl Bey, şu mesajı paylaşarak yeğenine başarılar diledi.

Celal Bey mesajında; "Osmanlının son dõnem Kanunnamesi Mecelle'yi Ahkâm'ı Adliyede; Hâkim, hakîm (bilge, hak ve adalet üzerine hükmedebilen), fehim (akıllı, zeki), müstakîm (doğru, dürüst), emin (güvenilir), mekîn (vakarlı, saygın) ve metin (sağlam, kendine güvenen) olmalıdır. Denilmektedir. Meslek hayatına yeni başlayan yeğenimi tebrik ediyor, bu vasıflarla görev yapacağı inancıyla, ömür boyu başarılar diliyorum." dedi. Ben de bir Tonyalı olarak böyle ulvi bir göreve atanan genç Hazal Altundaş Hakime Hanım'ı tebrik eder, başarılar dilerim. Celal Bey'in tebrik yazısı çok dikkatimi çekti. Mecelledeki o ahkâmın her kelimesi ayet referanslıdır. Böyle adaletin hüküm sürdüğü bir memlekette kim yaşamak istemez ki!

Günümüz dünyasında hakkın hakiim olduğu bir dünya değil de gücün hakim olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Dolayısıyla zalimane bir yönetim anlayışı var dünyada. Türkiye de bu küresel zalim düzenden nasibini almaktadır. Esas olan Hakkın üstün tutulmasıdır. Hak tecelli ettiğinde batıl zail olacaktır. İsra Suresi 81. Ayette Cenab-ı Hâk "De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur." buyurmaktadır. Sen hak yol üzerinde olursan batıl yok olacaktır. Batıla saplananlara "hak yol" fayda vermez. Günümüzde olduğu gibi...

Siyonistlerin ve emperyalistlerin kurdukları bu soygun düzen, bütün insanlığı inim inim inletmektedir. Biz de ülke olarak bu küresel şer düzenden nasibimizi almaktayız. Nasıl mı? 2026 bütçesine baktığımızda bu düzenin yansımalarını görüyoruz. Şöyle rakamlara bir göz atalım: 2026 yılı bütçe görüşmeleri devam ediyor. Bütçeden faiz ödemelerine ayrılan rakam 2 trilyon 741 milyar 700 milyon liradır. Şimdi bazı bakanlıkların 2026 yılı bütçelerini sizinle paylaşmak istiyorum: Milli Eğitim Bakanlığı: 1 trilyon 944 milyar lira. Sağlık Bakanlığı: 1 trilyon 475 milyar lira. Tarım Bakanlığı: 542 milyar lira. Aile Bakanlığı : 690 milyar lira. En önemli bakanlık olan " Milli Eğitim Bakanlığı' na ayrılan bütçe, faize ödenecek paranın yarısından biraz fazla olduğu görünmektedir. Tarım Bakanlığına ayrılan pay ise faize ödenecek paranın 1/5'i kadar bile değildir. Yorum yapmadan şunu sormak istiyorum. Böyle bir bütçe verileri ile adalet tesis edilebilir mi? Kanaatimce adalet evvela bütçeden başlar. GSMH'dan elde edilen Milli Gelir, Milli Gelir sahibi olan millete adil bir şekilde dağıtmakla mümkündür.

Her zaman söylüyorum. Hırsızlığı, arsızlığı, rüşveti, adam kayırmacılığı, yağmacılığı, dolandırıcılığı, uyuşturucu kullanıcılığını, azaltmak istiyorsanız öncelikle işsize iş, aç olana aş, yönetimin her kademesine adaleti sağlamalısınız. Bu işler kal ilmi ile değil hal ilmi ile olur. Bugün Türkiye’de üniversitelerde yaklaşık yedi milyon üniversite öğrencisi var. Bu öğrenciler, yeni mezun olanları nelerin beklediğini gayet biliyorlar. Endişeliler. Bu arada, üniversitelerimiz her yıl yaklaşık bir milyon mezun veriyor. Geçenlerde 15.000 öğretmen ataması yapıldı. Bu mezun olanların belki % 1' i insanca yaşayabilecek bir ücret karşılığında iş bulabilecek. Ya diğerleri ne olacak?

Eskiden "ev kızı" diye bir tabir vardı. Hani kız okumamış, ailesinin yanında, ev ve bahçe işlerinde ailesinin yanında oluyordu ya! Onlara ev kızı denirdi. Şimdi buna "ev erkeği" de eklendi. Yalnız ev erkeği ev işi yapmaz. Evde yatar, hazırdan yer, sokağa çıkar, esrar eroin içer, olaylara karışır vs. Konulara nereden bakarsanız bakın önünüze çıkmaz sokak çıkıyor. Adaletin tesis edilmediği, üretimin artırılmadığı, tüm çalışanların ücretlerin yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmadığı, işsizlik oranlarını sıfıra doğru yaklaştırılmadığı sürece hiç bir proje, hiç bir model istendik şekilde gerçekleşemez. Faizin tavan yaptığı bir memlekette camileri, İmam- hatipleri ve ilahiyatları ve çalışanlarını ikiye katlasanız bile hiç bir olumlu netice alamazsınız.

Her türlü olumsuz şartlara rağmen kendini riske ederek memleketin işlerinin düzelmesi için gayret eden bütün vatansever vatandaşlarımıza Cenab-ı Hâk yardımcıları olsun. Ve selamün Alel Murseliin. Velhamdulillahi Rabbil Alemiin.