KİTAPSIZ İNSAN, RUHSUZ BEDEN GİBİDİR...

İnsanı insan yapan, yalnızca etten kemikten bedeni değildir. Onu diğer varlıklardan ayıran şey; düşüncesi, idraki ve bilginin rehberliğinde şekillenen ruhudur. Kitap, bu ruhun gıdası, aklın pusulasıdır. Kitapsız bir insan, canlıdır ama yaşamaz; nefes alır ama düşünemez; yürür ama yönsüzdür. Bu yüzden denmiştir ki: “Kitapsız, ruhsuz beden gibidir.” Çünkü kitap, insana hayatın derinliğini, anlamın yönünü ve inancın güzelliğini gösterir.

Kitap; aklın ışığı, kalbin penceresidir. Kitap; bir insanın düşünme yeteneğini besleyen en güçlü kaynaktır. Kâinat; Allah’ın kudret kitabıdır, Kur’an; ilahi kelâm kitabıdır, insan ise; yaşayan bir kitaptır. Kur’an’ın ilk emri “Oku!” boşuna değildir. Çünkü okumayan, hem kendini hem Rabbini tanıyamaz. Kitap okumayan toplumlar; düşünemez, düşünemeyen toplumlar; başkaları tarafından yönetilirler. Kitap, insanı karanlıktan aydınlığa taşır. Bilgiyle tanışan ruh, hakikatin kokusunu duyar. Hz. Ali (r.a.) der ki: “Bir harf öğretenin kölesi olurum.” Bu söz, kitabın insana kazandırdığı hürmeti ve değeri anlatır.

Bir insanın ruhu olmazsa, bedenine ceset denir ve bir kütleden ibarettir. Tıpkı bunun gibi, kitabı olmayan bir insan da manen boş bir varlıktır. Kitapsız insan; düşünemez, sorgulayamaz, gelişemez. Ruhsuz beden nasıl ölüyse, kitapsız akıl da öyledir. Kitap; insanın düşüncesine ruh, kalbine derinlik, davranışına ölçü katar. Okumayan, bilgiyle beslenmeyen bir toplumda; duygu körelir, vicdan zayıflar, ahlâk erir. Çünkü kitap, sadece bilgi vermez; insanın vicdanını da terbiye eder. Kur’an’ı okuyan, sadece kelime öğrenmez; merhameti, adaleti ve sabrı da öğrenir.

İslam medeniyeti, okumayı ibadet saymıştır. Çünkü okuyan insan, Allah’ın yarattığı düzene ve hikmete daha yakından bakar. “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9) ayeti, okumanın değerini açıkça ortaya koymaktadır. Bilgiye sahip olan; Rabbine daha yakın olur. Zira bilgi; itikadı güçlendirir, cehalet; imanı zayıflatır. Bir kitap, bazen bir insanın ömrünü değiştirir. Bir cümle, bir kalbi diriltir.

Kitap, hakikate açılan bir kapıdır, o kapıdan girmeyen; dışarıda kalır, hakikati kavrayamaz, hayatın tadını alamaz Rabbını tanıyamaz, kainatı okuyamaz. Toplumların yükselişi; bilgiyle, çöküşü; cehaletle başlar. Kitap basımının yasaklandığı, kütüphanelerin sustuğu, kalemlerin kırıldığı dönemlerde milletlerin ruhu zayıflar. Kitap okuyan toplumlar üretir, sorgular, düşünür. Kitap, sadece bireyi değil, medeniyeti de diriltir. Osmanlı’nın ilim merkezleri, Endülüs’ün kütüphaneleri, Bağdat’ın Beytü’l-Hikme’si bunun en güzel örnekleridir.

Kitapsız insan; yönsüzdür. Bilgiden uzak toplum; köksüz ağaç gibidir. Okumak; insanın hem aklını hem ruhunu diri tutar. Çünkü kitap; ruhu besleyen manevî bir nefes gibidir. Kitapsız, ruhsuz beden gibidir. Ruhsuz beden nasıl çürürse, kitapsız zihin de öyle yok olur. Her gün bir sayfa açmak ve okumak; yeniden doğmak, huzuru ve mutluluğu bulmaktır.

Okunacak kitapların başında Kur'an gelir. Kur'anı okuyup, anlayan da; dünya ve ahirette kendisini ve hizmet ettiklerini kurtarmış olur. Kur'anı okuyup anlayan; kainatı da, insanı da okur, tanır ve anlar. Yaratıcının insandan istediği de budur. Okumak; asli ve en önemli ibadettir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR