REİSÜLTIRAŞ İLE REİSÜLLİBAS'IN MACERALARI...

REİSÜLTIRAŞ İLE REİSÜLLİBAS'IN MACERALARI...

Uzun zamandan beri tarihi Amisoso kentinden hikâyeler yazamadık. Bunun nedeni biraz iş yoğunluğu, biraz gündemdeki konuların çokluğu, biraz da bazılarının hikâyeleri üzerlerine alıp alınganlık göstermesidir. Oysa ki biz M.Ö' ye dayanan tarihi Amisoso kentinde yaşanan bazı hikâyelerden bahsediyoruz ama her ne hikmetse bazıları bu hikâyelerden rahatsız olup, 'bu beni tarif ediyor' diyerek öteye beriye koşmaları, onların içerisinde bulundukları durumun dışarıya vurmuş halidir. Gerçi Adem peygamberden itibaren yeryüzünde yaşanan olaylar benzerlik arzetmekte olduğundan aynı şeyleri yaşayan insanların rahatsızlık duymaları gayet normal bir durumdur. Bugün anlatacağımız hikâye Amisoso kentinde yaşanmış olup o günkü şartlarda bazı meslek mensuplarının bir araya gelerek kurdukları dayanışma sonrasında oluşturdukları teşkilatların başlarında bulunan insanların arasında geçmektedir.
İşin garibi ve üzülecek tarafı o günkü şartlarda da tek Tanrı inancına inanmış olan bu meslek mensuplarının başlarındaki insanların yaptıkları akıl almaz çılgınlıkları hangi dine dayandırdıkları konusu olmuştur. Meslek kuruluşlarının başlarında olanlar zaman zaman bir araya gelip sohbet edip özel durumlarını da arkadaşlarına anlatırlarmış, her ne hikmetse bu mesleki kuruluşların mensupları zamparalığı çok severler, yaptıklarını da birbirlerine anlatıp hava atmaktan zevk alırlarmış. İçlerinden bazıları dost tuttukları bayanlara ev tutmuşlar onları adeta kapatma gibi kullanırlarmış.
Anlatacağımız Hikâye kahramanlarının bir tanesi saç kesme ve tıraş etme kuruluşlarının başında bulunan Reisültıraş lakaplı zatı muhterem, bir diğeri ise giyim kuşam işleri ile uğraşan Reisüllibas isimli zatı muhterem arasında yaşanmış olup Reisüllibas lakaplı zatı muhterem görünüşte çok müslüman görünür, sürekli namazında niyazında, geceleri tarikat meclislerinde dolaşır, her Perşembe gecesi Hatmesini cemaatle birlikte yapar, ara sıra sabah namazlarındaki zikirlere katılır, mensubu olduğu cemaat onu çok takva bir adam olarak tanır. Ancak işin arka planı sanıldığından çok farklıdır. Bizim Reisüllibas sürekli zamparalık peşinde koşturur, arkadaşları ile birlikte uzak illere zamparalığa gider hatta ve hatta alkolü çok aldığı için altına işeyen adam lakaplı kişi ile birlikte perde arkasından ortak işleri olup, zaman zaman da birlikte zamparalık yapmaya giderlermiş. Zamparalık yapmak üzere gittikleri yerlerde altına işeyen adam aldığı alkolün etkisiyle altına işeyip yığılıp kaldığından manitasının işini de bizim Reisüllibas halledermiş ve bu yaptığını da çok güzel bir iş imiş gibi gidip arkadaş meclislerinde anlatırmış.
Reisüllibas zamparalık da o kadar maharetliymiş ki anlatmak çok zor. Günlerden bir gün Reisültıraş o günkü dönemde tek tanrılı inancın gereği olan Hac Farizasını yerine getirmek üzere Hacca gider, bizim Reisüllibas anında bu durumdan istifade edip soluğu Reisültıraşın manitasının evinde alır ve Reisültıraşın manitasına artık arkadaşının varisi olarak onun vazifesini bıraktığı yerden devam ertirme niyetinde olduğunu söyleyince Reisültıraşın manitası ona bunun doğru olmayacağını, insanın arkadaşının manitasına asılmasının çok yanlış olduğunu söyler. Bunun üzerine bizim Reisüllibas işi pişkinliğe verip, çürütüp toprağa götüreceğine bir müslüman istifade etsin demez mi? Ama Reisültıraşın manitası buna izin vermez, sadece izin vermemekle de kalmaz Reisültıraş Hacdan dönünce arkadaşı ile arası bozulmasın diye ona da söylemez aradan yıllar geçtikten sonra Reisültıraş ile Reisüllibas'ın arası açılınca manita durumu dostuna anlatır.
Bizim Reisüllibas'ın maceraları bununla da bitmez. Oğlunun arkadaşı eşinden boşanınca dul bayanı yanına sekreter olarak alır, aradan belli bir zaman geçince aralarında duygusal bağ kurulur ve bayan Reisüllibas'dan çocuk ister bunun üzerine Reisüllibas yakın bir arkadaşına müracaat ederek bayandan kendisini kurtarmasını ister. Bunun üzerine arkadaşı bayanı yanında işe alır, bayan belli bir zaman yeni işyerinde çalıştıktan sonra, yeni işyerinde tanıdığı birisi ile evlenir. Ancak bu evlilik çok uzun sürmez bir kaç yıl sonra biter. Bunun üzerine bizim Reisüllibas anında devreye girerek tekrar bayanı yanında sekreter olarak işe başlatır. Sadece işe mi başlatır derseniz, elbette ki sadece işe başlatmakla kalmaz yarım kalan işine de aynen devam eder. Peki daha sonra ne olur derseniz, arkadaşlar benim dersim buraya kadar. Hani şu İran filimleri var ya biterken bizimkiler gibi mutlu sonla bitmezler, kafalarda bazı soru işaretleri bırakarak filmi yarıda bırakmış gibi bitirirler ya! Bu iş de öyle, tamamını anlatmak zor. O nedenle biz bu hikâyeyi burada bitirerek bir başka yazımızda diğer meslek kuruluşlarının başlarındaki Reislerin hikâyelerinde buluşmak dileğiyle, kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR