İKİ KONU

Bugün iki konuya değinmek istiyorum. Konularımızdan ilki bizim botokslunun gazatacılarının palavraları olacak. Bu zavallı botokslunun kalemşörleri, sırf botokslunun önünü açmak adına her gün Mustafa Demir’in aleyhinde haber yapmayı en önemli görevleri haline getirmişler. İşin garip yanı gerek siyaset yaptığım dönemde gerekse daha sonraki dönemlerde Mustafa Demir’le yıldızımız hiç barışmamış, birkaç kez milletin içerisinde kavgamız dahi olmuştur. Ancak biz hiçbir zaman yanlışın yanında olmamışızdır. Doğruyu yapan düşmanımız dahi olsa yanında olmuşuz. Yanlışı yapan da en yakın dostumuz dahi olsa karşısında olmuşuzdur. Şimdi yandaş basından söz eden bazı ahlak fukaraları gibi parayı verenlerin düdüğünü çalmamışız. Adam gibi haksızlıkların karşısında dimdik ayakta durmuşuz. Yanlış dediğimiz adama sonuna dek yanlış demişiz. Onlar gibi vezir hazretlerine yakın gazetelerde çalışınca ona yalamalık yapacak yazılar yazmamışız. 12 yıl önce vezire yanlış demişiz. Bugün hâlâ daha yanlış demeye devam ediyoruz, duruş da bu olsa gerek. Bu zavallılar şimdi çıkmışlar yok efendim Mustafa Demir’in Kirazlık’taki işyeri viyadük ağzındaymış da yok kazalara davetiye çıkarıyormuş da daha neler neler gevelemişler. Be Allah’tan korkmaz kuldan utanmaz adamlar! Mustafa Demir orayı alalı yıllar oldu, anca mı gördünüz o viyadüğü? ‘Anca mı aklınıza geldi bu haber’ diye adama sormazlar mı? Sırf botokslunun önünü açmak ve Mustafa Demir’den üç beş kuruş almak için bu kadar yalan yanlış yazmanın anlamı nedir? Anlamış değilim. Şayet gazetecilik yapmak istiyorlarsa bizim bugünkü manşetimize baksınlar da bu iş nasıl yapılıyor öğrensinler.

Bu zavallılar bir de Tramvay gazetesini kendileri haber yaptığı için Mustafa Demir’in iptal ettiğini yazacak kadar da basitleşmişler. Mustafa Demir onların yazdıklarıyla WC’ye gider mi acaba? diye sormak lazım. Tramvay gazetesinin sözleşmesi bittiğinde devamı yapılmayacaktı. 1 Temmuz itibari ile sözleşmesi bitti ve devamı yapılmayacaktı. Bunu havada uçan kuşlar dahi bilmekteydi. Şimdi kalkıp sanki birilerinin yaptığı haberlerden sonra iptal edilmiş gibi göstermeye çalışmak insanların akıllarıyla dalga geçmek değil de nedir? Şayet yanlış iş arıyorsanız ve toplumu aydınlatmak istiyorsanız önce botokslunun parasıyla çıkardığınız gazetenin gerçek sahibinin kim olduğunu açıklayın. Ardından da o botokslunun görev yaptığı dönemde başında bulunduğu belediyeyi ne hale getirdiğini yazın. Belediyenin arsalarını gerçek değerinin altında kendi adamlarına satış yapıp daha sonra üçüncü şahıslara gerçek değerlerinden satıp aldıkları çekleri kimlere vermişler? Kendi gazatalarına ne kadar vermişler? Bunu bir yazsınlar da ondan sonra konuşsunlar. Bugün bunlar ortaya çıkmamış olabilir ama zamanla tamamının ortaya çıkacağından kimsenin şüphesi olmasın. Adalet geç de olsa tecelli edecektir. Bu konuyu burada kapatıp ikinci konumuza geçmek istiyorum.


