ÜÇ ŞEY ÜZERİNE
Üç canım var benim:
Barış, özgürlük ve Adalet..!
Üç hazinem var benim:
Liyakat, asalet ve cesaret..!
Üç dostum var benim:
Bilgi, empati ve dirayet..!
Üç itirazım var benim:
İnkâr, kibir ve hamaset..!
Üç isyanım var benim:
Biat, yalakalık ve icazet..!
Üç rehberim var benim:
Sevgi, tevazu ve metanet..!
Üç kızdığım var benim:
Kıskançlık, tembellik ve cehalet..!
Üç hayranlığım var benim:
Hoşgörü, dürüstlük ve zerafet..!
Üç şeye düşmanım ben:
Nankörlük, Zulüm ve ihanet..!
Paplo Neruda güzel demiş. Mesele bu isim nasıl hafızada kalacak. Kaployu biliriz. Nurii'yi de biliriz. Burdan hareketle." Kaployu Nuri cüzdanına koydu" desek komik olur mu? Evet olur. Zaten komik şeyler akılda kalır. Öyle ise Kaplodan Paplo, Nuri'den Neruda'yı hatırlarız. Peki kim bu şair? 1904 doğmuştur. 1971 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen Şilili şair, diplomat ve politikacıydı. Belki de en önemli 20. yüzyılın Latin Amerikalı şairi. Tabi Pablo Neruda'nın başka şiirleri de vardır.
Üçleme hususu ile kayıtlı değil bunlar. Meselä şiirde geçiyor: Üç şeye düşmanım ben: Nankörlük, Zulüm ve ihanet..! Düşmanlar sadece üç başlıkta toplamış şair. Ama başka düşmanlar da var. Sıralarsak sayfalarca metin karşımıza çıkar. Peki "rakamlarla neden sınır konulmuş" derseniz bence önemine binaen böyle özetlenmiş. Matematikte "küme" diye bir kavram vardır. Bir de "alt küme" kavramı. Alt küme asıl ana kümenin içinde yer alır. Örneğin: Türkiye fiziki haritasından bir küme oluşturduğumuzu düşünelim. Bölgeler alt küme olur. Bir bütünün çok aksamlı ve mühim parçaları vardır. "Tümevarım" parçadan bütüne varış biçimi derler buna. Bilimcilerin kollandığı bir yöntemdir bu. Bir de Tümdengelim ya da Dedüksiyon (Latince: deductio), felsefe ve mantıkta sahip olunan genel verilerden yola çıkarak özel sonuçlar çıkarma yöntemidir. Tümdengelimin aksi tümevarım metodudur.
Burada da genel hatlardan özel hatlara inme vardır. Alt başlıklara inildiğinde düşmanların artığı görülmektedir. Ben "üç" rakamına kutsiyet atfetmiyorum. Sadece dikkat çekmek için kullanıldığı yerlere vurgu yapmak isterim. Teslis inancında üçleme var. "Baba- oğul- ruh-ul kudüs." Bu üçleme bizim dinimiz red ediyor. Biz müslümanlar olarak böyle bir inançtan ateşten kaçar gibi kaçarız. Lâkin Hristiyanlık, 2020 yılı itibarıyla 7,8 milyarlık bir dünya nüfusu içinde yaklaşık 2,6 milyar insan vardır. Hristiyanlık, dünya nüfusunun 3'te 1'ini temsil eder ve dünyanın en büyük dini olarak bilinmektedir. ve Hristiyan grubu, 3'e ayrılmaktadır.
Görüldüğü üzere 3 kavramı bu bilgilerde çok geçiyor. Öte yandan dünyanın 2/3'ü su ile kaplıdır. Bir de edebiyatta "çoğul" diye bir kavram vardır. Bir yerde çoğulluktan bahsetmek için sayı en az 3 olmalıdır. Bir aile aile olabilmesi için o ailede en az bir çocuk olmalıdır. Yoksa aile olmaz. Beraber yaşayan bir çift denir. Bir yerde ya da bölgede nüfusun az da olsa artması için bir ailede en az 3 çocuk olmalıdır. Yolda nüfus ya yerinde sayar, ya da azalır. 3 kavramını eğitimde de kullanırız. "Eğitimin 3 saç ayağı vardır" deriz. Bunlar; okul, aile çevre. Böyle derken aslında konuyu başlık halinde özetlemiş oluyoruz. Paplo Neruda'nın yaptığı gibi... Mezhep imamları da kullanmışlar 3 rakamını. Gülsün farzı üç demişler. Hanefi mezhebinde cuma namazının edası için en az 3 cemaat gereklidir. Akşam ve vitir namazları 3'er rekeattır.
Hadis-i Şeriflerde üç sayısı çok geçer. Ebû Hüreyre"den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “İnsan ölünce şu üçü dışında amelleri(nin sevabı) kesilir: Sadaka-i câriye (faydası süregelen hayır), faydalanılan ilim, arkasından dua eden hayırlı evlât.” Resullah (S.a.v) buyurdu: "Ölüyü üç şey takip eder: Ailesi, malı, ameli. Bunlardan ikisi döner. Ailesi ve malı geri döner, ameli onunla kalır." (Buhari) Câbir (b. Abdullah) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Üç şey vardır ki bunlar kimde bulunursa Allah onu koruması altına alır ve cennete koyar: Güçsüzlere yumuşak davranmak, anne babaya şefkat göstermek ve elinin altında bulunan hizmetlilere iyi muamelede
Bilimde de 3 sayısı önemlidir. Bir maddenin 3 halı vardır: Kadı, sıvı ve gaz. Bir madde ya negatif yüklüdür (-), ya pozitif yüklüdür (+), ya da nötrdür yani yüksüzdür. Üç husus akılda daha rahat kalır. Birisine nasihat ederken üç önemli hususu hatırlatmak önemlidir. Orta yolu seçmek en iyisi denmesinin sebebi budur. Çok verecek mesajlarınız olabilir. Onları üçe indirgeyin. Yoksa amaç hasıl olmaz. Üç takım elbise, üç tabak yemek, üç gün misafirlikte kalmak, üç gün seyahat etmek, ara ara peş peşe üç gün oruç tutmak, üç övün yemek yemek, günde en az üç iyilikte bulunmak, her gün yeni üç kelime öğrenmek, üç günden fazla kin tutmamak gibi hususiyetlerin vardır elbette bir hikmeti. Hayat da özel anlatımla doğmak, yaşamak ve ölmekten ibaret değil midir?
Hayatın özeti 3 kelime de ölüm ve ötesinin özeti de üç kelime. Cehennem, Araf ve cennettir. İnsan da dünyada üç hal üzerinde bulunur. Kâfir, mü'min ya da günahkâr. İnsan vücudu da üç bölümde incelenir. Baş, gôvde, kol ve bacaklar. Eğitim- öğretim de genel olarak üç aşamada gerçekleşir. İlköğtetim, orta öğretim ve üniversite. Çırak olmadan kalfa, kalfa olmadan usta olunmaz.
Mevlâna ile bu bahsi bitirelim. Mevlana'nın birçok sözünde olduğu gibi hamdım piştim yandım sözünde de kelimeler mecazi anlamda kullanılmıştır. Derviş, henüz seyr u sulûk yolunda iken hamdır. Daha sonra nefsini terbiye ederek fenafillaha erişir. Tasavvufta fenafillah mertebesine erişen kul kendi benliğini Allah'ın zatında yok eder. Bu da ''yanmak'' olarak nitelendirilir. Burada da üç aşamaya vurgu yapıyor. Paplo Neruda'yı unutmayalım. Selâm ve dua ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.