Mehmet Ali Coşkuner

Mehmet Ali Coşkuner

KAMU BİNALARI GÜVENLİ Mİ?

Depremler, sadece yerin altını değil, milletin hafızasını da sarsıyor.

Her sarsıntının ardından geride kalan, yalnızca yıkılan duvarlar değil; gecikmiş önlemlerin acı faturası oluyor.

Samsun, deprem riski yüksek bölgeler arasında yer almasa da, bölgedeki sismik hareketlilik ve yapı stokunun durumu dikkate alındığında, görmezden gelinmeyecek ölçüde bir tehlike taşıyor.

Samsun’daki kamu binalarının büyük bir kısmı, 1999 Marmara depreminden önce inşa edilmiş durumda.

Bu yapılar, o tarihten sonra yürürlüğe giren yapı yönetmeliklerine göre inşa edilmediği için, deprem karşısında zayıf kalabilir.

Okullar, belediye binaları, sağlık merkezleri, adliyeler ve hizmet binaları gibi kamuya açık yapılar, bir afet anında halkın ilk sığındığı yapılar olmak zorunda.

Ancak çoğu zaman bu yapılar, olması gerekenin aksine, halkı tehdit eden birer yapısal risk haline geliyor.

Yapılan analizler, yapı stoğunun yaşlandığını ve çoğu kamu binasında güçlendirme ya da yeniden yapım ihtiyacının olduğunu gösteriyor.

Ancak bu süreçlerin çoğu kâğıt üzerinde kalıyor.

Yerel yönetimler ve merkezi kurumlar, projeleri başlatma noktasında geç kalıyor, uygulamaya geçildiğinde ise şeffaflık ve hız sağlanamıyor.

Oysa yapı güvenliği, bir şehre verilebilecek en temel hizmetlerden biri.

Kamu binalarında yaşanacak olası bir çökme, sadece can kayıplarına değil, halkın devlete olan güveninin sarsılmasına da neden olabilir.

Devletin yapıları, yalnızca duvar değil, aynı zamanda umut ve güven barındırır.

Bu nedenle kamu binalarının sağlamlığı, sadece teknik değil, toplumsal bir meseledir.

Mevcut yapı envanteri kamuoyuyla açık biçimde paylaşılmadığı sürece, halkın içinde bulunduğu binalara güvenmesi mümkün değil.

Güçlendirilmesi gereken yapılar belirlenmeli, bu işlemler hızlandırılmalı ve her aşama halkla paylaşılmalı.

Yeni yapılacak kamu yapıları ise yalnızca yönetmeliklere uygun değil, aynı zamanda örnek olacak şekilde inşa edilmeli.

Kent estetiği kadar, kent güvenliği de önem taşır.

Kamuya ait binaların sağlamlığı, sadece devletin değil, toplumun da sorumluluğudur.

Bilinçli bir vatandaş, yaşadığı çevreyi sorgulayan; sorumluluk taşıyan bir yönetici ise, bu sorgulara açık olandır.

Bu şehirde yaşayan herkes, sağlam binalarda yaşamayı hak ediyor.

Bir sonraki yazımda, Samsun’da afet anında halkın yönlendirileceği toplanma alanlarının durumunu, bu alanların ne kadar yeterli olduğunu, koordinasyon eksikliklerini ve yaşanabilecek kargaşanın boyutlarını ele alacağım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Ali Coşkuner Arşivi
SON YAZILAR