İHANETE KARŞI TEDBİR...
Hayat, insanı bazen öyle kavşaklara getirir ki; dost ile düşmanı ayırt etmek zorlaşır. Güleryüzlü, tatlı sözlü insanların samimiyetine kapılıp tedbiri elden bırakan nice kimseler, sonunda pişman olmuştur. Halk arasında kullanılan “Kurtla arkadaşlık yap ama sakın silahı elinden bırakma” sözü, tam da bu noktada bize önemli bir hayat dersini fısıldar. Çünkü kurt, ne kadar yakın dursa da tabiatını değiştirmez. Onun dostluğu bile tehlike barındırır. Bu yüzden dost görünen kurtlarla beraber yürümek zorunda kalırsan, silahını asla elinden bırakmayacaksın.
Toplum hayatında, çıkarların veya mecburiyetlerin bizi hiç de güven vermeyen insanlarla aynı masaya oturmaya ittiği olur. İş dünyasında, siyasette, hatta akrabalık ilişkilerinde bile bu durumla karşılaşmak mümkündür. Ancak asıl mesele; bu zorunlu beraberliği kör bir güven duygusuna dönüştürmeden, tedbirli bir şekilde sürdürebilmektir. Tedbiri bırakmak, kurtla aynı sofraya oturup uyuyakalmak gibidir. Uyandığında geriye ne ekmek kalır ne de huzur.
Kur’an’da, “Ey iman edenler! Tedbirinizi alın…” (Nisâ, 71) buyrulmuştur. Mümin, saf değildir ama safiyane kalplidir. Bu yüzden tedbirle hareket etmek, imanî bir şuurdur. Peygamberimiz (sav) de “Mümin, aynı delikten iki kez sokulmaz” buyurmuştur. Yani bir kimseye bir kez aldanmak insanlık hâlidir, ama ikinci defa aynı tuzağa düşmek gaflettir. İşte “silahı elden bırakma” öğüdü de tam burada devreye girer.
Bugün toplumda güven duygusu zedelenmiş durumda. İnsanı aldatmak, hakkını yemek, verdiği sözü tutmamak adeta normalleşti. İnsanlar güvene muhtaç ama güveni hak eden insan sayısı gün geçtikçe azalıyor. İşte bu nedenle; dost görünen ama aslında kendi menfaati için yaklaşan insanlara karşı uyanık olmak her zamankinden daha önemlidir. Bizi kandırmak isteyenler, çoğu zaman “dost” maskesiyle gelirler. Tedbiri elden bırakanlar, en ağır darbeyi en yakınından alır.
Öncelikle güveni hak eden dostluklar kurmak ve bunları güçlendirmek gerekir. Ancak bu mümkün olmadığında, zorunlu ilişkilerde şu üç temel prensip hatırlanmalıdır. Sınırlar korunmalı, hiç kimseye sırlar teslim edilmemelidir. Güven vermeyen kişilerle ilişkide, yazılı sözleşme, açık konuşma ve şeffaflık esas olmalıdır. Allah’a tevekkül edilmeli ama tedbiri elden bırakılmamalıdır.Tevekkül, tedbirsizlik değildir.
Hayat her insanı zaman zaman kurtlarla aynı yolda yürümeye mecbur bırakabilir. Ama mühim olan, kurtla beraber yürürken kendi kimliğini, değerlerini ve tedbirini kaybetmemektir. Çünkü silahını bırakan, sadece kurtla değil, kendi zaaflarıyla da yenilir. “Kurtla arkadaşlık yap ama sakın silahı elinden bırakma.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.