Eskiden geri kalmış ilçelerin geri kalmışlığına çok üzülür, keşke elimden bir şey gelse de bu ilçeler için bir şey yapsam diye hayıflanırdım. Ama Lâdik’te iki tane tavuk çiftliği yaptıktan sonra bu fikrimden vazgeçtim. Neden vazgeçtin derseniz, izin verin anlatayım. 2013 yılında bu işe başlamaya karar verince Kavak’ta bu işi yapacaktım ama Kavak’ta istediğim gibi arazi bulamayınca, bulduklarım da merkeze çok uzak olunca Lâdik’e gitmeye karar verdim. Karar vermesine verdim de daha sonraki süreçte yaşadıklarım bin pişman etti beni. Neden pişman oldun derseniz, öncelikle şunu söylemek isterim ki Lâdik insanı dışarıdan yatırımcıyı sevmiyor. İpek yolu üzerinde kurulmuş çok eski bir yerleşim birimi olmasına rağmen Samsun’un en geri kalmış ilçesi desem abartmış olmam. İşe yarayan insanları ilçeyi terk edip başka yerlere gitmişler. İşe yaramayanları kalmış, onlar da kahvede oturmanın dışında en ufak bir iş yapmazlar. İki çiftlikte çalışan insanlar Kavaklı, Fatsalı ve Alaçamlı, Lâdik’ten kimi aldıysam çalışmadı, adamlar yatmaya alışmışlar.


Lâdik’te sanayi hiç gelişmemiş, acaba neden gelişmemiş diye merak ettim. Ustalardan millet illallah etmiş. Tokat istikametindeki köylerin tamamı Taşova’ya gidip araç gereçlerini tamir ettiriyorlar. Havza-Suluova istikametindeki köyler ya Suluova’ya gidiyorlar ya da Havza’ya. Lâdik’te becerikli usta sayısı üçü beşi bulmaz. Onlar da doluluktan yüzünüze bakmazlar. Bize her türlü usta lazım. Elektrikçisinden sucusuna, traktörcüsünden elektronikçisine, kaynakçısından tornacısına her türlü ustayla işimiz oluyor. Ya Havza’ya gidiyoruz ya da Samsun’dan usta götürüp yaptırıyoruz işlerimizi. Geçenlerde kepçe traktörümüzün baskı balatası bozulmuş. Lâdik’teki ustalara gittik, adamlar tarafınıza bakmadıkları gibi birisi biz gidince dükkânının kepenklerini kapattı, kimse gelmesin diye. Lâdik’ten çekici bakalım dedik adam 5 km’lik yola 200 lira istedi. Havza’dan 150 liraya 30 km’lik yola gelip aldılar traktörü ve tamirini Havza’da yaptırmak zorunda kaldık. Elektrikçileri bir âlem, sıraya gireceksiniz sanki adamlar bulunmaz Hint kumaşları, kendilerini bir şey sanıyorlar. Adam ayağının dibindeki işe nazlı gidiyor, alınması gereken paranın iki katını alıyor. Biz de ta Merzifon’dan elektrikçi bulup kümeslerin elektrik işlerini ona yaptırdık. Sorarım size böyle bir ilçe kalkınır mı? Bir önceki Belediye Başkanı seçildiğinde bana aynen şunu demişti “Adnan Bey, Lâdik’in nüfusu tam 50 yıldır 17 bin.” bende kendisine dedim ki ‘‘Başkan sen şimdi öyle diyorsun ya bakalım senin dönemin bitince kaç bin olacak?’’ Hakikaten şu anda Lâdik’in nüfusu 16 bin küsura düştü. Zaten o başkan dillere destan bir adamdı. Lâdik kurtuldu ondan şükürler olsun. Sözlerimi bitirirken şunu belirtmek isterim. Bir ilçenin kalkınması tamamen o ilçenin insanının tavırlarına bağlıdır. Bugün Lâdik’te bizden başka dışarıdan gelen tek bir yatırımcı yoksa Lâdikliler suçu yöneticilerde falan aramasınlar. Suç bizatihi kendilerinde. Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum
  • Kemal / 05 Temmuz 2019 07:39

    farklı bir noktadan ele alacak olursak, şehrin patronu vezir efendiydi, bütün yönetişim onun tarzına göre şekillendi. onun tarzı neydi; ILTIMAS. yani vezir efendi kanunlara nizamlara göre değil paşa gönlü ne isterse ona göre yönetiyordu zaten bunu samsunun sokaklarına dikkatle bakan herkes görür. örnekmi? kat irtifakından tutunda, merkezi caddelerde işgaliye yapan, vergi ödemek nedir bilmeyen esnaf diyemeceğim serseri takımı. bu serseriler bazı stklarla güçlenmiş ve bir şekilde vezirin kolları altında RANT elde etmişlerdir ve ediyorlar. buradan SEFER ARLI YI da anmadan geçemiyeceğim(şimdilik bu kadar eğer oyun oynamak isterse devam etsin, o vakit bir çift laf ederiz). şimdi bu serseri takımıyla ERSAN AKSUNUN ne mücadele kararlılğı var(o vizyonda değil kendisi) ne da cesareti. bu işi yaparsa MUSATAFA DEMIR yapar, çünkü HAKKI rumuzlu ve gerçekte ikinci ismi olan vatandaşın altını çizdiği gibi MUSTAFA DEMIR BAKANLIĞINDA SAMSUNA AYRICALIK GÖSTERMEMİŞTİR, O TÜM TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞMIŞTIR.

    Yanıtla (0) (0)
  • Hakkı / 06 Temmuz 2019 17:03

    Yapmış olduğu yatırım ve projeleri paylaşırsanız bilgi sahibi oluruz. Samsun da bir eser göremedik zamanında. Memleketinin yayla yollarını yaptırdığı haberleri dışında medyaya yansıyan birşey de olmadı. Varsa paylaşın bilgilenelim.

    Yanıtla (0) (0)
  • Hüseyin / 04 Temmuz 2019 10:42

    Of 'a aç tavuk çiftliğini memleketlin kazansın .sende rahat et Ladiklide rahat etsin.......Bahadırdanncevap Hğseyin efendi merak etme Ladiği oflulara teslim etmişsiniz bana gerek yok. Onlar olmuş ağalarınız onlardan korkunuza tuvalete dahi gidemiyonuz

    Yanıtla (1) (2)
  • Adalet mi? / 05 Temmuz 2019 22:26

    Arkadas bu zihniyetten bir adim ileri gitmiyor ilce habire yabanci diyip yol gosteriyorsunuz disardan gelene gavurluk etmesin senin gibiler.herkes nerede dogduysa orada mi yasayip olecek.bu nasil kör karanlik bi dusunce.ayni din ayni millet degilmi.ofa gitmis lafa bak.bak adam bir tavuk ciftligi acmis kirk tane esnafin kapisini calmis bu o ilcedeki esnafin halkin gelirine ve gelismesine katki degil mi.araba benzin yakmiyorsa hurdaya cikmistir ha haberin ola.ilcesini seven ilerletir

    Yanıtla (0) (0)
  • Esnaf ali riza / 05 Temmuz 2019 18:04

    Mustafa demir gelir gelmez saathane meydanının yolunu belediyenin önünden yola bağlayarak saathane esnafına nefes aldırmıştır Allah razı olsun yanlız geliş yoluna ve beladiyenin karşisina araç park ederek yolu trafiğe tıkayan araçlarda müsade edilmemesini rica ediyoruz

    Yanıtla (0) (0)
  • Hasan KARLI / 05 Temmuz 2019 16:45

    Sanırım bir sonraki yazınız Mustafa DEMİR'in usulsüz görevden alma ve atamaları olacak tarafsız dürüst gazetecilik bunu gerektirir. Koruma polisi saski daire başkanı anakent genel müdürü eşi basın danışmanı müslüman adam ama sorun yok değil mi?

    Yanıtla (0) (0)
  • Kemal / 05 Temmuz 2019 07:47

    Hakkı nın ağabeyi gibi kendi etrafını ihya etmemiş, tüm sistem için çalışmıştır. Mustafa Demir beyin samsunun sokaklarını her anlamda tertemiz yaparak turizmin ve kayıtlı ticaretin önünü açacağına eminim. Allah yardımcısı olsun. Vezirin 30 yıl pislettiği sokakları hemen temizlemek mümkün değil tabi ancak sabır, sabır, sabır...Genel seçim yaklaşırken AK Partinin vekil adayı belirleme çalışmalarına şimdiden başlaması lazım ki, karambolden vekil çıkmasın. Siyaset zor iştir, ancak DOSDOĞRU YAPARAK kolaylaştırabilirsiniz, unutmayın HER ZAMAN DOĞRUYU SÖYLERSENİZ, NE SÖYLEDİĞİNİZİ DÜŞÜNMEK ZORUNDA KALMASSINIZ, değilmi Sefer efendi.

    Yanıtla (0) (0)
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR