MÜFTÜ EFENDİ YELLENİRSE ....

MÜFTÜ EFENDİ YELLENİRSE ÖMÜR BOYU SAĞIR NUMARASI YAPMAMIZ GEREKİYORMUŞ

            Aslında bugün ve  bundan  sonraki  günlerde  yoğunluklu  olarak  milletvekili  aday  adaylarını  teker  teker  ele  alıp,  sizlere  tanıtmak  istiyordum,  zira  partilerin  büyük  bir  kısmı  ön seçim  yapmayıp, genel  merkez  yoklaması  ile  adayları  tespit  edecekler.  Parti genel merkezleri ise  aday  tespitinde  kamuoyu  yoklamalarına önem  verecek. AK Parti Genel  Başkanı  ve  Başbakan   Recep Tayyip  Erdoğan  geçen  hafta grup  toplantısında  bunu  açıkladı. Teşkilat temayüllerinde duygusal davranıldığından yanlış  yapma olasılığının  yüksek  olduğunu  bu  nedenle  kamuoyu  anketlerinin  esas  alınacağını  bizzat  kendisi  açıkladı.

            Bu   açıklamadan  da  anlaşılacağı  üzere genel  merkez  yoklamalarında  temel  ölçü   kamuoyu  anketleri  olacağına  göre aday  adaylarını  kamuoyuna  tanıtma  işi de  bizlere  düşmektedir. İşte bu  nedenle  aday  adayları  ile  ilgili  sizlere  kapsamlı  bilgiler  vereceğim. Bu  yüzden  dün  tüm  gazetelerde  aday  adayları  ile  ilgili  manşet  haberleri  varken  biz  çok  farklı  bir  konuyu  işledik.  Biz laf olsun torba dolsun ve gazetenin okunması için günü kurtarmak adına haberler yapmıyoruz. Biz yaptığımız işi kamu  görevi  olarak  kabul  edip, topluma doğru  bilgileri  doğru  zamanda vermenin gazetecilik  olduğuna inanmaktayız.

            Gelelim bugünkü konumuza dün Cuma namazını  kılmak  üzere Ulugazi  Camii'ne  gittim. Hava  soğuk  olduğundan dışarıda  kalmamak için  biraz  erken  gidince  Vaiz  efendinin yaptığı vaazı da  dinlemek  zorunda  kaldım. Dinlemek  zorunda  kaldım  dememin  nedeni  her  vaizin  vaazını  dinlemek  istemediğimdendir. Zira  bilgi  dağarcığında  okulda  okuduğu  bilgilerin  dışında bir  bilgi  olmayan insanların anlattıklarına ne  itibar  ederim, ne de dinlerim. Bu  Cuma  günü  dinlediğim  hoca  da maalesef  bu  türden  bir  hoca olduğundan  saçmaladı  durdu. Daha  sonra  öğrendiğime  göre  İlkadım   İlçe  vaazı  imiş.

            Hoca efendi vaazu nasihatinde öyle enteresan  konulara  girdi  ki  anlatamam.  Sahabei  kiramdan  birisinin  yanında  bir  bayan  yellenmiş,  sahabei  kiram  sırf  bayan  mahcup  olmasın diye   sağır  numarası  yapıp, bayana  söylediklerini  duymadığını  söyleyip, bağırmasını  istemiş, bayan  tekrar  biraz  daha  sesli   konuşunca  yine  duymazlıktan  gelip  biraz  daha bağırmasını  isteyince  kadıncağız  sağır  olduğuna  inanıp  rahatlamış. Sahabei  kiram  ise  ömür  boyu sağır  numarası  yapmak  zorunda kalmış.  Sorarım  size  aklı  olan  hiç  bir  Müslüman'ın  böyle  bir  safsataya  inanma  imkanı  var mı?  Hiç bir mümine kadın  yanında  bir  erkek  olduğu  halde  yellenme  gibi  adabı  muaşeret  dışında  bir  harekette  bulunur mu?  Bırakın  mümine  kadını  adab, erkan, usul  bilen  hiç bir  bayanın  böyle  bir  hareket  yapma  imkanı  var mı?

            Bizim  hoca  efendi  işi biraz  daha ileriye  getirip  yeşil  yalan  konuşmanın  caiz  olduğunu  söyleyince  bu  adamdan  değil  vaiz  müezzin  dahi  olamaz  dedim. İslam dini  insana  üç  yerde  yalan  konuşmaya  müsaade  ediyor, savaşta, karı koca arasını bulmada ve  iki  Müslüman'ı  barıştırmakta. Bu saydıklarımın  dışında  yalan  konuşmak  büyük  günahlardan  olmasına  rağmen  hala daha  kalkıp  yeşil  yalandan  bahseden  bir  insandan vaiz  olabilir mi?

            Bu  arkadaşımıza  sormak  istediğim  bir  soru  var,  vaazu  nasihatinde  hak  ve  hukuktan  bahseden  hoca  efendi    Kalkanca  Kuran Kursu  için  toplanan  paralarla  Müftülüğe  alınan lojmandan  tutun da  daireye  alınan LCD  TV'lere,  müftünün  özel  aracının  tamirine  varıncaya  kadar  yapılan harcamaları  da  bir  sorsa  ya, şayet  isterse  bu  anlattıklarımın  belgeleri  bende  gelsin  vereyim  kendisine.  Anlamadığım ne  biliyor musunuz   bu  din  sadece  sade  Müslümanlara   indi,  yoksa  din  adamlarını  bağlamıyor mu?  Onlara farklı  kurallar mı  uygulanır, onların ahiret  inancı  ile  bizimki  farklı mı,  böyle  saçmalık  olur mu? Emin  olun  elime  evraklar  geldikçe  maneviyat  dünyam  allak  bullak  oluyor, hele ki dini  bu adamlardan  değil  de Yüce  Kitabımızdan  öğrendik  de  işin doğrusunu  biliyoruz.  Hoca  efendinin  bu  vaazı neden  yaptığını  biraz  anladım  gibime  geliyor   Hoca efendiye  göre  müftü  efendinin  yaptığı  hataları  duymamamız  gerekiyor,  yani  sağır numarası  yapmalıyız.  Öyle  sağır  olmalıyız ki  ölene  kadar  herkes  bizi  sağır  sanmalı. Bu hocaların tekelinde olan Cennet'e girelim  yoksa  vay  halimize. Ben  bu  adamların  inandığı  Allah'a  değil, Kurandaki  Allah'a  inandığımdan  yaptıkları  abes  gelmedi  bana. Ne  diyelim  Allah  ıslah  etsin.  Kalın  sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR